Erhürman’dan Akıncı’ya gönderme
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, KIBRIS MANŞET’i ziyaret ederek yazar kadrosu ile bir araya geldi.
Ziyarette, KIBRIS MANŞET Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Emir, Genel Yayın Yönetmeni Levent Özadam, köşe yazarları Derviş Gezer, Hakan Oran ve Dr. İlker İpekdal ile bir araya gelen Tufan Erhürman, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“CUMHURBAŞKANININ GÖREVİ SADECE MÜZAKERECİLİK DEĞİLDİR”
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Devlet yönetimine dair ortaya koyması beklenen katkıya dair toplumsal eğilim ve aday olmaması gerektiği yönündeki taleplere dair sorulan bir soru üzerine Cumhurbaşkanının görevinin sadece müzakerecilik olmadığının altını çizerek Cumhurbaşkanlığı makamının görev ve yetkilerine dair önemli açıklamalarda bulundu.
Geçen beş yıllık sürede müzakerecilik dışında yapılmayanlara yönelik herhangi bir tartışmaya girmeyeceğini vurgulayan Erhürman, Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde önümüzdeki beş yıllık süre içerisinde müzakerecilik dışında da toplum lideri sıfatı ile Cumhurbaşkanlığı makamına yüklenen toplumsal ve siyasal görevlerinin farkında olduğunu ve bunun gereğini yapacağını ifade etti.
“CUMHURBAŞKANI, TOPLUM LİDERİ SIFATINDAN DOLAYI HERKESİN CUMHURBAŞKANI OLABİLMELİ”
Cumhurbaşkanının, toplum lideri sıfatı ile Kıbrıs Türk toplumunu bir araya getiren tüm kesimlerin Cumhurbaşkanı olması gerektiğini vurgulayan Erhürman, toplum liderliği ve Cumhurbaşkanlığının müzakerecilikten öte görevleri olduğunu belirterek Cumhurbaşkanının yetkilerinin yasada açık bir şekilde belirtildiğine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanının sadece müzakerecilik görevi ile yetinmemesi gerektiğine vurgu yapan Erhürman, ülke sorunlarına ve daha iyi bir Devlet yönetimine dair Cumhurbaşkanlığı makamının yetkilerinin toplumsal ve kamusal fayda temelinde kullanılması gerektiğinin önemine dikkat çekti.
“FEDERASYONU SONUNA KADAR ZORLAMALIYIZ ANCAK BAŞKA ÇÖZÜM MODELLERİNE DE SIRTIMIZI ÇEVİREREK YAŞAYAMAYIZ”
Kıbrıs sorununa dair yarım asırdır devam eden görüşme sürecine de değinen Erhürman, barış istemek ile çözüm istemenin farklı şeyler olduğunu belirterek çözüme dair psikolojik ve siyasal engellerin büyük ölçüde Rum tarafından kaynaklandığını hatırlatarak Kıbrıs sorununun çözümüne dair federasyon formulünün sonuna kadar zorlanması gerektiğini belirtti.
Federasyon formülünün sonuna kadar zorlanması gerektiğini ancak başka çözüm modellerine de sırt çevirerek Kıbrıs Türk’üne de daha fazla zaman kaybettirilmemesi gerektiğine de dikkat çeken Erhürman, Crans Montana ve Berlin görüşmeleri sonrasında Rum tarafının duruşunda bir değişiklik olmadığının daha iyi anlaşıldığını ifade etti.
“TÜRKİYE İLE İKİ DEVLET TEMELİNDE İYİ İLİŞKİLERİMİZİ SÜRDÜRMEK ZORUNDAYIZ”
Türkiye ve KKTC arasındaki ilişkilere de sorulan bir soru üzerine değinen Erhürman, iki devlet temelinde Türkiye ile iyi ilişkileri sürdürmenin öneminin altını çizerek Doğu Akdeniz’deki hidro karbon yatakları üzerinde yaşanan gelişmelerin yakından takip edilmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye ile ekonomik ilişkilerin de daha doğru bir temel üzerine oturtulması gerektiğine de dikkat çeken Erhürman, daha çağdaş bir Devlet ve bürokrasi yönetimi için kalıplaşmış yapıların değişmesi gerektiğini belirtti.
