Kıbrıs’ta 1996’daki sınır olaylarında bir Rum’un öldürülmesinden sorumlu tutulduğu için Interpol tarafından aranan ve geçtiğimiz günlerde Kırgızistan’da tutuklanan KKTC’nin eski Kırgızistan turizm temsilcisi Erhan Arıklı, olayla ilgili olduğuna dair Rumların elinde hiçbir ciddi kanıt bulunmadığını; Rum tarafında yargılanmaktan da korkmadığını söyledi.

Arıklı, “Rum tarafının beni başka ülkelerden istemesine gerek yoktur. KKTC makamlarına başvurması halinde kendi isteğimle Rum tarafına teslim olmaya ve yargılanmaya hazırım” dedi.

Erhan Arıklı, Kırgızistan’da düzenlediği basın toplantısında yaptığı ve TAK’a da gönderdiği açıklamada, motosikletli Rum gençlerin 11 Ağustos 1996’da Derinya’da KKTC sınırlarını delme eylemi sırasındaki çatışmalarda ölen Tasos İsak’ın kimler tarafından öldürüldüğünün bilinmediğini kaydetti.

Kendisinin bu eyleme karşı Kıbrıs Türk tarafındaki karşı eylemi organize eden sivil toplum örgütlerinden biri olan Türk-Bir’in başkanı olduğunu ve Lefkoşa’da Ledra Palace sınır kapısındaki eylemi organize ettiklerini kaydeden Arıklı, o gün Lefkoşa’da bulunduğuna dair yüzlerce şahit ve kamera görüntüleri bulunduğunu belirtti.

“ELLERİNDE HİÇBİR CİDDİ KANIT YOK

Arıklı, “Benim olayla ilgili olduğuma dair Rumların elinde hiçbir ciddi kanıt yoktur. Rum Interpolü, Kırgız Interpolüne herhangi bir dosya göndermemiştir. Gönderdiği birkaç resim tam komedilik resimlerdir” diye konuştu.

Doğum yeri ve baba adı gibi bilgilerin de yanlış verildiğini kaydeden Erhan Arıklı, “Böyle ciddi bir meselede bu kadar gayrı ciddi bilgilerle hazırlanmış bir talep formuyla beni Kırgızistan’dan istemesi, Kırgız adaletiyle alay etmektir. Nitekim bu asılsız talebe, Kırgız adaleti itibar etmemiş ve ‘Hiçbir devletin Kırgızistan Cumhuriyeti’ne herhangi bir karar empoze etmesinin mümkün olamayacağı’ gerekçesiyle bu boş ve saçma talebi ciddiye alan yetkililer, mahkeme tarafından uyarılmıştır” dedi.

16 YIL GEÇTİKTEN SONRA NEDEN?

Arıklı, Rumların aklına 1996’dan 16 yıl geçtikten sonra kendisini aramasının nerden geldiği konusunda ise “Türkiye-Kırgızistan ilişkilerinin çok ileri safhaya varması ve bunun bazı süper devletleri rahatsız etmesi” ayrıca başkanı olduğu KKTC Orta Asya Dostluk ve İşbirliği Vakfı’nın KKTC’nin tanınması için son derece ciddi çalışmalar yapması” gerekçelerini sıraladı.