“UBP HÜKÜMETİ FAİZ SÖMÜRÜSÜNÜ ENGELLEMEK YERİNE, ULUSLARARASI TEFECİLERİ ÜLKEYE SOKMA GAYRETİ İÇERİSİNDE”

T.A.K): Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Hukuk Komitesi Başkanı Av. Barış Mamalı, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Hükümeti’nin, “onbinlerce kişiyi mağdur eden, mal varlıklarını yok eden ve hapse düşmesine neden olan fahiş faiz uygulamalarını engellemekle ilgili somut adımlar atmaktan korktuğunu” iddia etti.  Mamalı hükümeti, ülkeye uluslararası tefecileri sokma gayreti içinde olmakla da suçladı.

Avukat Barış Mamalı, yaptığı yazılı açıklamada, TDP’nin soruna köklü çözüm getirecek, adil bir faiz sistemi kuracak “Faiz Yasası”nı Kasım 2011’de Meclis’e sunduğunu anımsatarak, halkın faiz sömürüsü altında ezilmesine gözyuman UBP’nin bu yasa önerisini tartışılmak üzere komiteye aktarmadığını bildirdi.

TDP’nin önerisinde “bileşik faizin yasaklanması, faiz tahsilatına sınır getirilmesi ve faiz oranının azami haddinin belirlenmesi” olduğunu belirten Mamalı, bunların hayat bulması halinde, ülkedeki her türlü faiz sömürüsünün kendiliğinden yok olacağını, borçlanma işlemlerinin adil bir zemine oturacağını, borcunun azami miktarını bilen borçlunun ödeme kabiliyetinin artacağını ve soruna köklü bir çözüm bulunacağını iddia etti.

“TEFECİLİĞİ BİTİRMEYE NİYETLERİ YOK”

Maliye Bakanı Ersin Tatar’ın geçtiğimiz günlerde tefecilikle ilgili yeni bir yasa üzerinde çalıştıklarını ve meclise gönderdiklerini açıkladığını anımsatan Mamalı, Tatar’ın bahsettiği “Ödünç Para Veren Finans Şirketleri Yasa Tasarısı”’nın soruna çare olamayacağını savundu.

Çek iskontosu, yani çek kırma adı altında kredi veren finans şirketleri olduğu gibi bu işi yapan bankaların da olduğunu belirten Mamalı, “Hükümet madem ki bu işi yapan şirketleri kontrol etmek istemektedir, neden bankaları bu yasanın denetimi dışında bırakmıştır” diye sordu.

Mamalı, “Yasa tasarısıyla birlikte hükümetin gerçek niyetinin, bankalar lehine tekelcilik yaratmak ve yabancı sermayeyi bu hususta egemen kılmak olduğu ortaya çıkmıştır” ifadelerini kullandı.

“YERLİ ŞİRKETLERİMİZ TİCARİ HAYATTAN SİLİNEBİLİR”

Tasarı’nın ayrıca, yabancı finans şirketlerine, Kuzey Kıbrıs’ta rahat şube açma  ve serbestçe faaliyette bulunma hakkı verdiğini da belirten Mamalı, “Küresel sermaye şirketlerinin adamıza yerleşmesi halinde yerli şirketlerimizin onlarla rekabet etme gücü olamayacağı için ticari hayattan silinmeleri sözkonusu olacaktır. Bu da yabancı tekelleşmenin önünü açacak ve halkımızın daha  büyük şirketlerce sömürülmesine imkan yaratılacaktır” dedi.

“DOLANDIRCILIĞA ZEMİN”

Bu tasarının yasalaşması halinde yeni tür çek dolandırıcılığına zemin yaratılacağı uyarısında da bulunan Mamalı, “Bu tasarıda elinde çek ile gelerek kredi isteyen kişinin finans şirketiyle sözleşme yapma zorunluluğu olacaktır. Ancak bu sözleşmede çek sahibi yer almayacak ve bu borçlanmadan ötürü hukuken sorumluluğu bulunmayacaktır. Kötü niyetli çek keşidecileri bu hukuki sorumsuzluk nedeniyle piyon kullanarak finans şirketlerini rahatlıkla dolandırabilecektir. Ancak bankalara yönelik böyle bir zorunluluk getirilmediği için onlar bu tür mağduriyetelere karşı koruma altına alınmıştır” dedi.

(RU/GÜL)