Basında son günlerde gündeme gelen ve bazı CTP Milletvekillerinin de Meclis konuşmalarına yansıdığı 4'lü koalisyon hükümeti döneminde Orman Bakanlığı tarafından Sağlık Bakanlığı'na Madde Bağımlılığı ve Rehabilitasyon Merkezi amaçlı olarak kullanılması için törenle atıl halde devir edilen binanın bir sağlık merkezi olmaya uygun olmadığını bildirmek isteriz. Binanın tamir edilerek 4'lü koalisyon hükümeti döneminde UBP'li hükümete devredildiği iddia edilmektedir. Sağlık Bakanı Ali Pilli’ye bu binanın genel durumu ile ilgili bir rapor bizzat tarafımızdan verilmiştir... 4 Temmuz 2019 yılında YDÜ öğretim üyeleri Psikiyatrist Prof. Dr. Mehmet Çakıcı, Psikolog, Klinik Psikolog Yrd. Doç. Dr. Deniz Ergün ve Klinik Psikolog Öğr. Gör. Ayşe Buran’dan oluşan bir heyet ile ziyaret edilerek teşhis edilmiş ve önemli saptalamalarda bulunulmuştur;

1-Bina iki katlı ve binada ikinci kata çıkacak asansör yok.  Böyle olunca yukarı ikinci kattaki biri kalp krizi gibi ciddi bir sağlık sorunu yaşansa asansör olmadığı için aşağıya indirilemeyecek durumda olması nedeniyle binanın hastane veya rehabilitasyon merkezi olmaya yasalar açısından da uygun olmadığı,

2-Binanın içindeki odalardaki genişlik ve kapı genişliği sedyenin girmesi için yeterli büyüklükte olmadığı, böyle olunca yine bir sağlık rehabilitasyon merkezi olmaya uygun olmadığı,

3-Çatalköy'deki binanın tepe ve kayaların üzerinde olduğu için psikiyatri hastaları ki bunlar bağımlı hastalar güvenlik sorunu yaşanır ve ayrıca hastalarda psikiyatri hastalıkları da eşlik edeceği için intihar edebilme riski mevcuttu. Hastane pencere ve duvarları uçurum denilecek noktalara bakmaktadır. Binanın güvenlik açısından da uygun olmadığı,

4-Çatalköy'deki bina bir dinlenme tatil merkezi olabileceği ancak bir psikiyatri ve sağlık merkezi veya rehabilitasyon merkezi asla olamayacağı, en azından bu konu gündeme gelirken konunun uzman görüşleri alınmadan yapıldığı,

5-Binanın içerisinin kırık dökük olduğu ve tamirat yapılmadığı, kanalizasyon kuyusunun da mutfağa aktığı,

6-Binanın ancak bir dinlenme tesisi olarak ciddi bir tamirattan geçerek kullanılabileceği teşhis edilmiştir.

     Belli ki Çatalköy’deki bahse konu bine devlet binasıdır ve bir sağlık rehabilitasyon merkezi yerine başka bir amaçla da kullanılabilirdi. En acı olan taraf ise bu konu bina nedeniyle CTP ve UBP tarafından gündeme karşılıklı olarak suçlama konusu olarak getirilirken, bir madde bağımlılığı rehabilitasyon merkezi ihtiyacı gündeme getirilmektedir. Bugün KKTC’de madde bağımlılığı tedavi ve rehabilitasyonu için bir tedavi ve rehabilitasyon merkezi kurulmuştur. Pembe Köşk Psikiyatri Hastanesi 2019 yılı Haziran ayından itibaren KKTC Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir madde bağımlılığı ve rehabilitasyon merkezi olup, bugüne kadar da 400’e yakın hastayı yatılı olarak tedavi etmiş durumdadır. Sanki de Pembe Köşk Psikiyatri Hastanesi hiç kurulmamış gibi davranmak hem bilgisizlik hem de gariptir. Devlet eliyle AMATEM kurulmasını bazı siyasetçiler isteyebilir. Ancak ülkede bu konuda bir sağlık ekibi yoktur. Psikiyatrist sayısı çok sınırlı olduğu için Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin ihtiyacını bile karşılayamamaktadır. Bu ihtiyacı giderebilmek için emekli bir psikiyatri hekimiyle bile sözleşme yapılarak psikiyatristlerin yükü azaltılmaya çalışılmıştır. Psikiyatristlerin birinin eksilmesi halinde devlet kurulları bile yapılamamaktadır. KKTC’de AMATEM düzeyinde ve rehabilitasyon ihtiyacını gideren Pembe Köşk Psikiyatri Hastanesi halihazırda kurulmuştur.

    Bir kez daha hatırlatmak lazımdır ki, yeni bir AMATEM'in kurulması halinde çok daha büyük miktarlarda paranın (Aylık yaklaşık 800 bin TL) devletin kasasından çıkması demektir. Devlet şu anda, onda bir düzeyinde ücret ödeyerek madde bağımlılığı ve rehabilitasyon hizmetlerini eksiksiz olarak vatandaşları için Pembe Köşk Psikiyatri Hastanesi protokolü ile çözmektedir. Yine de bazı bakanların Türkiye’den hekim ve işadamı arayarak devlet kaynaklarını 10 kat daha fazla ücret ödeyerek çarçur etme arayışlarını ve şov peşinde olmalarını da ayrıca gözlemlemekteyiz. TC’den arayış içinde getirilen bazı hekimlerinde ülkede kalmadıkları ve şartları görünce ayrıldıklarını da yaşıyoruz. Bu tür rehabilitasyon merkezlerinde tecrübe, deneyim, bilgi, vizyon, hekim ve güçlü bir ekibin varlığının ne kadar önemli olduğunu Türkiye tarafından yapılan Pandemi Hastanesi' nde de gördük. Amaç ekip olmadan sadece görkemli açılış töreni yapmaksa eğer halkın beklentisini zaten karşılayamayacaktır. Maalesef kendi doktorundan yararlanamayan ve kendi hekimlerine dahi siyasi gözlüklerle bakan bir hükümetler zincirini de görmek hepimizi üzmektedir.

    Hükümetin açıklama yaparak tüm bu konulara açıklık getireceği düşüncesiyle birlikte, CTP döneminden kalan Çatalköy’deki binanın kazanılması ve maksatlı açıklamalar yerine bir an evvel salgın konusuna ve bağımlı hastaların tedavi ve rehabilitasyonu için yapılan protokollere eksiksiz uyularak ağırlık verilmesini temenni ederiz.