İSTİHDAMLAR VE İŞTEN DURDURMALAR ANA GÜNDEM OLDU

GEÇİCİLER EYLEM YAPTI

ERHÜRMAN, KAMULAŞTIRMA KONUSUNDA UYARIDA BULUNDU: “İDARE MAHKEME KARARLARINI UYGULAMIYOR”

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun bugünkü birleşiminde ağırlıkla istihdamlar ve işten durdurmalar milletvekillerinin konuşmaları ve bunlara yanıtlarla gündeme taşındı.

UBP Milletvekili Faiz Sucuoğlu da istihdamlar konusunda gündem dışı konuşma yaptı.

Bir önceki konuşmacı CTP Milletvekili Ömer Kalyoncu’nun konuşmasını eleştirerek başlayan Sucuoğlu, Kalyoncu’nun çok ciddi iddialarda bulunduğunu söyledi ve “Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun dün genel kurula bilgi verdiği toplantıda sesini çıkarmayan Kalyoncu iddialarını ispatlamalı” dedi.

Geçici istihdamların yasal olduğu yönündeki Başsavcılık görüşünü de genel kurula okuyan Sucuoğlu, geçici istihdam yapmayacağını açıklayan hükümetin 108 olan müşavir sayısını şubat 2014’te 141’e çıkardığını ifade etti.

Sucuoğlu, geçiciler konusunda hükümetin tam anlamıyla çifte standart uyguladığını ifade etti ve  2009’dan önce alınıp şu anda işte olan geçicilerin kaçta kaçının yeterlilik sınavından geçtiğinin açıklanmasını istedi.

Gençlerin partilerine göre ayrıştırılmaması gerektiğini ifade eden Sucuoğlu, bunun sıkıntı yaratacağını ve gençler arasındaki ilişkileri bozacağını vurguladı.

Sucuoğlu, “Bu gün bu gençler UBP’li, yarın TDP’li veya CTP-BG’li olabilir. Bizim sahip çıktığımız gençlerdir” ifadelerini kullandı.

Kalp krizi vakalarının fazlalığına da dikkat çeken Sucuoğlu, eğitim ve sağlığa önem verilmediğini kaydetti.

Kalp haftası nedeniyle konuya değinen Sucuoğlu, Onkoloji Hastanesi başta olmak üzere kanserle savaş birimi oluşturulmasını da istedi.

KALYONCU

CTP-BG Milletvekili Ömer Kalyoncu da yanıt konuşmasında, CTP-BG’nin geçici istihdamı yasaklayan bir parti olduğunu söyledi.

Kalyoncu’nun konuşması sırasında izleyici locasında bulunan işten durdurulacak geçiciler, Genel Kurul’a arkalarını dönerek alkışlarla protesto ettiler ve salonu terk ettiler.

Cumhurbaşkanı ile ilgili bir gazetede çıkan manşet habere yalanlama gelmediğini de söyleyen Kalyoncu, bunun bir iddia olduğunu ekledi.

CANDAN

CTP-BG Milletvekili Armağan Candan ise, işten durdurulacak olanların yaptığı alkışlı protestoyu, siyasete yapılmış bir protesto olarak gördüklerini söyledi ve bunların üzücü olduğunu ifade etti.

Candan, geçici istihdamın sonuçlandırılmasından memnuniyet duyduğunu söyleyerek, “Bunlar kara lekeler olarak kalacak” dedi.

Kıbrıs konusunda dün mecliste kapalı oturum yapıldığını da hatırlatan Candan, müzakerecilerin haftada bir, liderlerin ayda bir görüşmesinin yeterli olmadığını, bunun hızlandırılması için dış çevrelerde ve içte çaba göstereceklerini kaydetti.

Rum Yönetimi’nin geçen ay 70-80 kişiden oluşan danışma kurulu oluşturduğunu kaydeden Candan, Cumhurbaşkanı’nın çalışma gruplarında kimlerden yararlandığını açıklamasını istedi. Candan, müzakere heyetinin zenginleştirilmesini talep etti.

Müzakere sürecinin bugün çok verimli gitmediğini, verimli olması için Türk tarafının zorlayıcı olması gerektiğini ifade eden Candan, her iki taraftaki sivil toplum kuruluşlarını bu konuda denetleyici olmasını istedi.

Doğal gazın Kıbrıs sorunu çözülmeden değerlendirilmesi halinde bu şansın kaybedilmiş olacağını belirten Candan, bu durumda Kıbrıs konusunun gündemden düşebileceğini söyledi.

Güven Yaratıcı Önlemler konusuna da değinen Candan, Türk tarafının yeni geçiş kapılarının açılması için zorlayıcı olması gerektiğini ifade etti.

ÇAVUŞOĞLU

UBP Milletvekili Nazım Çavuşoğlu da, hükümet icraatları konusunda söz aldı.

Hükümeti temsilen salonda kimse olmamasını eleştiren Çavuşoğlu, hükümet ortaklarını “takiyeci” ve “basiretsiz” olarak niteledi.

