TÜRLER’İN HAZIRLIKLARI

Türk Devleti, Kıbrıs’ın fethine karar verdikten sonra bir takım askeri, siyasal ve diplomatik girişimler yapdı.

Kıbrıs’ın fethine gönderilecek kuvvetlerin başına altıncı vezir Lala Mustafa Paşa Başkomutan atanırken, üçüncü vezir Piyale Paşa da Do-nanma Komutanlığına getirildi. Üçüncü vezir Piyale Paşa hem rütbece daha büyük, hem de Padişahın damadı idi. Aldığı emre itaat etmesi Türk Devleti’ndeki emir ve komuta zincirine güzel bir örnektir.

Padişah II. Selim Han, bütün tersanelere fermanlar göndererek, gemi yapım faaliyetlerini hızlandırmalarını istedi. Güney Anadolu Limanları-na zahire depo edildi.

Türk ordusunun sefer hazırlıklarının ilerlediği bir sırada, İspanya Kralı II. Filip’in Venediklilerle birleşerek Osmanlı İmparatorluğu’na sal-dıracağı haberleri üzerine bir takım önlemler alındı. İspanya Müslüman-larına yardım edildi. Uluç Ali Paşa’ya Sicilya açıklarında devriye görevi verildi. Bosna’nın güney batısındaki Hersek ve Kilis sancakları takviye tahkim edildi.(12).

Venedik’in askeri gücünü zayıflatmak için bazı girişimler yapıldı. Piyale Paşa’nın emri ile Türk Gizli Teşkilatı 13 Eylül 1569’da Venedik’-in Çilop ve tersanesindeki ana barut deposuna sabotaj yapıldı. Tersane-deki barut depoları korkunç bir gürültü ile havaya uçuruldu. Bir çok ev-ler ve kiliseler yıkılmış, insanlar ölmüş, Limandaki savaş gemileri harap olmuş ve en önemlisi Venedik Cumhuriyeti bir anda en büyük barut sto-ğunu yitirmiştir. Bu başarı Türk Devleti’nin o devirde çok mükemmel bir kuruluşu olan Türk Gizli Teşkilatı’nındır. Venedik açığını ancak birkaç yıl sonra kapatabilecektir.

Osmanlı İmparatorluğu, Kıbrıs’ı seferi öncesi komşu ülkelerle antlaş-malar yapdı. Avusturya ile 1568’de sekiz yıl süreli bir anlaşma imzaladı. Aynı yıl içinde, Lehisten ile yapılan barış antlaşması yenilendi. Doğu da İran ile de barış yapıldı. Rusya ile de 1570’de bir dostluk antlaşması im-zalandı.

Fransa ile 18 Ekim, 1569’da ikinci kapitülâsyon antlaşması imza e-dildi. Fransa’ya yeni bir takım ticari imtiyazlar verildi. Böylece Osmanlı İmparatorluğu Venedik ve Almanya’ya karşı, Fransa’yı yanına almış ol-du. Nitekim Kıbrıs seferi sırasında Papa’nın “Haçlı İttifakı” kurulması çağrılarını Fransa yanıtsız bırakacaktır.

İspanya, Avrupa’nın güçlü devletlerinden biri idi. Türk Devleti, Os-manlı- Venedik mücadelesinde İspanya’yı karıştırmak istemiyordu. Yar-dım için sürekli Türk Devleti’ne başvuran İspanya Müslümanlarına yar-dım edildi. İspanya iç işleri ile uğraştırılarak, Venedik’e yardım etmesi engellenmye çalışıldı.

