28 Eylül 2016’da “sığınacağımız tek güvenli liman Türkiye’dir” diyen Akıncı, şimdi seçim stratejisini Türkiye ile çatışma üzerine kurmuştur…
Türkiye’ye sürekli olarak laf sokuşturacak, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakanlar, AKP, MHP, diğer partiler ve örgütler kendisine yanıt verecek, sosyal medyada kendisine karşı bir öfke seli oluşacak ve bundan mağduriyet üretecek…
Sadece mağduriyet değil, Türkiye’den gelecek tepkilere cevap vererek ucuz kahramanlık taslayacak, “Türkiye’ye karşı dik duran omurgalı lider” algısı yaratacak…
Yersiz-dayanaksız-yanlış konuşmalarıyla, Türkiye’yi Kıbrıs’tan çıkarmak isteyen emperyalist güçlere, ABD’ye, AB’a, İngilize, Fransıza, İsrail’e Rum-Yunan ikilisine “Türk işgaline karşı direnen kahraman benim, Türkiye’yi adadan çıkarmak isterseniz, bana destek olun, yardım edin, beni sandıktan çıkarın” mesajları gönderecek…
Böylece hem “mağduriyetten”, hem “ucuz kahramanlıktan” oy devşirecek, hem de emperyalist güçlerin seçim desteğini sağlamış olacak…
Bu yolla, Türkiye-KKTC karşıtı marjinal solun oylarını kendisinde konsolide edecek, CTP oylarını kendisine kaydıracak, Tufan Erhürman’ın altını oyacak…
Yalnız hesaba katmadığı bir şey var.
Sadece solun yüzde 35 oyunu alarak seçilmesi olası değil…
Partisi TDP’nin %7, CTP’nin % 25, marjinal solun %3 oyu varken, yani toplamda %35 sol oy varken, 2015 Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisi % 60 ile seçilmiştir…
Bu da başta UBP olmak üzere, milliyetçi camiadan %25 emanet oy aldığını kanıtlıyor…

GÖLGESİ İLE KAVGA EDİYOR

Akıncı, sol oyları kendisinde konsolide edecek diye önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ile “ Anavatan-yavruvatan” söylemi üzerinden ağız dalaşı yarattı…
Sonra, “Türkiye’nin adaya nüfus yığarak, bol keseden vatandaşlık verilerek, 130 bin kişinin kısa sürede vatandaş yapılarak demografik yapının bozulduğu” yalanını ortaya attı .. Milliyetçi Halkımızla ve TC kökenli vatandaşlarla çatışmaya girdi…
Sonra, “federasyon-iki devletli çözüm” tartışması yaratarak Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile ağız dalaşı yaptı…
Daha sonra Barış Pınarı Harekatı’na ve 1974 Türk Barış Harekatı’na dil uzatarak tüm Türkiye hükümeti, Halkı ve KKTC milliyetçileri ile kavga etti…
Ve şimdi de durup dururken, saçma sapan Kırım-Kıbrıs ve Hatay- KKTC benzetmesi yaparak yeni bir çatışma-kutuplaştırma daha yarattı…
Eleştiriler gelince bu kez bir de “sözlerimin arkasındayım” efelenmesi yaparak artık gına getiren ucuzlamış kahramanlık gösterilerini sürdürdü…
Ama bir gün sonra da Guardian gazetesine verdiği demecin bant kayıtlarını yayınlayarak “ben aslında öyle dememiştim” kıvırması yapmaktan da geri durmadı…