Maliye Bakanı ve Başbakan’ın açıklamalarını eleştiren Çavuşoğlu, 2004-2009 döneminde işe alımların araştırılması istemi üzerine CTP-BG’nin korkuya kapılarak araştırma süresini 1983’e çektiğini iddia etti.

CTP-BG Milletvekili Ferdi Sabit Soyer’in yaptığı araştırma ile bu torba kadroların 1975’den beri yapıldığını anlattığını belirten Çavuşoğlu, işe giren insanların suçu olmadığını söyledi.

CTP-BG’nin emeği koruma adına işten çıkarma yapmasının takiyecilik olduğunu savunan Çavuşoğlu, geçici işe alımların durdurulması konusuna UBP’nin de destek vermesiyle yasanın geçtiğini, UBP’nin oyunun olmaması halinde yasanın kamu reformunu bekleyeceğini ancak onun da ortada olmadığını ileri sürdü.

CTP-BG’nin UBP’nin işe aldığı 366 kişiyle uğraşıp kendi yaptıklarını “ak –pak“ saydığını savunan Çavuşoğlu, insanlara insanca davranıp siyasilerin yanlışlarını ortadan kaldırmak gerektiğini, ancak CTP-BG’nin de yaptıklarını yok sayamayacağını söyledi.

20 kişinin müdürlüğünün sorgulanmasıyla Kamu Hizmeti Komisyonu’nun tüm yanlışlarının düzeltileceğinin sanıldığını kaydeden Çavuşoğlu, 366 kişinin de işten durdurulmasıyla siyasilerin yaptıklarının aklanacağının sanıldığını iddia etti.

“İşe önce verilen sözleri tutmakla başlamak lazım” diyen Çavuşoğlu, DP-UG’yi 366 kişi için verdiği sözleri tutmaya ya da geri almaya çağırdı.

Çavuşoğlu, 1975’den beri işe alımların aynı olduğunu ancak ipin bu kişilerin boynuna geçirildiğini, bunda anayasanın eşitlik ilkesine aykırılık olduğunu söyledi.

ERHÜRMAN

CTP-BG Milletvekili Tufan Erhürman ise, kamulaştırma uygulamaları konusunda konuştu.

Daha önce kürsüden okuduğu Başsavcılık yazısının ilk dört paragrafında nelere aykırı hareket edildiğinin anlaşılmakta olduğunu söyleyen Erhürman, yazının sonunda kural ihlali olmadığının söylenmesinin ise anlaşılır olmadığını ifade etti.

Erhürman, 2006’da CTP-BG yasayı geçirdiyse 2009’da UBP’nin niçin değiştirmediğini sordu.

Erhürman, ülkedeki kamulaştırma uygulamalarının sıklıkla ciddi sorunlara ve mülkiyet hakkının ihlaline yol açtığını söyledi.

Bu konuda son zamanlarda iki temel sorunun gündeme geldiğini kaydeden Erhürman, kamulaştırma işlemleri aleyhine açılan davalarda verilen mahkeme kararlarının ve idare ile yurttaşlar arasında imzalanan tazminatlarla ilgili sözleşmelerin uygulanmadığına işaret etti.

Erhürman, “Gerek Anayasa’nın, gerekse İyi İdare Yasası’nın yargı kararlarının gereklerinin yerine getirilmesiyle ilgili hükümleri son derece açıkken idare, maalesef kamulaştırma işlemleri aleyhine açılan davalarda mahkemeler tarafından verilen kararları uygulamamaya devam etmektedir” dedi.

Kamulaştırma işlemleri çerçevesinde idare ile yurttaşlar arasında imzalanan sözleşmelerin gereklerinin yerine getirilmemesine de değinen  Erhürman, şöyle devam etti:

“Görüldüğü gibi ülkemizde kamulaştırma uygulamaları, hem hukuk devleti ilkesine zarar vermekte, hem Anayasa’nın ve yurttaşların mülkiyet hakkının ihlal edilmesine yol açmakta, hem de hazineyi ciddi şekilde zarara uğratmaktadır. Bu konulardaki hatalarda ısrar edilmesi halinde idare, mahkeme kararlarıyla ciddi tazminatlara mahkum edilecek ve İyi İdare Yasası’nın 22’nci ve 23’üncü maddelerinde yer alan hükümlerden hareketle ilgili kamu personeline rücu etmek, yani ödediği tazminatı kusuru oranında kamu personelinden geri istemek zorunda kalacaktır. Unutulmamalıdır ki bu tip sorunların ortaya çıkmasını önlemenin tek yolu vardır. O da, hukuk devleti ilkesinin asgari koşullarına uymak, hukuka uygun davranmak, mahkeme kararlarının ve idarenin taraf olduğu anlaşmaların gereğini yerine getirmektir. Aksi halde, hem hukuk düzeni, hem yurttaş, hem de Hazine, kısacası herkes kaybedecektir."

Gündem dışı konuşmaların ardından Genel Kurul çalışmalarını tamamladı. Meclis Genel Kurulu gelecek birleşimini pazartesi günü yapacak.