SOYGUNCULUK BAŞLIYOR
PCR 150 TL - ANTIJEN 60 TL..

Daha önce de söylemiştik, yinelemek'te fayda var. Bu test kitleri hastalıkların teşhisin de  KULLANILAMAZ. 

Biz değil bunun Prof. KARY MULLIS söylüyordu..

Hani şu şaibeli bir şeklide ölen...

Bu küçük adanın içerisinde yaşayan, sağlık fonuna yatırımı olan insanlar var. Hoş şu an adanın nüfüsün'dan haberiniz yok o ayrı dava. Fakat bu kadar insanın sağlık'tan yararlanamamsı ne demek?...

Veya şöyle soralım...

*Hibe olarak bu kitler gelmiyor mu?...

*Diyelim hibe olarak gelmiyor. Peki sağlık bakanlığının bu tür alımlar için belli bir bütcesi yok mu?...

*Olduğunu varsayalım. Aslında varlığını biliyoruz da...  Neden kullanılmıyor?..

*Para karşılığında bu kitleri almış olsanız bile vergisini ödeyen vatandaş'a neden satıyorsunuz?

*Ve en önemlisi şu ki, her hangi bir tehşis  maksatlı olmayan bu kitleri neden hala kullanıyor ve kullanmaya mecbur bırakıyorsunuz?...

Mevsim değişti değişiyor. Şimdi tüm herkes özellikle çocuklarımız üşütecek,  ateşlenecek veya burnu akacak. Hopp test kitlerini kitleyeceksiniz halka. Biraz zaman sonra başlayacak  okula gidenlere test zorunluluğu,  kamu çalışanı test zorunluluğu,  özel sektör test zorunluluğu,  yurt içi giriş çıkış test zorunluluğu. 

Ve bu kadar mecburiyetin de bedeli 150 TL  ve 60 TL.. 

Öyle mi??..

Hani bu ülkenin halkının sağlık yatırımlarının karşılığı?...  Hani bu ülkede sağlık üzerinden para kazanılmaz söylemleriniz?..  Hani bu kadar ekonomik dar boğazın içinde olan halka birlik beraberlik çağrınız?...  Hani bu ülke sağlık için her zaman, her yerde, her şarta vatandaşının yanında idi?.. 

Çocuk okutmak'ta güçlük çeken, mutfak masrafını karşılayamayan yani AÇ KALAN. Eletirik,  su , kira, petrol ihtiyaçlarını zor zor karşılayan. Çaresizlikten 2 iş yapmaya çalışan. Karını doyurmakta, sırtını örtmekte zorlanan bunca insana şimdi de TEST saçmalığı külfetini mi yükleyeceksiniz.  

MALESEF EVET ÇÜNKÜ SİZ BUNU BİLİRSİNİZ.. 

Altı kişiden oluşan bir ÜST SAĞLIK KURULU var. Bu kişiler bir takım kararlar alıp sağlık bakanlığına veya yetkililere veriyor. Buraya kadar doğrumuyuz? 

EVET...

Peki ÜST SAĞLIK KURULU varken aslında bir de ALT SAĞLIK KURULU olması gerekiyor değil mi? Alt sağlık kurulunun öngörüleri ve düşüncelerini   üst sağlık kuruluna sunması gerekmiyor mu?... Orada tartışılır sonra geri dönüşü olması gerekmiyor mu?..

Bir üst sağlık kurulu var deniliyor ve onlar ne karar alırsa alsın başta sağlık bakanlığı, başbakanlık ve dahası bu kararları uygulamakla mükellef oluyor. Bu nasıl bir iş ?  Bu nasıl bir tek kalemden kendi başlarına karar alıp uygulamak?. 


Ülkede çok ciddi bir ilaç sıkıntısı almış başını gidiyor. Bizzat kendim COZAAR ilacını bulabilmek için 8 eczane dolaştım dün. Bir eczane de buldum , o da 2 paket var dedi ve 1 paket alabildim. Sabah akşam bir tane kullanılacak olan bu ilac 28 tablet 14 günlük yani..  Kim bilir  ne kadar insanın eksik liacı vardır. 

Tüm bu sorunlara çare bulunamıyorken. Evet bulunamıyor , çünkü noksanlık devam ediyor. Bunlar en önemli  ve gerekli iken  test kitlerinin ücretlerinde yenilme yapıldı. Bumudur yani? Şu an en acili bu mu? Devlet olarak bu sağlık hizmetini karşılayamayacak kadar mı kaldınız? 

Ne yazık ki başka türlü düşünmek gelmiyor elimizden. Sizler vatandaşa bu kadar ağırlık verirseniz artık sağlık konusunda da tüm inaçlarını yitirecekler.  Ki o hale geldiler.

Bu gün bunu yapar yarın,  dediğimiz gibi zorunluluk da getirirsiniz. Ülke üç beş kişinin emirleri altında bu şekilde dayatmalı yaptırımlar ile haklısınız KALKINACAK, İLERLEYECEK REFAH seviyesinin en üst kısmında yer alacaktır. 

Bu arada şu ÜST SAĞLIK KURULUNA bir sorun bakalım sayın yetkiler. 10 Haziran'da vefat  eden ve 4 aydır morg'ta tutulan cenazenin akıbeti hakkında ne düşünüyorları(mış)...

YAZIK Kİ NE YAZIK...

KARAKUŞ