Bu Adam mı ? Arkadaş!
Yollar vardır; düz, engebesiz…
Yollar vardır; çakıldan ari, dikensiz…
Yollar vardır; girift, çatallı…
Ve yol arkadaşları vardır:
Kimi düz yolda şaşıran… Kimi dağlar aşıran…
Kimi narin; hemen kırılan, en küçük rüzgarda savrulan, sebepsiz yere darılan…
Tıpkı, salon saksısında yetişen bir çiçek gibi. Sulanmazsa kuruyan, sevilmezse solan…
Kimi yol arkadaşları vardır; yeri gelir bir kaya kadar sert,
Yeri gelir bir kadife kadar yumuşak,
Tıpkı dağ başlarında, tek ve dimdik; fırtınalara, yıldırımlara kafa tutan bir ardıç ağacı gibi…
Ve boşuna denmemiştir; adamın iyisi düzde değil yokuşta bellidir…
Ve
Yollar vardır;
Bitip tükenmek bilmeyen…
Grift, çatallı, inişli, çıkışlı yollar…
Bu yollar mıdır nasibin dedirten…
Ve an gelir talihe küstüren…
Bu yollar mıdır?
…
Yola çıkmaya gör…
Birçok yol arkadaşları...
İçlerinden bazısını çok seversiniz.
İşte mezara kadar sürecek bir dostluğun yoldaşı dersiniz.
Sevinirsiniz…
Kimi gönül eridir:
Sevgide engin, saygıda serindir
Çatalsız bir yürekte, kalp ehlidir.
Yeri mi?
Pek belli değildir…
Kimi adam sıfatıyla görünür. Sarılırsınız…
Akıl küpüdür…
Sözünün eri, sır küpüdür?
Sizdeki heyecana hep akıl veren:
Aman bir tatsızlık çıkmasın…
Henüz erken, biraz beklesen diyen…
Size sabır telkin eden…
Ama kendisinin gözünü kör eden,
Yüreğini korkakça kediye teslim eden!
Bu adam, işte bu adam ki,
Yanıldım, bu adam mı? Dedirten…
Ve bu yüzden
Boşuna denmemiştir
Babadan miras kalır, adamlık kalmaz diye…
Bu Adam mı ? Arkadaş!
Yrd. Doç. Dr. Güven ARIKLI
Yrd. Doç. Dr. Güven ARIKLI
Faşist arıyorsanız Rum’a bakın! KKTC’deki sol sendika ve örgütlerin ağzından düşürmediği “faşist” sözcüğünün dik alasının yaşandığı Güney Kıbrıs’ta yaşananlar ortadayken, Güney’e geçen Kıbrıslı Türkler’in ELAM yanlısı gruplarca saldırıya uğradığı polis kayıtlarına geçmişken, Rum çocukları Türk düşmanı olarak yetiştirilirken KKTC’deki bazı sözde sendikacılar ve işbirlikçisi sözde gazete yazarları, ahlaksızca saldırılarda bulunmakta, Kıbrıs Türk Halkı’na apaçık ihanet etmektedir.
Kıbrıs Türkleri’nin 50’lerden bu yana yapmaya çalıştığı, vatanını, namusunu ve yaşama hakkını korumaktan başka bir şey değildir.
Buna hukukta “meşru müdafaa” denir.
1963’te anayasa değişikliği talebiyle Akritas Planı’nı uygulamaya koyan Rumlar, 20 Aralık 1963 gecesi başlayan olaylarla 30 köye saldırı düzenlemiş, bu sayı kısa sürede 103 köyde katliama dönüşmüştür.
1950’lerden başlayarak sistemli bir şekilde Türk düşmanlığını eyleme koyan Rumlar, 16 Ağustos 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsız bir devlet olarak kurulmasının ardından başlattığı dışlama ve soykırıma varan saldırılarını günümüzde de farklı boyutlarda sürdürmektedir.
KKTC topraklarında KKTC kimliği ile yaşamını süren bazı aklı evveller, hala Rumlar’la bir arada yaşama konusunda israr etmekte, Türk yönetimini akla hayale sığmayacak sözde suçlamalarla zor duruma düşürmeye çalışarak Rum yönetiminin uşaklığına soyunmaktadır.
Oysa genetiğinde Türk düşmanlığı bulunan Rumlar, hata üstüne hata yapmakta, insanlık dışı davranışlarına her gün bir yenisini eklemektedir.
Rum zihniyetini ortaya koyan son olayda, 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları için KKTC’ye gelmek üzere yola çıkan Sırp çocuklar, sınırdışı edilmiştir.
Bu olay, Rumlar’ın fanatizmden öte “Türk düşmanlığı” ile yoğrulmuş olduğunu ortaya koymakta, Rumlar’ın gülümseme maskesi altında kin, nefret ve yoketme arzusu taşıyan duygular yattığı ortaya çıkmaktadır.
Toplam sayısı 12 olan 10-13 yaşlarındaki çocuklar, sınırdışı edilerek özel bir uçakla ülkelerine gönderilmiş, Kıbrıs’tan deport edilmiştir.
Gözyaşları arasında ülkeleri ülkesine dönen çocuklar ve yanlarındaki eğitmenler, yaşananlara bir anlam verememiş, Rum’un çirkin yüzünü onlar da yaşayarak öğrenmiştir.
Peki içimizdeki Rumcular?
Başta KTÖS yöneticileri ve yandaşları olmak üzere kendilerine “Rumcu” denildiğinde canı sıkılan ve yüzü kızaranlara bir kez daha seslenmekte yarar var..
Bu insanlık dışı olayı siz nasıl karşılıyorsunuz?
Gündemi değiştirmek için “TL’den vazgeçelim, Euro’ya geçelim” diyerek bu olayı geçiştiremezsiniz.
Türkiye’deki Anayasa değişikliği ile ilgili gerçek dışı söylemlerinizle de bu olayı geçiştiremezsiniz.
Ne söylerseniz söyleyin inandırıcı olamayacağını biliyorsunuz.
Onun için sus-pus olup, sesinizi çıkarmıyorsunuz.
Sayın Akıncı’nın yüzüne kapıyı çarpıp sigarasını tüttüren Anastasiadis’e de bir sözümüz var.
“Siz hangi çağda yaşıyor, hangi akla hizmet ediyorsunuz.”
Siz kendinizi ne zannediyorsunuz?
- HOCALI’YI UNUTMAYACAĞIZ 25.02.2018
- Dr. Küçük ve Denktaş 14.01.2018
- 21 Aralık, Maskelerin Düştüğü Gündür... 21.12.2017
- SİZ KARAR VERİN… 17.12.2017
- Barzani’ye Son İkaz 04.10.2017
- Avrupa Birliği yerine Türk Birliği 06.09.2017
- NE ZAMAN KENDİNİN FARKINA VARACAKSIN? 12.07.2017
- Dün, Dünya Basın Özgürlüğü Günüydü ! 04.05.2017
- Faşist arıyorsanız Rum’a bakın! 20.04.2017
Yorumlar