Son iki yazımda sözünü ettiğim AKEL’in, KKTC içinde, kendi yurdumuzda, kendi egemenlik alanımızda sürdürdüğü 5. KOL faaliyetlerini değerlendirmeye devam ediyorum..
ENOSİS’çi AKEL, Türk adı taşıyan bir işbirlikçiyi ilk kez AP’de aday göstererek Kıbrıs Türklerine yönelik olarak sürdürdüğü 5. KOL faaliyetini yeni bir evreye taşıdı...
Tarihimizde ilk kez ENOSİS’çi bir Rum partisi, bizi ilgilendirmeyen ve adayları bizi temsil etmeyen bir seçimde KKTC’ye geçerek, Rum milletvekili adayları ile birlikte köy köy gezerek, kahve toplantıları yaparak, bütçesinden para harcayarak, oy günü sandığa taşıma organizasyonu yaparak seçim propagandası yaptı..
CTP, BKP ve bazı örgütler-sendikalar-iki toplumlu yapılar içindeki AKEL örgütlenmesi bu amaçla seferber edildi...
Tabii AKEL, bütün bunları, o dönem iktidarda olan CTP-HP-DP-TDP koalisyonunun, Polis Genel müdürlüğünün, başsavcılığın inanılmaz gafleti ve göz yumması sayesinde ve yasalarımız çiğnenerek yaptı...
Pervasızlık o boyutlara taşındı ki, AKEL’in Rum seçimlerindeki adayı, haftada 3 kez devlet televizyonu BRTK’ye çıkarıldı, devletin resmi TAK AJANSI bültenlerinde her gün fotoğraflı haber olarak yer aldı, tüm KKTC AKEL parasıyla basılan Rum adayın propaganda afişleri ile dolduruldu...
O kadar ileri gidildi ki, KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı bile AKEL’in seçim kampanyasında rol alarak, AKEL adayının propaganda videosunda yer aldı, ona sarıldı, öptü ve “başarılar” diledi...
Çünkü ENOSİS’çi AKEL’in Türk ismi taşıyan işbirlikçi adayı aynı zamanda Akıncı’nın gayrı resmi danışmanları ve tercümanları içinde ve aynı zamanda iktidar partisi CTP yayın organı yazarları arasında yer almaktaydı...
Seçimlerde onca propagandaya ve CTP-TDP-BKP-YKP-KSP diğer fraksiyon partileri, sendikalar, dernekler, iki toplumlu guruplar, Akıncı desteğine karşın ancak 1500 civarında “federasyoncu” gidip oy kullandı...AKEL’in yönlendirdiği üyelerinin desteğiyle işbirlikçi Niyazi, Rumları temsilen AP milletvekili yapıldı.

YENİ AŞAMAYA GEÇTİLER

Seçimlerden sonra ikinci aşamaya geçildi...
Türk adı taşıyan Rum milletvekili AP’de Türkiye ve KKTC’yi şikayet eden konuşmalar yapmaya başladı..Son konuşmasında Maronitlerin KKTC’ye dönüşü için gerekeni yapmadıkları iddiasıyla Türkiye ve KKTC’yi şikayet etti.
Bu arada gafil 4’lü koalisyon gitti, yerine milliyetçi bir politika izlemesi umut edilen UBP-HP koalisyonu geldi.
AKEL, buna aldırmadan 3. Aşamaya geçerek, KKTC’de Rum milletvekili adına bir “irtibat ofisi” açtı. Bu ofise profesyonel memurlar yerleştirildi...
Tabii bunu, tüm uyarı ve eleştirilerimize kulak tıkayan UBP-HP hükümetinin sergilediği vurdumduymaz, nemelazımcı siyaset sayesinde yaptı...
Ve şimdi, hükümetin sergilediği gafletten cesaret alarak 4. Aşamaya geçtiler...
Bu aşama, KKTC içindeki dernekleri, KKTC-Türkiye karşıtı eylemler için organize etmek, seçimlerde federasyoncu AKINCI için çalışmak ve Türkiye karşıtı toplantı, miting vb eylemler organize etmektir...
ENOSİS’çi AKEL’in görevlendirdiği Rum milletvekilleri bu çerçevede ilk toplantıyı “Kıbrıslıtürkler nereye?” başlığı altında, geçtiğimiz hafta Lefkoşa Merit Hotel’de yaptılar...
AKEL Merkez Komitesi-Polit Büro üyesi ve Anastasiadis’in müzakere heyeti üyesi, yani KKTC’ye karşı masada Rum çıkarlarını savunan Tumazos Çelebis ile Türk adı taşıyan işbirlikçi Rum milletvekili Niyazi Kızılyürek, yaşadıkları Güney Kıbrıs’tan KKTC’ye geçtiLer...
Onlarca dernek, sendika yöneticisini ve AB tarafından fonlanan iki toplumlu gurupları sabahtan akşama bir tam gün toplayarak ortak eylem stratejisi belirlemeye çalıştılar...
KKTC’de faaliyet göstermesi yasal olarak mümkün olmayan Rum partisi AKEL’in yöneticisi TOMAZOS ÇELEBİS, bu toplantıda şöyle konuştu:

