RUM MUHALEFETİ HRİSTOFYAS HÜKÜMETİNE TEPKİ GÖSTERDİ, RUM HÜKÜMET KAYNAKLARI KÜÇÜK ÇAPLI OLAY ÇIKABİLECEĞİNİ ANCAK BASKILARIN ŞİRKETLERİ YILDIRAMAYACAĞI GÖRÜŞÜNDE

TC Dışişleri Bakanlığı’nın; Güney Kıbrıs’ın tek yanlı “münhasır ekonomik bölgesi” ilan ederek parsellediği Doğu Akdeniz’deki deniz bölgesinde Türk kıta sahanlığı içine girildiği ve bölgede Türkiye’nin ve KKTC’nin de hakları olduğunu vurgulayarak Rum yönetiminin ikinci tur ruhsat ihalesine  katılanlardan, tekliflerini geri çekmelerini istediği haberi üzerine Rum muhalefeti, Hristofyas hükümetine tepki gösterdi.

Simerini “Muhalefet Bağırıyor... Ankara’ya Karşı Tepki Mekanizması Eksikliği Saptıyor... EDEK, DİKO ve EURO.KO Vurguluyor: Türk Uzlaşmazlığı ve Tahrikkarlığını Göğüsleme Stratejisi Yanlış” başlıklı haberinde EDEK ve Rum Meclis) Başkanı Yannakis Omiru, DİKO Basın Sözcüsü Fotis Fotiu ve EURO.KO Basın Sözcü Vekili Stavros Violaris’in açıklamalarına yer verdi.

Habere göre Omiru “Türk kötü niyetliliği ve uzlaşmazlığı tırmanırken Türkiye ‘masum güvercin’ ve çözüm için acele eder görünüyor ancak aynı zamanda Kıbrıs Cumhuriyeti’nin MEB’teki egemenlik haklarını tehdit ediyor, Kıbrıs’ın AB dönem başkanlığını tanımayı reddederek Avrupa kurallarını çiğniyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye’yi “yayılmacılıkla” da suçlayan Omiru, bunun göğüslenmesi için yeni bir milli strateji uygulanması gerektiğini söyledi, bu çerçevede yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

“Türk davranışlarının uluslar arası camia ve Avrupa önünde şikâyet edilmesi. Dönüşümlü başkanlık, ağırlıklı oy, 50 bin yerleşiğin Ada’da kalması ve Türk vatandaşlarına 4 temel özgürlük tanınması şeklindeki kabul edilemez tavizlerin geri çekilmesi. Kıbrıs sorununun çözümü için, Kıbrıs Helenizminin ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin var oluşu için güvenlik çerçevesi de olacak bir taslak oluşturulması. Ülkenin Avrupai kimliği kullanılarak Avrupa Konseyi’nden; bugünkü gibi teknokrat değil Kıbrıs sorununa Özel Temsilci sıfatını taşıyacak siyasi kişilik ataması talebinde bulunulması. Gerekli ön hazırlık yapıldıktan sonra Avrupa Konseyi’nin; Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili asgari ilkeler demeti benimsemesi. Bulunacak çözüm anlaşma ürünü olmalı ve halkın referandumuna sunulmalı.”

DİKO Basın Sözcüsü Fotiu TC Dışişleri Bakanlığı’nın uyarısıyla ilgili haberi değerlendirirken özetle şunları söyledi:

“Türkiye Dışişleri’nin sıfır sorun doktrini, çoklu sorunlar doktrinine dönüştü. Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin kötüleşmesi, Kürtlerin güçlenmesi, Suriye’de şekillenen yeni durum Türkiye’yi özellikle zor duruma soktu. Yeni tehditleri Türkiye’nin; Kıbrıs Cumhuriyeti’nin jeopolitik ve jeostratejik konumunun yükselmesi konusundaki zaafiyetini doğruluyor. Bizim taraf doğal zenginliğini derhal değerlendirme milli hedefine bağlı kalmalı, uluslar arası toplumun Kıbrıs’ın yanında kalması ve egemenlik haklarını desteklemeye devam etmesi için Türk tepki ve maharetleri karşısında dikkatli ve kararlı davranmalıdır.”

EURO.KO Rum yönetiminin Ankara’nın davranışlarına karşı ılımlı tepkilerinin “Türk tahrikkarlığını” göğüslemek için hiçbir stratejisi olmadığını ortaya koyduğu görüşünü ortaya koydu. Güney Kıbrıs’ın ikinci tur ihalesine katılanlara yönelik Türkiye’nin; “şantajlarına” derhal ve sert yanıt vermesi gerektiğini savundu. Parti Basın Sözcü Vekili Violaris Hristofyas hükümetini cesaretsiz, isteksiz ve tembel davranmakla suçladı.

Politis “DİKO, EDEK ve EURO.KO MEB’le İlgili Yeni Türk Tehditlerini Şikâyet Ediyor... Baskılar Şirketleri Yıldırmıyor” başlıklı haberinde Rum yönetimi ve Dışişleri Bakanlığı kaynaklarının, Türk uyarılarının boşa çıkacağı, ihaleye katılan yabancı şirketleri yıldırmayacağı görüşünü dile getirdiklerini yazdı. 

Habere göre Türkiye’nin; araştırma gemilerinin taciz edilmesi veya küçük çaplı olay çıkarabileceğini ancak herhangi bir şirketin çalışmalarını engellemesinin şimdilik çok zor olacağını değerlendiren aynı kaynaklar, Suriye’deki durumun muhtemel tırmanmasının Türkiye’ye; Rum MEB’ine ilişkin puan kazanma fırsatı verebileceğine de inanıyor.