Türk Devleti Kıbrıs’ı barış yolu ile almak için önce çevirmen Mah-mut’u, sonra da Kubad Çavuşu 11 Eylül, 1570’de Venedik’e gönderdi. Kubad Çavuş, Türk Devleti adına bir ültimatomu Venedik Senatosuna verdi. Vergi Bedevi, “bu ültimatomda Ada’nın 1517 yılından itibaren hukuken Osmanlılar’a ait olduğunu o zamandan beri Vnedik’in yıllık ha-raç karşılığında Ada’dan

yararlanmasına izin verildiği, bunlara karşılık Venedik’in Lefkoşa ve Moğusa’da tahkimat yapmakla ve Kıbrıs açıkla-rından geçmekte olan Türk gemilerine yapılan tecavüzlere müsamaha et-mekle bu hakkını kaybettiği kaydedilmekte ve Venedik’in, barışın deva-mını arzu ettiği taktirde Kıbrıs’ı Türkler’e terketmesi gerektiğini” söylemektedir.(14).

Venedik senatosu, Türk iltimatonunu görüşerel reddetdi. Türk iltima-yonununa kızan Venedik halkının saldırısına uğramamak için, Kubad Çavuş arka kapıdan çıkarıldı.

Kubad Çavuş 5 Mayıs, 1570’de İstanbul’a dönüp, Padişaha durumu bildirdi. Padişah, elçisine şanına uygun kabul töreni yapılmamasına ve yapılanlara çok kızdı. İstanbul’daki Venedik Balyosu’nun ve Kahire ile Konsoloslarının evlerini askeri kuşatma altına aldırdı.

VENEDİK KUVVETLERİ

Venedik Cumhuriyeti’nin, Türk Devleti’ne karşı yeni bir Haçlı seferi Papalık, Malta ve İspanya’da ilgi gördü. 52.000 asker, 206 parça gemi ve 1300 topluk bir Haçlı ordusunu hazırlayıp, komutanlığına da Andrea Dorya’nın yeğeni olan Giovanni atandı. Vergi Bedevi 206 parça geminin atmışını İspanya, ikisini Papa, dördünü Malta ve İttifak’a resmen dahil olmamakla berbaber dördünü Ceneviz Yedisini de Sovere dukalığının verdiğini, geriye kalan 121 geminin Venedik’e ait olduğunu belirtmekte-dir.(15).

Müttefik Haçlı kuvvetlerinin toplanması geçiktiğinden, Kıbrıs’taki savaşta hiçbir rolü olmamıştır. Müttefik Haçlı kuvvetleri Girit’in Suda Limanından hareket ettiğinde, Mağusa kalesi dışındaki tüm Ada Türk e-gemenliği altına girmişdi.(13 Eylül 1570). Kıbrıs’ın yönetim merkezi Lefkoşa’nın Türkler’in eline geçtiğini haber alan Müttefik Haçlı donan-ması, kış mevsimi de yaklaştığından dağıldı.

Kıbrıs’taki Venedik kuvvetlerinin Başkomutanlığına Astorre Baglio-ne atandı. Baglionne 1 Mayıs, 1570’de göreve başadığında Ada’da 2.000 İtalyan ve 1.000 kadar da Milis kuvveti vardı.(16).

Venedikliler ancak 2500 kişi kadar bir kuvveti Ada’ya gönderebildi-ler. Venedikliler Girit’in doğusundan öteye asker göndermye cesaret edememişlerdir.

Ada’da Venedik kuvvetleri, iki müstahkem kalede toplanmışlardı. Türk donanmasının hareket etmesi ile birlikte Kıbrıs’ta seferberlik ilan edildi. Başta Hammer olmak üzere Paruta, Kınolles ve Martinengo gibi batılı tarihçiler Ada’daki Venedik kuvvetlerini çok az göstermekte bir-birleriyle yarıştıktan sonra, aşağıdaki rakamlarda birleşmişlerdir:

1500 İtalyan piyade, ( müntazam sürekli asker), 3.000 Venedik ( cernede), 2.500 serbest milis ( frankomatlar ya da diğer bir adla Lefteri-ler), 250 Arnavut ve 1.000 Lefkoşa asikrokratı (17).

