SARI ÖKÜZ VE HÜKÜMET SENARYOLARI

7 Ocak 2018 seçimlerinin ardından ortaya atılan senaryolar, kesilen raconlar ve biçilen görevler aklıma hem 1993 yılındaki UBP'yi hem de Sarı Öküzü getirdi.

Ömrümüzün her anında karşımıza çıkan Sarı Öküz taliplileri maalesef bugün yine sahnede. Sarı Öküzü veren herseyini kaybetmeye hazır olmalıdırlar.

1993 yılının Aralık ayında yapılan erken seçimler sonrası UBP 1. Parti olarak seçimlerden çıkmasına rağmen o dönemki genel Başkan 3. Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu ile hükümet kurulmayacağı, gerek DP, gerekse CTP tarafından açıklanmıştı.

Etraftan yapılan telkinler ise Eroğlu dışındaki bir UBP milletvekiline görev verilsin ve Eroğlu’nun dışta kalacağı bir hükümet kurulması yönünde idi.

Bunun üzerine toplanan UBP parti meclisi genel başkan dışında hükümet kurma görevi kabul eden vekil olursa partiden ihraç edilmesi gerekir kararını alarak Genel Başkanlarına sahip çıkmışlardı.

Bugün yine aynı senaryolar gündeme gelince önce aklıma bu tarihi olay sonra ise meşhur Sarı Öküz hikayesi geldi.

Kıssadan hisse çıkarılması ümidiyle aşağıda paylaşıyorum.

İşte 'Sarı Öküz' Hikayesi

Otlakların birinde bir öküz sürüsü yaşarmış. Çevredeki aslan sürüsünün de gözü öküzlerdeymiş.

Ancak, öküzler saldırı anında bir araya geldiği zaman, aslanların yapacak bir şeyi kalmazmış.

Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan aslanlar, iyi beslenememeye başlayınca bir çare düşünmüşler.

Topal aslan yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiş ve öküz sürüsüne yanaşmış. "SUÇ HEP O SARI ÖKÜZ''DE..."

Öküzlerin lideri Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille konuşmaya başlamış:

"Saygıdeğer öküz efendiler. Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Biliyorum bugüne kadar sizlere zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Bütün suç hep o Sarı Öküz''de. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Biz de barışseverliğimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz. Sizle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, siz kurtulun, yine barış içinde yaşayalım."

Boz Öküz ve heyeti bu sözler üzerine aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküz''ü vermişler aslanlara.

Bir tek Benekli Öküz karşı çıkmış ama kimseye derdini anlatamamış.

"AFERİN SİZİ KUTLARIZ!"

Bir süre sonra aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez Uzun Kuyruk''u istemişler:

"Gördünüz mü ne kadar barış severiz. Sizi de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak, şu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruğunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Size saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Oysa sizler normal kuyruklusunuz. Verin onu bize, bu konuyu kapatıp, barış içinde yaşamaya devam edelim."

Boz Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk''u teslim etmiş, yine Benekli Öküz karşı çıkmış.

Uzun Kuyruk, aslanların pençesi altında can vermiş.

"NEREDE KAYBETTİK BİZ BU SAVAŞI?"

Bu olay sürekli tekrarlanmış, her seferinde farklı bahanelerle.

Sonunda öküzler zayıflamış, aslanlar küstahlaşmış.

Artık, hiçbir bahane ileri sürmeden, doğrudan müdahale ederek, "Verin bize şunu, yoksa karışmayız" demeye başlamışlar.

Birer birer aslanların pençesinde can verirken, Boz Öküz ve birkaç öküz kalmış geride.

İçlerinden biri liderlerine, "Ne oldu bize, nerede kaybettik biz bu savaşı? Oysa, vaktiyle ne kadar güçlüydük" diye sormuş.

Boz Öküz, Benekli Öküz''ün sözlerini hatırlayarak, gözleri nemli "Biz" demiş,

"Sarı Öküz''ü verdiğimiz gün kaybettik bu savaşı.."