Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda trafik, yükseköğretim, son günlerde gündeme gelen “sahte diploma” ve YÖDAK üzerine konuşuldu.

-Akpınar

Demokrat Parti Girne Milletvekili Serhat Akpınar, “KKTC Trafik ve Yol Güvenliği” konulu güncel konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Tatar, TBK Gaziler Derneği Genel Başkanı Yuca Ve Beraberindeki Heyeti Kabul Cumhurbaşkanı Tatar, TBK Gaziler Derneği Genel Başkanı Yuca Ve Beraberindeki Heyeti Kabul

Akpınar, yükseköğretimle ilgili de kısa bir şeyler söylemek istediğini belirterek, geçen yıl YÖDAK Yasa tasarısı hazırladığını, ivedilikle görüşülmesi için Meclis’e sunduğunu anımsatarak, bu yasanın hızlı şekilde hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.

Akpınar, trafikte haftada bir, bazen birden fazla ölümlü trafik kazası olduğunu ifade ederek Güney Kıbrıs’ın trafikle ilgili istatistiklerini paylaştı, Güney’in 27 Avrupa Birliği ülkesinde en az ölümlü trafik kazası olan ülkeler arasında olduğunu söyledi.

Akpınar, son 5 yılda 190 kişinin trafikte kaybedildiğini kaydetti.

“Evimize dönmemiz mucize gibi” diyen Akpınar,  yürürlükteki yasaların güncellenmesi gerektiğini söyledi. Meclisin, bakanlığın ve polisin neler yapabileceği konusunun ele alınması gerektiğini söyleyen Akpınar, trafikte kaybedilen gençlerin isimlerini hatırlattı.

Akpınar, “KKTC yolları can pazarıdır. Hükümete mensup bir partiyiz ama bunu inkar edecek değiliz. Hepimiz tehlikedeyiz” dedi.

Caydırıcı cezalara ihtiyaç olduğunu, yolların iyileştirilmesi gerektiğini ifade eden Akpınar, gece aydınlatmalarının şart olduğunu belirtti.

Yollarda bu kadar aracın gerekli olup olmadığını soran Akpınar, toplu taşımanın önemine işaret etti, “Nüfusa oranla rekora koşan araç sayımız var” dedi.

Devletin ve polisin her şeye yetişemeyeceğini, insanların da birbirlerini denetlenmesi gerektiğini belirten Akpınar, sürücü hatalarının ihbarı konusunda bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

-Talat

CTP Girne Milletvekili Ongun Talat,  “Karşıyaka’da İmar Rezaleti ve Geçitköy’de Son Durum” konulu güncel konuşma yaptı.

Konunun hukuki boyutunun ötesinde "çürümeden, yozlaşmadan, adam kayırmadan" söz ettiklerini belirten Talat,  Karşıyaka’da olanların da bunun bir örneği olduğunu ifade etti.

Yaklaşık 250 dönümden söz edildiğini ifade eden Ongun Talat,  1974 öncesinde iki Kıbrıslı Rum’a ait mera olarak kayıtlı bir özel mülk olduğunu, 2007’de burasının orman arazisi ilan edildiğini, daha sonra burasının Taşınmaz Mal Komisyonu’nun kararıyla Rum sahiplerine devredildiğini söyledi.

Bakanlar Kurulu kararıyla söz konusu yerin orman arazisi statüsünden çıkarıldığını, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun kararının da bu sonucu doğurmadığını ifade eden Talat, Bakanlar Kurulu’nun böyle bir yetkisi olmadığı görüşünü belirtti.

Aralıkta emirname kapsamında halk toplantısı yapıldığını, emirnamelerin kısa süre içinde yayınlanması gerektiğini belirten Talat,  emirname yayınlamayan Şehir Planlama Dairesi’nin hızla 80 villanın planlama iznini verdiğini söyledi; “Medeni memleketlerde burada villa olabileceğinizi asla düşünmezsiniz” dedi.

Talat, “Şehir Planlama Dairesi şaibe altına girdi. Emirnameyi neden beklettiler, bu şahıslara neden jet hızıyla karar verdiler? Bunun izahı yapılmalı” şeklinde konuştu.

Planlama Tüzüğü’ne aykırı davranıldığını, tüzükteki ve ilgili yasanın boşluklarının kullanıldığını ifade eden Talat, Karşıyaka'daki Gassi Tepesi'nde yaşananların bu olduğunu söyledi.

Talat, hükümetin, 2011’de alınan  Bakanlar Kurulu kararının hukuka aykırılığını tespit edip geri çekmesi ve burasının orman arazi statüsüne kavuşturulması gerektiğini belirtti.

Geçitköy’le ilgili de konuşan, son yağışlarda burada sel felaketi olduğuna işaret eden Talat, ilk andan itibaren doğal afetlerde ödenecek zararı minimize etmek üzerinden bir anlayış gösterildiğini kaydetti.

Talat, “Nerede ne yapacağımızı ortak akılla bulmak zorundayız, bu konuyu hassasiyetle gündemde tutmalıyız” dedi.

Buradaki dere sorununun çözülmesi gerektiğini belirten Talat, “Dere yataklarına ciddi bir müdahale var…Çöp dökülen yerler var.  Belediye bu konuyla ilgilenmeli. Her iki senede bir insanların mal ve can varlıklarının tehlikeye atılması kabul edilemez. Derenin ıslah edilmesi gerek…Burada bilimsel çalışma yapılmalı” dedi.

-Çavuş

Tarım Bakanı Hüseyin Çavuş, yaş sebzenin de ve örtü altında olmayan ürünlerin de 2023’e kadar Genel Tarım Sigortası Fonu kapsamı içinde olmadığını söyledi.

2024 itibarıyla doğal afetlerde ve zararlarda yaş sebzenin Tarım Genel Sigortası kapsamına alındığını kaydeden Çavuş, yağışlardan 52 üreticinin etkilendiğini, Ongun Talat’ın sözünü ettiği bölgede zarara uğrayan üretici sayısının 9 olduğunu aktardı.

Çavuş, “Bu bölgede büyük bir kayıt sıkıntısı var. 2017-2018 Genel Tarım Sigortası’na evraklı beyan yapılması zorunluluğu getirildi ama büyük çoğunluk evrak getiremiyor” dedi.

Bu bölgedeki bazı arazilerin Maronitlere ait olduğunu, sahiplerine de ulaşılamadığı ifade eden Çavuş, Tarım Bakanlığı’nın bu konuda çalışma yaptığını kaydederek, “Üreticilerimiz kesinlikle mağduriyet yaşamayacak” dedi.

Çavuş, dere konusundaki çalışmanın Su Dairesi ve DSİ ile yapıldığını belirtti.