U  ÜLKEDE UCUZ OLAN TEK ŞEY 

“İNSAN” HAYATIDIR…


İnsan hayatının değersizleştiği bir ülkede yaşıyoruz. Günümüzde, yitirilen insanların sayısı hızla artıyor. Toplumun sürekli olarak kazaya, şiddet, trajedi ve acıya maruz kaldığı bir dönemdedeyiz ve insan yaşamının değerini yitirdiği hissi  artık daha çok yaygınlaşıyor. Ancak, insan hayatının bu denli ucuzlaştığı bir ülkede ,  bu algıyı sorgulamak ve değiştirmek için yapılan hiç bir şey yok ne yazık ki. 

Çok pardon aslında  var…

Yıllardır en büyük sorun ve kanayan yara olan trafik kazları , getirdiği kayıplar için yepyeni cezalar gelecekmiş. Ağır cezaları getireceklerini  açıkladıkları günün ertesinde , iki tane genç kızın hayatını umursuzluk, dikkatsizlik ve voyvodalığı sayesinde gasp eden, elinden alan kişinin 7 yıl hapse mahkum edileceği de açıklanmıştı. Her zaman ki gibi söylenenler ile yapılanların biribirinden ne kadar tezat olduğunu bizlere hatırlatmakta üslerine yok. 

Bir kişinin yaşamını sonlandırmak, en büyük suçlardan biridir ve sonuçları oldukça ciddidir öyle değil mi? Evet öyle ama bu ülkede değil. Trafik kazaları yüzünden insanları hayattan koparılmasıyla sonuçlanan en acı ve tehlikeli eylemdir. Toplumda derin yaralar açar ve kayıpları için bir ömür travmaya mahkum olan insanlar, aileler yaratır. Soruyoruz kimin umurunda ? HİÇ KİMSENİN…  

 Bu ülkede yaşayan herkes güvenliklerinin tehlikede olduğunu hissederek yaşıyor. Bu tür suçlarla mücadele etmek için ne yaptınız? HİÇ BİR ŞEY… Sadece cezalandırmakla kalmayıp, aynı zamanda toplumu korumak ve suçun tekrarlanmasını engellemek için önleyici tedbirler alabiliyor musunu? HAYIR … TARFİĞE BİR CAN DAHA diye diye artık bu kayıpları normalleştirme yoluna doğru gidiliyor. 

Evet iki tane insanı, kaldırımda yürüdükleri sırada sürat ve dikkatsizlik sonuçu hayattan koparanlara bu cezaları vererek fasıl bilmem kaçın hangi maddesini kullanarak, bu ülkede trafik kazlarını önceleyeceklerine inanan bir zihniyet ve yaptırım ile kelle koltukta yaşıyoruz bu ülkede. Bununla birlikte bir çok faktör de insan hayatının ucuzlaşmasına katkıda bulunuyor. Özellikle, şiddet ve trajediyi sürekli olarak vurgulayarak, insanların duyarsızlaşmasına ve acıyı normalleştirmesine neden oluyorsunuz. Çünkü sadece suç var. Çözüm asla yok. Çare bulmak ne mümkün. 

İnsan hayatının gerçek değeri, yaşamın kendisinde yatıyor. Her birey, benzersiz bir değere sahiptir ve herkesin yaşam hakkı vardır. Fakat ne yazık ki, yaşadığımız ülkede bir sonraki günümüzün hiç bir garantisi yoktur. Neden çünkü hiç suçunuz yokken geliyor birleri ve sizin yaşam hakkınızı ellinizden alıyor. Dün geçtiğiniz yollarda bir sonraki gün canınızı bırakabiliyorsunuz. Sapasağlam çıktığınız evinize şansınız varsa dönersiniz. Çünkü yollar baba yolu, çünkü cezalar komik ötesi, çünkü alkol alan direksiyon başında, çünkü 18 yaşına gelen çocuklara araba almak marifettir. 

Yönetimin, ilgili mercilerin, baştakilen ardı arkası kesilmeyen yaşam kayıplarını sadece bir haber başlığı olarak görmesi ve üzerinde durmaması, bu sorunu daha da derinleştirdi. İNSANLARIN HAYATINI UCUZLATIRDI. Sadece bununla da kalmıyoruz. Yetersiz trafik kuralları, iş güvenliği önlemlerinin ihlali, suçla mücadeledeki eksiklikler ve sağlık hizmetlerine erişimdeki zorluklar da İNSANLARIN HAYATINI çok kolay ellerinden almaya ve ölümlerin ucuzlaşmasına çok büyük katkıda bulunuyor. İşin en acı tarafı tüm bunları bilerek , hala önlem almak için adımların atılmamasıdır. 


KISACASI CİNAYET İLE EŞ DEĞER OLAN BU TÜR OLAYLARIN , BU KADAR BASİTLEŞTİRİLMİŞ HALE GELMESİ. MÜEBBETLİK SUÇLARIN TATİL PAKETİ GİBİ CEZLARLA KAPATILMASI. 

NE ACIDIR Kİ BİR GÜN TRAFİĞE KURBAN GİTTİĞİMİZDE SADECE 15 SANİYE  HABER OLACAĞIZ VE BİLİNDİK O MEŞHUR BAŞLIK İLE DEFİN EDİLECEĞİZ. 


“TRAFİĞE BİR CAN DAHA”

KARAKUŞ