- “TÜRKİYE TOPLUMSAL KİMLİĞİNİZİ GÖRMEZDEN GELİYOR, KIBRISLITÜRKLERİ ANKARA’NIN UZANTISI HALİNE GETİRMEK İSTİYOR.TÜRKİYE’NİN BU POLİTİKALARINA KARŞI DİRENİŞİNİZE DAYANIŞMAMIZI BELİRTİYORUZ, ENDİŞE DOLU ÇIĞLIĞINIZI PAYLAŞIYORUZ. TAKSİMCİ STATÜKO KABUL EDİLEMEZ. TAKSİMCİ STATÜKO KIBRISLILARA DEĞİL BAŞKALARINA HIZMET EDİYOR. TAKSİMDEN KURTULMAK İÇİN ORTAK MÜCADELE VERMELİYİZ. VE BU MÜCADELEDE KIBRISLI TÜRKLERİN YERİ KIBRISLIRUMLARIN YANINDA OLMAKTIR..BİZE DAYATILAN BAĞLARDAN SADECE BİRLİKTE KURTULABİLİRİZ. KIBRISLITÜRKLER VE KIBRISLIRUMLAR OLARAK KIBRISLILARIN ÇIKARLARINI FARKLI ALGILAMAYACAĞIMIZ VE BAŞKALARININ ÇIKARLARININ BOYUNDURUĞU ALTINA SOKMAYACAĞIMIZ DAHA İYİ BİR GELECEĞİ BİRLİKTE İNŞA EDELİM. BÖYLE BİR KIBRIS İÇİN BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM”

İSYANA TEŞVİK

Görüldüğü gibi ENOSİS’çi AKEL’in yöneticisi olan Çelebis, KKTC topraklarında, kendi egemenliğimiz altında toplantıya katılan örgütleri Türkiye ve KKTC’ye karşı kışkırtmakta, açıkça isyana teşvik etmektedir...
Rum yönetimiyle işbirliği yapmalarını, KKTC ve Türkiye’ye karşı verdikleri mücadeleye katılmalarını talep etmektedir...
Bu apaçık bir 5. KOL faaliyetidir...
İç cephemizi çökertme, iç savaş çıkarma faaliyetidir...
Ve bunlar milliyetçi hassasiyet beklediğimiz UBP-HP hükümeti Bakanlar kurulunun 300 metre ilerisindeki bir otelimizin salonunda, hükümetin, Polis Genel Müdürlüğü’nün ve Başsavcılığın gözleri önünde olmaktadır ...
Oysa yapılması gereken Polisin, Çelebis’i konuşmasını bitirir bitirmez tutuklaması, toplantıya son vermesi, toplantıyı organize edenlerin ifadesini alması ve AKEL’in KKTC ofisini derhal kapatmasıydı....

SEYRETTİLER

Kimse kılını kıpırdatmadı...
İşte bizim kaç gündür bağırdığımız, tepki gösterdiğimiz olay budur...
Başbakana, hükümetine, Polis Genel Müdürlüğüne Başsavcıya tepki göstermemizin nedeni budur...
Hadi, Cumhurbaşkanı Türk adı taşıyan Rum milletvekili Niyazi’nin çok yakın arkadaşıdır, AKEL lideri Kiprianu ile zaman zaman, sözcüsü BKP’li Barış Burcu’nun evinde yemek yemektedir, ses çıkaramaz....
Peki Başbakan, hükümeti, Polis Müdürlüğü ve Başsavcı ne yapmaktadır?
Asli görevleri olmasına karşın, KKTC’ye niye sahip çıkmamaktadırlar, yasalarımızın anayasamızın gereğini niye yerine getirmemektedirler?
Kimden korkmaktadırlar?
Bu tavırlarınızla, Rum yönetiminin iç cephemizi çökertmeye yönelik 5. KOL faaliyetlerine meşruiyet kazandırdığınızın farkında değil misiniz?
( Yarınki yazımda da Rum milletvekili Niyazi’nin yaptığı konuşmayı değerlendireceğim