Rolandis geçmişte de uyarmıştı, ama dinlemediler

Türkiye ve KKTC’nin uyarılarını ciddiye almayan Rum yönetimi, Yunanistan, Mısır, Lübnan ve İsrail ile Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşmaları yaptı…
Suriye ve Libya ile de benzer anlaşmalar yapmaya çalışıyor
Bu anlaşmalarla Türkiye ve KKTC’nin Doğu Akdeniz’de bulunan meşru hak ve çıkarlarını, milyarlarca dolar değerindeki hidro karbon yataklarını gasp etmeye çalışıyor…
Bu arada yine uyarıları ciddiye almayarak ve tam bir korsanlık zihniyetiyle hareket ederek gasp ettiği parsellerde, Amerikan, Fransız, İtalyan, Güney Kore, Katar kökenli şirketlere hakkımız olan deniz alanlarını peşkeş çekiyor
Türkiye ve KKTC, sürekli olarak açıklamalar yaparak buna izin verilmeyeceğini, Kıbrıs’ta bir anlaşmaya varılmadan Rumların tek başına Türk Halkının da hakkı olan ve Türkiye Kıta sahanlığı içinde yer alan doğal kaynakları tek başına gasp edemeyeceğini duyurdu, Rum yönetimini bu yanlış yoldan dönmeye çağırdı…Türkiye bu konudaki tutumunu AB, BM ve ilgili ülkelere de defalarca bildirdi…
Ne ki bu uyarılar da daha öncekiler gibi ciddiye alınmadı, Türkiye’ye diklenildi, “ buraları bizim egemenlik sahamızdır, tehditlere boyun eğmeyeceğiz” denilerek meydan okundu…
Rum-Yunan ikilisinin hedefi, Türkiye’nin AB sürecini engellemek, enerji başlığının açılmasını önlemek ve sanki biz çok heveslisiymişiz gibi, Kıbrıs görüşmelerini tıkamak için bilinçli bir kriz yaratmaktır. Görüşme masasını berhava etmektir…
Nitekim Rum yönetimi yaptığı açıklamalarda “Türkiye sondajdan vaz geçmezse görüşmelere başlamayacaklarını” söylemiştir…
İyi ya!
Biz federasyon görüşmelerinin artık sona erdiğini çoktan ilan ettik zaten…
İçte kamuoyu desteği zayıflayan, ekonomisi geri giden, politikaları ve hükümeti başarısız olan Anastasiadis, belli ki Halkın dikkatini dağıtmak için ateşle oynamayı göze aldı ve ensesine güçlü bir Osmanlı tokatı yiyeceğini bile bile cami duvarına işemekte ısrar ediyor…
Bu gidişin ikinci bir felaket olacağını gören sağduyu sahibi bir insan olan Rum yönetimi eski Dışişleri Bakanı Nikos Rolandis, dün de aktardığım gibi Rum yönetimine çatarak “sizi zamanında uyardım, dinlemediniz, başkalarının gelip Türkiye’yi durduracağını sandınız, ama kimse gelmiyor, işte Türkiye geldi ve biz hiçbirşey yapamıyoruz” mealinde bir açıklama yaptı…
Bunda aslında çok haklıdır…
2012 yılı Mart ayında yaptığı bir uyarıda “Türkiye şaka yapmıyor, dediğini yapar ve yaptığını daha önce kanıtladı, Kıbrıslı Türklerin hakları meşrudur, bu hakları gasp etmeye kalkarsak Türkiye bunu bize yedirmez ve kimse de imdadımıza gelmez” şeklinde konuşmuştu.

ROLANDİS NE DEDİ? 
Rolandis, Rum basınına yaptığı söz konusu açıklamada şöyle konuşmuştu:
“ Türkiye’nin söylediklerini kabadayılık olarak nitelememiz siyasi hatadır. Egemenliğimiz tehlikededir…Petrol konusu bizi mahvedebilir. Dünyanın pek çok yerinde bu görüldü. İsrail ile Lübnan arasında petrol sorunu başladı. Petrol için çok savaşlar yapıldı. Burada Türkiye gibi büyük bir ülkeden ve Akdeniz’de küçük bir leke olan Kıbrıs’tan bahsediyoruz…Pek çok yabancı büyükelçi ile konuştum, hukuk konusunda çok kaygılılar. Yani, petrolü bizim çıkarmamız ve Kıbrıslı Türklerin hiçbir şey almamaları adalet mi? Biz kendi büyütecimizden bakarak, adalet olduğunu düşündüğümüzü söylediğimizi zannediyoruz. Gerçekler böyle değil. Çoğu bize hak vermiyor, bunu bilmeliyiz. Biraz siyasi zekâmız olsaydı, doğruyu söyleseydik olgular şimdi daha iyi gelişecekti…Türkiye, tehditlerini bugüne kadar maalesef hayata geçirmiş bir ülkedir. İstila yapacağına kimsenin inanmadığı 1974’te de Türkiye istilayı gerçekleştirdi. Daha sonra devleti ilan etme tehdidinde bulundu ve bunu da yaptı. Türkiye’nin söylediklerini basitçe kabadayılık olarak nitelememizin siyasi hata olduğuna inanıyorum… Yunanistan bu meselelerin dışında kalmak istedi. Yunanistan, siyasi açıdan ahmak olduğunu söyleyebileceğimiz bir ülke değildir. Ne olduğunu onlar da biliyor, onlar da çatışmaya giremeyeceklerini biliyorlar. E biz çatışmaya girebilir miyiz bilmiyorum….ABD… bizim için mi Türkiye’yle savaşacak? Kıbrıslı Türklerin de petrollerde hak sahibi olduğunu teslim eden Kıbrıs Rum partileri var ve bunun doğru olduğuna inanıyorum. Petrol, eğer varsa, büyük bir zenginliktir. Ve Kıbrıslı Türklerden söz ediyorum… Önerim, Türkiye’nin müdahalesini önlemek için Kıbrıslı Türklerle uyuşmamızdır. Çünkü bu mesele halledilmezse gelecekte hayatımız Türkiye ile hiç de kolay olmayacak. Yunanistan’ın şu anda Türkiye ile kriz yaratmak istemeyeceğinden eminim. Yunanistan’ın büyük olanaksızlıkları ile - bu kadar büyük ekonomik sorunlarınız varken köşeye sıkışıp kalırsınız - bize yardım etmek için ne yapabileceğini zannediyorsunuz? Türkiye, bizi münhasır ekonomik bölgemiz içerisinde doğalgaz aramaları konusunda geri adım atmaya zorlarsa egemenlik haklarımızla ilgili sorunlarla karşı karşıya kalacağız. ….Önceden, çok daha dikkatli düşünebilseydik egemenliğimizi tehlikeye sokmazdık. Türkiye öngörülemez ülkedir, bunu daha önce gösterdi…”
7 yıl önce bu uyarıları yapan Rolandis’i dinlemeyen Rum yönetimi şimdi “egemenliğim gitti” diyerek dünyayı yardıma çağırıyor….Dolayısı ile Rolandis dün de aktardığım gibi “ben size söylemiştim, ama dinlemediniz” derken çok haklı….
İşte FATİH Baf’ın 45 mil açığında, Türk donanması eşliğinde kazıyor..
Varsın şimdi zamanında Türkiye’yi ve Rolandis’i dinlemeyen Rum-Yunan ikilisi düşünsün…