“KIBRIS TÜRKÜNÜN HAK ETTİĞİ DEVLET YÖNETİMİ VE HİZMETLER İÇİN BİR ANLAŞMANIN OLMASINI BEKLEMEK GEREKMEZ”
Kıbrıs Türkü’nün hak ettiği Devlet yönetimi ve hizmetler için bir anlaşmanın olmasını beklemenin gerekmediğini de vurgulayan Erhürman, Cumhurbaşkanı makamının toplum liderliği makamı olmasından dolayı da ülke yönetiminde söz sahibi olduğunun unutulmaması gerektiğini vurguladı.
Devlet yönetiminin yerine getirmesi gereken sorumluluk ve görevlerinin Cumhurbaşkanlığı makamı tarafından takip edilmesi gerektiğinin önemine de dikkat çeken Erhürman, Cumhurbaşkanlığı makamının görevinin sadece müzakerecilik olmadığı ve bu anlayış temelinde aday olduğunu ifade etti.
“ADI PARLEMENTER SİSTEM OLSA DA YASALARIMIZ YARI BAŞKANLIK SİSTEMİNE İZİN VERMEKTE”
KKTC’nin parlementer sistem ile yönetilmiş olmasının Cumhurbaşkanlığı makamının görev ve yetkilerinin müzakerecilik ile sınırlandırılmadığına işaret eden Erhürman, ülkenin yasalarının izin verdiği görev ve yetki alanlarının yarı başkanlık sistemine yakın olduğunu belirtti.
Böylesi bir olgunun varlığının da Cumhurbaşkanlığı makamının önemini daha da arttırdığını söyleyen Erhürman , seçilmesi halinde Kıbrıs Türk toplumunun geleceği ve hak ettiği daha çağdaş bir Devlet ve bürokrasi yönetimine kavuşması için sadece müzakerecilik görevini yürüten bir Cumhurbaşkanı olmayacağının altını çizdi.
“DEVLET, ORTAYA KONACAK İRADE VE DOĞRU YÖNETİM İLE KENDİ KENDİNE YETECEK GÜCE SAHİPTİR”
Kuzey Kıbrıs ile Kıbrıs Türk toplumunun potansiyelinin göz ardı edilmemesi gerektiğinin de altını çizen Erhürman, ortaya konacak irade ve doğru yönetim ile Devletin kendi kendine yetecek ekonomik gücü ortaya çıkaracak dinamizme sahip olduğuna inandığını belirterek Kıbrıs Türkü’nün önce kendi kendine inanması gerektiğini belirtti.
Türkiye ile KKTC arasındaki ekonomik ilişkilerin önemine de dikkat çeken Erhürman, “biz isteyelim Türkiye versin” anlayışının artık sona ermesi gerektiğine vurgu yaptı.
“SAĞLIK, EĞİTİM, ALTYAPI VE ÇEVRE ALANLARINA DAİR YAPILMASI GEREKEN ÇOK ŞEY VAR”
Özellikle sağlık, eğitim, çevre alanları ile altyapıya yönelik yapılması gereken ve alınması gereken acil önlemlerin olduğunu belirten Erhürman, ülke sorunlarına yönelik Cumhurbaşkanlığı makamının Hükümetler ile birlikte çalışması gerektiğini vurguladı.
Toplumsal ve kamusal fayda yanında ülke insanına dair sorumluluklarını yerine getirecek bir Cumhurbaşkanının öneminin altını çizen Erhürman, Cumhurbaşkanının ülkenin sorunlarına dair sorumluluklarının ve yetkilerinin farkında olması gerektiğini belirterek Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanması halinde 2020-2025 döneminin önceki döneme göre farklı olacağının sözünü verdi.