Güney Kıbrıs’ın en büyük gazetesi Fileleftheros önceki gün, federasyon konusunda ilginç bir analiz yayınladı.
Analizde federasyon çözümünün yaşamasının mümkün olmadığı, federasyon olursa kısa sürede kâğıttan kule gibi yıkılacağı belirtilerek şöyle dendi:
“Böyle bir yapı kâğıttan kule gibi yıkılacak çünkü ortak federal hükümet, Kıbrıs’ın iki etnik toplumunun stratejik istikametlerindeki ciddi ayrılıklar nedeniyle ortak karar alamayacak.... İki bölgeli iki toplumlu federasyon Rum halkı için siyasi intihar olacak...Tek bir seçeneğimiz var, o da Kıbrıs Cumhuriyeti’nin idamesidir. Kıbrıs sorununda artık şu net siyasi pozisyonlarımız olmalı: İki bölgeli iki toplumlu federasyondan vazgeçme, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin varlığını ilanihaye güçlendirme, Yunanistan’ın sürekli desteği ile savunmamızı ciddi şekilde güçlendirme, bizimle aynı çıkarları bulunan Fransa ve İsrail gibi güçlü dost ülkelerle enerji, askeri ve savunma ittifakları kurmak... “
Bundan çıkan sonuç Rum tarafının federasyonu istemediği, hala tüm adaya hakim olmalarını sağlayacak bir çözüm hayali ile yaşadıklarıdır.
Yani YA HEP YA HİÇ demektedirler.
İşgallerinde olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nden asla vazgeçme niyetleri yoktur.
Kuracakları askeri ittifaklarla hazırlanacaklar ve tüm adaya hakim olmak için Türkiye’nin zayıf bir anını bekleyeceklerdir.

HALA FEDERASYON HAYALİ GÖRÜYORLAR

Rum tarafının mesajı bu denli açıkken bizde ise hala federasyon hayali kuranlar vardır.
Akıncı ve Erhürman “federasyondan başka birşey görüşmeyiz” derken, Ersin Tatar ise belli şartlarla federasyon görüşmeye hazır olduğunu seçim bildirgesinde açıklamıştır..
Bu durumda seçimlerde Halkın bilerek oy vermesini sağlamak gerekmektedir.
Halkın bilmesi gereken federasyon olması için ne gibi tavizler verildiği ve ileride hangi tavizleri vermesi gerekeceğidir...
Bugüne kadar süren federasyon görüşmelerinde üç aşağı beş yukarı verilmesi gereken tavizler ortaya çıkmıştır.
En son Akıncı döneminde bu tavizlerin doruğuna çıkılmıştır.
5 yıldır yazılarımda, TV programlarında bunları anlatmamıza karşın, yine de Halkın bunları tam olarak anladığından emin değilim.
Çünkü federasyoncular Halka gerçekleri anlatmıyor...
Kıbrıs Türk Halkının Nisan ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde sağlıklı ve doğru karar vermesi için Akıncı’nın görüşme sürecinde verdiği tavizleri bilmesi, bu amaçla bilgilendirilmesi gerekiyor..
Halkın, Akıncı’nın müzakere sürecinde vermiş olduğu tavizleri ve taviz haritasının içeriğini bilmeden doğru karar vermesi mümkün değildir.
Seçimler Halkın hesap soracağı bir fırsattır.
Halk tavizlerin ne olduğunu bilmeden hesap soramaz..
O nedenle Akıncı’nın, verdiği tavizleri halka açıklaması gerekmektedir.
Ne ki korktuğu için bunu yapmayacaktır..
Bu durumda Cumhuriyet Meclisi, olmazsa Dışişleri Bakanlığı müzakere tutanaklarını inceleyerek şu soruların yanıtlarını bulmalı ve Halkı bilgilendirmelidir

HALKIN BİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

1-Crans Montana’da Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün görüşüldüğü konferansta sunulan öneri nedir?
2-Siyasi eşitlik konusunda 1960 Anlaşmalarında elde edilen hakların hangilerinden geri adım atılmıştır?
3- Yasama ve yürütme organlarında 1960’da var olan ayrı oy çoğunluğu hakkımız korunmuş mudur?
4-1960’da var olan VETO hakkımız korunmuş mudur?
5-Dönüşümlü başkanlık süreleri nedir ve çapraz oy kabul edilmiş midir?
6-Verilen taviz haritası nedir? Kaç yerleşim yerinin Rumlara verilmesi önerilmiştir, bunlar hangileridir, kaç bin Türk göçmen duruma düşecektir ve bunlar nerelere yerleştirilecektir?
7- Tüm Rum-Yunan vatandaşlarına 4 özgürlük hakkı tanınmış mıdır? Türk vatandaşlarına da bu hak tanınmış mıdır?
8- Nüfusumuzun 4 Rum’a 1 Türk şeklinde sabitlendiği, bir Türkün vatandaş olmasının, 4 Yunanın vatandaş olması şartına bağlandığı doğru mudur? Rum’a verilen nüfusumuz nedir?
9-Nüfusumuzun beşte biri oranında Rum’un iç vatandaşlık ve daimi ikamet izniyle içimize geleceği doğru mudur.? Tam sayı nedir?
10- Mülkiyette ilk söz hakkının Rumlara bırakıldığı, eski Rum mülklerinin 1/3’ünün Rumlara verileceği, KKTC koçanlarının sıfırlandığı ve tüm eski Rum mülklerinin geleceğinin mülk komisyonu tarafından belirleneceği, bu süre içinde bu mülkler üzerinde hiçbir yatırım, kiralama, geliştirme, devir yapılamayacağı doğru mudur?
11-Türkiyesiz bir AB’a girilmesinin kabul edildiği doğru mudur?
12-Çalışma ve öğrenci izinlerinin Merkezi devlete terk edildiği doğru mudur?
13-Kalıcı derogasyon talebimizin geri çekildiği ve anlaşmanın AB’ın birincil hukuku olması talebimizden vaz geçildiği doğru mudur