Gerçekler Üzerinden Çözüm
Yrd.Doç.Dr. Güven ARIKLI
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı’nın garantiler konusunda gerçekleri dile getirmesi, Kıbrıslı Türklerin, Türkiye’nin garantörlüğünün devam etmesini önemli gördüğünü vurgulaması ve “Endişe etmeyiniz, hepsimiz AB içerisinde olacağız, tehlike yoktur” denmesinin yeterli olmadığını vurgulamasının Rum tarafında soğuk duş etkisi yarattığını görüyoruz.
Kıbrıs Türk tarafının kırmızı çizgileri olduğu gibi Rum tarafının da “kırmızı çizgileri” vardır.
Rum tarafının kırmızı çizgilerine baktığımızda “Türk askerinin çekilmesi, garantörlüğün kaldırılması/sulandırılması, Türkiye’den gelenlerin geri dönmesi” gibi istekler öne çıkmaktadır.
Rumlar’ın bu karşılanamaz isteklerine toprak talepleri de eklendiğinde, yakın zamanda bir anlaşma sağlanmasının ne kadar imkansız olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.
Şunu bir kez daha vurgulamakta fayda var, “Siyasi eşitlik, Egemenlik, Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü, iki bölgelilik” Rumlar tarafından kabul edilmediği sürece, Kıbrıs’ta bir anlaşmaya varılması mümkün görülmemektedir.
Rum zihniyetinin Toprak, Mülkiyet, Garantörlük ve Nüfus konularında bir milim bile gerileme göstermemesi, Kıbrıs konusunun çözümü konusundaki beklentileri neredeyse tamamen ortadan kaldırmaktadır.
Şu anda “yok” hükmünde olan Annan Planı’nda yer alan maddelere ek olarak bir çok talepte bulunan Rum tarafının sadece “almak” üzerine kurulu müzakere yönteminin hiç bir zaman karşılık bulamayacağı gün gibi aşikardır.
Sayın Akıncı’nın açıklamalarına baktığımızda “Yönetim ve Güç Paylaşımı, Ekonomi, AB ve Mülkiyet” konularının halen masada konuşulduğunu görüyoruz.
Bu dört başlıkta bir ilerleme olduğu ifade edilmiş olsa bile, henüz siyasi eşitlik, garantörlük, mülkiyet gibi konulara gelinmemiştir.
Toprak konusuna ilişkin haritalar, iki tarafın sahip olacağı toprak oranları, yer değiştirme ve boşaltılması istenen bölgeler, güvenlik ve garantiler en hayati konular arasındadır.
Güney Kıbrıs’ta yayınlanan haritalar dehşet yaratacak niteliktedir, neredeyse Kıbrıs Türkü Kıbrıs’ta “yok” sayılmakta, belirli bölgelerde sıkıştırılmak istenmektedir.
Daha önce de altını çizdiğimiz gibi, Rum tarafının Kıbrıs Türkleri üzerindeki niyetleri hasmane temellere dayanmakta, “Kıbrıs’ın tamamına hakim olmak ve Kıbrıs Türkleri’ni zaman içinde Kıbrıs adasında etkisiz hale getirmek” hedefleri devam etmektedir.
1. Dünya Savaşı yıllarından başlayarak 1974’e kadar Kıbrıs Türkleri’ni “ikinci sınıf” vatandaş olarak gören Rumların sistematik olarak sürdürdüğü politikalar, Yunan cuntasının
Makarios’u devirerek darbe yapmasıyla farklı bir hüviyete kavuşmuş,1974 Barış Harekatı ile çizilen Yeşil Hat Kıbrıs Türkleri’ni özgürlükle buluşturmuştur.
Kıbrıs Türkleri elbette barıştan yanadır, kimseye düşmanlık beslememektedir, ancak henüz çok taze olan geçmişteki olayları da çok iyi bilmektedir.
Kıbrıs’ta çözüm, vaadler ve süslü sözlerle değil, gerçekler göz önüne alınarak bulunmalıdır.
Yrd. Doç. Dr. Güven ARIKLI
Faşist arıyorsanız Rum’a bakın! KKTC’deki sol sendika ve örgütlerin ağzından düşürmediği “faşist” sözcüğünün dik alasının yaşandığı Güney Kıbrıs’ta yaşananlar ortadayken, Güney’e geçen Kıbrıslı Türkler’in ELAM yanlısı gruplarca saldırıya uğradığı polis kayıtlarına geçmişken, Rum çocukları Türk düşmanı olarak yetiştirilirken KKTC’deki bazı sözde sendikacılar ve işbirlikçisi sözde gazete yazarları, ahlaksızca saldırılarda bulunmakta, Kıbrıs Türk Halkı’na apaçık ihanet etmektedir.