Bu rakamlar tamamı ile Türk-İslâm düşmanlığı, Haçlı düşüncesi ve Hristiyanlık taassubu ile ortaya konulmuştur. Batılı tarihçilerin verdikleri

rakamların tam aksine, Kıbrıs’ta seferberlik ilan edildikten sonra, topla-nan asker sayısı çok daha fazladır. O zamanın savaç araç ve gereçleri ile müstahkem Lefkoşa Ve Mağusa kalelerini fethetmek mümkün değildi. Ada’daki Venedik kuvvetleri hakkında Bener Hakkı Hakeri’nin verdiği rakamlar çok daha gerçekçidir:

“Seferberlik çalışmalarıyla sağlanan kuvvet, Lefkoşa’da 6600 Vene-dikli, 6300 Kıbrıslı gönüllü, 800 kıbrıslı genç zadegan, 1800 İtalyan, 500 İtalyan süvarisi, 250 Arnavut, önemli bir bölümü silahsız 2600 Lefkoşa’-lı, 3000 Milis’ti. İki yüz-iki yüz elli kadar top, iki yıl kadar savunmaya yetecek ölçüde mühimmat yiyecekle içecek stoku vardı. Buna göre Lef-koşa’daki kuvvet sayısı yirmi üç bin kadardı.(18).

Bener Hakkı Hakari’ye göre Kıbrıs’taki Venedik kuvvetlerinin üç yönden daha Türk kuvvetlerinden üstünlükleri vardı. Venediklilerin ağır silah yönünden daha üstün durumdaydılar. Üstün topçu ateşi yangın bombası olarak kullandıkları çiftli paçavralar onlara zaman, zaman üstünlük sağlıyordu. Venedikliler Ada’da iki yıl yetecek kadar stok yap-mışlardı. Haçlı Müttefik donanmasından her ne kadar Türk donanması sayıca daha fazla tekneye sahip görünüyorsa da, gerçekte Haçlı donan-masının savaş gemisi ve yeteneği, Türk gemilerine göre daha üstündü.

TÜRK KUVVETLERİ

Kıbrıs’ın fethine katılan gemi sayısı konusunda Türk ve batılı kay-nakların verdikleri rakamlar birbirine çok yakındır. Kâtip Çelebi, donan-maya katılan 180 Kadırga, 170 Karamürsel ve 10 Mavna, toplam 360 ge-mi olduğunu belirtmektedir.(20). En tanınmış Batılı kaynaklardan biri olan Hammer de türk donanmasının 360 parça olduğunu kaydetmektedir. Her ne kadar bazı Türk ve Batılı kaynaklarda 400 kadar rakamlar götse-riliyorsa da, doğru olan 360 parça olduğudur.

Kıbrıs seferine gönderilen Türk askerlerinin sayısı 60.000 kadardır. Bunun 40.000’ i piyade, 10.000’i teknik sınıfı oluşturan istinkamcı, cebe-ci, topçu v.b., 6.000’i yeniçeri ve 400’ü de süvari idi. Seferin uzun sür-ğü düşünülürse, zaman içinde Kıbrıs’a gönderilen asker sayısı 100.000’e ulaşmaktadır.

Kıbrıs seferi serdarlığına altıncı vezir Lala Mustafa Paşa, donanma başkomutanlığına da üçüncü vezir piyale paşa atanır. Lala Mustafa Pa-şa’nın emrine Anadolu Beylerbeyi İskender Paşa, Karaman Beylerbeyi Hasan Paşa, Sivas Beylerbey iBehran Paşa, Maraş Beylerbeyi Mustafa Paşa, Şehr-i Zor Beylerbeyi Muzaffer Paşa, Kilis Beyi Canbulat… Ana-dolu ve Rumeli’den bir çok sancak beyleri verildi. Piyale Paşa’nın emri-ne ise Müezzinzade Ali Paşa, Uluç Ali Paşa ve Murad Reis gibi devrin başarılı denizcileri veriliyordu.