MİLLİYETÇİ SEÇMENİ KAYBETTİ

Akıncı, Türkiye ile çatışmacı-kavgacı bir strateji izleyerek Türkiye-KKTC karşıtlarını kendi etrafında konsolide edebilir…
Ne ki, yukarıda sözünü ettiğim maksimum sol oyların %35 olduğu gerçeğini değiştiremez…
Bu bağlamda oyunu ayağına dolanacaktır, dolanmıştır…
CTP oylarını kendisine kaydıracak diye, 2015 seçimlerinde sağdan aldığı oyu kaybetmiştir…
Akıncı’nın Barış Pınarı Harekatına, 1974 Barış Harekatı’na, 81 yıl önce gerçekleşen Hatay’ın Anavatan’a iltihakı konusuna dil uzatması, Anavatan Türkiye’yi, derin bir uykuda olan milliyetçi Halkımızı ve örgütlerimizi uyandırmış, ayağa kaldırmış, kenetlenmelerini sağlamıştır…
Uyguladığı Anavatan ile çatışma stratejisi, hem Türkiye’nin kendisi ile işbirliğine son vermesi sonucunu doğurmuş, hem de gözü kulağı Anavatanda olan, Türkiye’ye gönülden bağlı, Türk ulusunun kopmaz-ayrılmaz bir parçası olan, Türkiyesiz bu adada var olamayacağını bilen Halkımızın, kendisine tavır almasına neden olmuştur
Akıncı’nın Barış Pınarı Harekatı ile ilgili açıklamasından sonra yapılan anketlerde Halkın % 74.4’ünün o açıklamayı benimsemediğini ve yanlış bulduğunu ortaya çıkarmıştı…
Akıncı’nın açıklamasına destek verenler ise %25.6’da kalmıştı.
Yani, sol seçmenin bile % 10’u Akıncı’nın açıklamasını yanlış bulmuştu…
Şimdi, saçma Kırım-Hatay benzetmeleri ile Halktan daha da kopmuştur…
Anavatana ve KKTC’ye gönülden bağlı milliyetçi seçmen ve sağduyulu sol seçmen, Akıncı’nın Türkiye ile kavga etmesi nedeniyle ona verdikleri desteği geri çekmiştir..
Seçimlerde bu net bir şekilde görülecektir…

HALK TÜRKİYE İLE KAVGA İSTEMİYOR

Halk, 100 yıldır kahrımızı çeken, her zor anımızda yanımızda olan, 500 şehit vererek bizi son anda mutlak bir soykırımdan kurtaran, adaya kalıcı barışı getiren, hala güvenliğimizi sağlayan, maaşımızı ödeyen, suyumuzu getiren, yollarımızı, barajlarımızı, göletlerimizi yapan, çiftçimizi, üreticimizi teşviklerle destekleyen, üniversitelerimizi kuran, 65 bin gencini üniversitelerimize gönderen, ulaşımımızı, iletişimimizi sağlayan, devletimizi tek tanıyan, Büyükelçilik bulunduran, uluslar arası alanda ve denizlerde meşru hak ve çıkarlarımızı koruyan, bize sahip çıkan, her şeyimiz olan Anavatan Türkiye ile kavga istemiyor…
Türkiye ile kavganın lehimize olmadığını, sadece Rum-Yunan ikilisi ile emperyalist güçlere yaradığını biliyor….
Türkiye ile kavga eden bir kişinin meşru hak ve çıkarlarımızı koruyamayacağını, KKTC’nin ve Kıbrıs Türk Halkının çıkarı ve yararı için çalışamayacağını, Türkiyesiz mahvolacağımızı çok iyi biliyor.
Dolayısıyla, her kim olursa olsun, KKTC Cumhurbaşkanının ve hükümetlerinin Anavatan ile birlikte hareket etmesini istiyor…
Akıncı’nın bunun bilinciyle hareket edecek yerde, ucuz kahramanlık taslayarak provokasyon yaptığını, yok yere kavga aradığını, durup dururken kavga çıkarmaya çalıştığını, gölgesiyle bile kavga edip negatif enerji yaydığını, KKTC-Türkiye ilişkilerini berhava ettiğini, Halkı bölüp kutuplaştırdığını sağduyu sahibi herkes görüyor….
Akıncı’nın, ardı ardına çıkardığı bu kavgalar nedeniyle Türkiye’ye turist olarak dahi gidemeyecek, hatta transit uçuş dahi yapamayacak duruma geldiğini, bineceği uçakta Halkın kendisine tepki göstereceğini herkes tahmin ediyor…
Halkın bunu anlamış olması, seçimlerin kaderini belirleyecektir…
Akıncı sadece verdiği korkunç tavizler nedeniyle değil, seçimi asıl bu nedenle kaybedecektir….