Kıbrıs Türkleri’nin 50’lerden bu yana yapmaya çalıştığı, vatanını, namusunu ve yaşama hakkını korumaktan başka bir şey değildir.
Buna hukukta “meşru müdafaa” denir.
1963’te anayasa değişikliği talebiyle Akritas Planı’nı uygulamaya koyan Rumlar, 20 Aralık 1963 gecesi başlayan olaylarla 30 köye saldırı düzenlemiş, bu sayı kısa sürede 103 köyde katliama dönüşmüştür.
1950’lerden başlayarak sistemli bir şekilde Türk düşmanlığını eyleme koyan Rumlar, 16 Ağustos 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsız bir devlet olarak kurulmasının ardından başlattığı dışlama ve soykırıma varan saldırılarını günümüzde de farklı boyutlarda sürdürmektedir.
KKTC topraklarında KKTC kimliği ile yaşamını süren bazı aklı evveller, hala Rumlar’la bir arada yaşama konusunda israr etmekte, Türk yönetimini akla hayale sığmayacak sözde suçlamalarla zor duruma düşürmeye çalışarak Rum yönetiminin uşaklığına soyunmaktadır.
Oysa genetiğinde Türk düşmanlığı bulunan Rumlar, hata üstüne hata yapmakta, insanlık dışı davranışlarına her gün bir yenisini eklemektedir.
Rum zihniyetini ortaya koyan son olayda, 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları için KKTC’ye gelmek üzere yola çıkan Sırp çocuklar, sınırdışı edilmiştir.
Bu olay, Rumlar’ın fanatizmden öte “Türk düşmanlığı” ile yoğrulmuş olduğunu ortaya koymakta, Rumlar’ın gülümseme maskesi altında kin, nefret ve yoketme arzusu taşıyan duygular yattığı ortaya çıkmaktadır.
Toplam sayısı 12 olan 10-13 yaşlarındaki çocuklar, sınırdışı edilerek özel bir uçakla ülkelerine gönderilmiş, Kıbrıs’tan deport edilmiştir.
Gözyaşları arasında ülkeleri ülkesine dönen çocuklar ve yanlarındaki eğitmenler, yaşananlara bir anlam verememiş, Rum’un çirkin yüzünü onlar da yaşayarak öğrenmiştir.
Peki içimizdeki Rumcular?
Başta KTÖS yöneticileri ve yandaşları olmak üzere kendilerine “Rumcu” denildiğinde canı sıkılan ve yüzü kızaranlara bir kez daha seslenmekte yarar var..
Bu insanlık dışı olayı siz nasıl karşılıyorsunuz?
Gündemi değiştirmek için “TL’den vazgeçelim, Euro’ya geçelim” diyerek bu olayı geçiştiremezsiniz.
Türkiye’deki Anayasa değişikliği ile ilgili gerçek dışı söylemlerinizle de bu olayı geçiştiremezsiniz.
Ne söylerseniz söyleyin inandırıcı olamayacağını biliyorsunuz.
Onun için sus-pus olup, sesinizi çıkarmıyorsunuz.
Sayın Akıncı’nın yüzüne kapıyı çarpıp sigarasını tüttüren Anastasiadis’e de bir sözümüz var.
“Siz hangi çağda yaşıyor, hangi akla hizmet ediyorsunuz.”
Siz kendinizi ne zannediyorsunuz?
- HOCALI’YI UNUTMAYACAĞIZ 25.02.2018
- Dr. Küçük ve Denktaş 14.01.2018
- 21 Aralık, Maskelerin Düştüğü Gündür... 21.12.2017
- SİZ KARAR VERİN… 17.12.2017
- Bu Adam mı ? Arkadaş! 08.10.2017
- Barzani’ye Son İkaz 04.10.2017
- Avrupa Birliği yerine Türk Birliği 06.09.2017
- NE ZAMAN KENDİNİN FARKINA VARACAKSIN? 12.07.2017
- Dün, Dünya Basın Özgürlüğü Günüydü ! 04.05.2017
- Faşist arıyorsanız Rum’a bakın! 20.04.2017
Yorumlar