Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Hukuk, Siyasi İşler, Dışilişkiler ve Savunma Komitesi'nde onaylanan ve iki devletli çözümü kabul eden kararın, Kıbrıs Türk halkının iki devletli çözüm iradesini yansıttığını vurguladı.

Hasipoğlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, 1983 ile 2010 yılları arasında Kıbrıs konusunda Meclis’te 22 kararın geçtiğini, ancak 2010’dan bu yana yeni bir karar alınmadığını hatırlattı.

“15 yıl aradan sonra, Meclisimiz Kıbrıs meselesi ile ilgili bir karar almıştır." diyen Hasipoğlu şöyle devam etti:

“46 yıldır sürdürülen federasyon temelli müzakereler bize göstermiştir ki; Kıbrıs Rum tarafının bizimle bir adanın yönetimini paylaşma niyeti yoktur. Bu nedenle kalıcı veya yaşayabilir bir anlaşmanın federasyon temelli olması da mümkün değildir."

Hasipoğlu, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu vizyonun adadaki gerçekleri esas aldığını vurgulayarak, “Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı devlet vardır. Kalıcı ve yaşayabilir bir çözüm, bu gerçeği temel almak zorundadır. İki devletli çözüm siyaseti, en gerçekçi ve yaşayabilir bir çözüm modelidir. " diye konuştu.

Lefkoşa’da uy*şturucu operasyonu: iki zanlı 7 gün tutuklu
Lefkoşa’da uy*şturucu operasyonu: iki zanlı 7 gün tutuklu
İçeriği Görüntüle

UBP Genel Sekreteri, Cumhuriyet Meclisi’nin Kıbrıs Türk halkının meşru temsilcisi olarak bu siyaset doğrultusunda aldığı kararın tarihi önem taşıdığını belirterek, şöyle devam etti:

“Geçtiğimiz yıl TBMM’de de benzer bir karar oy birliğiyle kabul edilmişti. Bizim temennimiz de, bu önerinin Cumhuriyet Meclisimizde tüm partilerin ortak iradesiyle, oy birliğiyle geçmesidir. Meclisimizden geçmesi halinde iki meclisten de iki devletli çözüm modeli kabul edilmiş olacaktır. Cumhuriyet Meclisimizin, Kıbrıs Türk halkının onurlu duruşunu yansıtan bu tarihi kararı, tüm dünyaya güçlü bir mesaj olacaktır. Halkımız, kendi devletine ve egemenliğine sahip çıkmaktadır. Artık aynı şeyleri konuşarak farklı sonuçlar bekleme dönemi bitmiştir. Kıbrıs’ta çözüm, adadaki gerçekler üzerine inşa edilmelidir. Bu karar sadece siyasi bir duruş değil, devletimizin geleceğine dair irade beyanı olacaktır."