SU FATURALARINA  YAPILAN ZAM…

SÜTE  YAPILAN ZAM…

HANGİ AÇIĞIN KAPATILMASIDIR?

Söyleyin bize,  bizde bilelim. 

Savaş zamanın’da olsa bile,  bu halkın alın terini çalmaktan vazgeçmeyeceksiniz değil mi? Haka el uzatmaktan, ortak olmaktan asla rahatsızlık duymayacaksınız değil mi?…

İNANILIR GİBİ DEĞİL…

Tutulur bir şey arıyoruz ama yok. Yok işte… Yaşanılması zor bir süreç geçiriyor bu halk. Önce maaşlara göz diktiniz baktınız olmadı, şimdi sıra yavaştan yine kaldığınız yerden devam.  Bir yandan kayıplarımız, öteki yandan deprem endişeleri, daha öbür yandan nerede oturduğunu bilmeyen halk. 

Okulların sağlıksız ve endişe verici durumları. Ne olur? Ne olabilir? Nasıl etkileneceğiz korkusu ile uyumaktan bile aciz tüm ülke insanı var , ama siz hala köy yanıyorken saç taramaktan vazgeçmiyorsunuz. Bu nasıl bir rahatlık bu nasıl bir yönetim yönetiriz şekli? Bu nasıl bir hesap planlama şekli. Taziyeler yapıldı, yardımlar yapıldı tamam değil mi? Döndük eski hayatlarımıza  döndünüz yine cep doldurmaya. 

20 TL Su tüketimi. Hadi 50 TL diyelim. Hadi 100 TL diyelim. Aslı bu kadar miktarlar olan faturalara üç katı, beş katı fatura kitlemek ne demek? Hangi açık kapatılacak bu kadar insanın sırtından, emeğinden ve hakkından. Felaketin yaşandığı kardeşlerimize olması gerektiği ve devletin bizzat yapması gerektiği yardımın faturasını halka kitlemekten başka bir şey değil bu yapılan. 

Yardım yapılan herkese sonuna kadar helal olsun diyoruz. Bunu her zaman söyledik söyleriz de. Bireysel olarak yapılan yardımlar devleti kat be kat katlamış durumda zaten. Bu olağanüstü olay karşısında hiç bir vicdan asla susamazdı. Fakat halkını da çalmak emeğine bile isteye göz koymak da “BİR YANA YOLLA” “ÖBÜR YANDAN AL DA AL”. Bunun adı bu başka açıklaması yok. Ne kötü değil mi böyle düşüncelerin halkta uyanması. Ama yapacak bir şey yok. Güven bambaşka bir şeydir. 

Süt her zaman söylediğimiz gibi süt artık alınamayacak durma geldi ve geçti. Süt ya hani bildiğimiz Allah’ın sütü. Artık ne çocuklar ne yetişkinler ne  cafeler ne restaurantlar alabilecek durumda değil. Temel bir ürüne şuhursuzca yaptığınız zam bir çok şeyi de beraberinde getiriyor. Süt zamlandı bunun yanında nescafe zamlandı, bunun yanında kahve zamlandı , bunun yanında hellim zamlandı , bunun yanında peynir zamlandı demek oluyor. 

Ne yapması bekleniyor halktan? Yemeğin içmeyin tüketmeyin mi? Tam olarak bu mu? Tam olarak halkın yaşadığı ve zor geçimini daha ne kadar dibe sokmakmıdır amaç? Hakkaten nedir amaç? Zorlu günlere  de destek bu şekilde mi geliyor halka? Nedir durduramadığınız?  Neden dondurulmuyor bazı yaptırımlar?  

Tamam biliyoruz yine biz söylüyoruz biz dinliyoruz. Sizlerin bunları dinleyecek okuyacak ne zamanınız, ne de öyle fıtratınız vardır. Ama bari şu “BİZ HALKIMIZIN YANINDAYIZ” ezberenizden vazgeçiniz. Çünkü yoksunuz halk bunu idrak edeli bayağı oldu. 

Her gün okunan haberler karşısında tüm halk huzursuz ve endişeli bir şekilde yaşamaya çalışıyorken. Yaşam alanları olan evleri, iş yerleri, okulları, hastaneleri kontrol edilmesini bekliyorken. Her hangi bir olumsuz durumda ne yapacağız endişesi ile uyumaktan korkuyorken. Devlet’e çok acı blr tecrübe oldu bu son yaşananlar belki bizlere sahip çıkar diye düşünüyorken ve bekliyorken. Zam üstüne zam defilesi yine podyumlara geri döndü. 

*Nasıl bir güven bekliyorlar ki bu halktan?

*Nasıl bu ülke de biz varız diyen yönetime inanmasını bekliyorlar bu halkın?

*Nasıl güvenli, huzurlu, korumalı ve sahip çıkılacak bir ülkede yaşadığını bilmelerini bekliyorlar halktan?

*Nasıl bir felaket karşısında ülkenin yöneticilerinden medet ummalarını belliyorsunuz ki?

Biri zam planları içerisinde. Öbürü uçak kaldırıp indirme peşinde. Daha öbürü “BEĞENMEZSEK GİDELİM “ diyor. Belediye başkanları sapasağlam binalarımız olduğunu açıklıyor. Neye istinaden orası meçhul. Başka bir tanesi hala okulları denetlemekte ağır aksak. Böyle kendi dünyalarında çooook aşım azcık kaygımız diyerek halk yine kendi yağında kavurmaya bırakıldı. 

Bu kez elektirk faturalarına yapmayalım farklı bir yöntem ile vergi düzenlemesi adı altında su faturalarına yüklendiğinizi, devamında nelerin geleceğini halk artık ezberledi ama sizin ezberinizden çıkartığınız ve unuttuğunuz şu ki;

Bu halk

VEZİR ETTİĞİ GİBİ TAHTIN AYAKLARINI KESMESİNİ DE BAŞARACAKTIR. 

KARAKUŞ