Yüksek tansiyonu olan hastalarının günde 6 gr., sağlıklı bireylerinse 8-9 gr. tuz tüketmelerini öneriliyor. Ancak Türk toplumunun günlük tuz tüketimi, 18-19 gr.’ı buluyor. Bu durum, çeşitli hastalıkları da beraberinde getiriyor.

Tuzdan çıkan hastalıklar arasında; insülin direnci, kalp rahatsızlıkları, yüksek tansiyon, obezite vetiroid var. Acıbadem Fulya Hastanesi’nden endokrinoloji ve metabolizma uzmanı  Doç. Dr. Rüştü Serter, tuzun insülin direncine olan etkisine dair sorularımızı yanıtladı.

İnsülin direncinin önemi nedir?
İnsan sağlığını etkileyen kardiyovasküler risk faktörleri; kolesterol bozuklukları, hipertansiyon, kan şekeri yükseklikleri, obezite birbirleriyle iç içe. Hepsi  insülin direnci olarak tanımlanan metabolik bozukluk sürecini paylaşır.  İnsülin direncine yol açan ve genetik olarak doğuştan gelen faktörler ya da sağlıksız beslenme, obezite gibi sonradan kazanılmış davranışlar, insülin direncinde artış yaparak yukarıda vurgulanan risklerde çoğalma, dolayısıyla da diyabet-kalp-damar hastalıklarında artışa yol açar.

Bazı çalışmalarda fazla tüketilen tuzun insülin direncine yol açtığı bildiriliyor. Tuz, insülin direncine nasıl yol açıyor?
Tuzun kardiyovasküler riski artırdığı yönünde, uzun zamandır bilinen etkisi var. Hipertansiyon olgularının önemli bir bölümü tuza duyarlı.  Bu daha fazla tuz tükettiklerinde kan basınçları artıyor demek. Bu bireylerde kardiyovasküler risk, toplumun geri kalanına göre daha yüksek. Tuz duyarlılığıyla insülin direnci arasındaki ilişki, tavuk-yumurta ilişkisine benzer. İnsülin direnci olanlarda yüksek insülin düzeyinin, artan sempatik sinir aktivitesinin ve böbreklerde tuz tutan aldosteron hormon sisteminin baskılanmasında azalmanın, damar duvarında tuza yanıtın artmasına neden olabileceği öne sürülür. Öte yandan tuza hassas bireylerde tuz alımının artırılmasıyla insülin direncinde artış olduğu görülür. Bunun nedeni tamamen açıklanmış değil. Tuza hassas bireylerdeki kan basıncı artışı  ve damar kasılması dokulara glukoz geçişini azaltır, dolayısıyla insülin direnci oluşur.

İnsülin direncini kırmada tuzu azaltmanın rolü nedir?
Özellikle duyarlı bireylerde tuzun kısıtlanması hem kan basıncında düşmeye hem de insülin direncinde azalmaya yol açar. Her ikisi de kalp-damar hastalığı gelişiminde önemli oranda risk azalmasına katkıda bulunur. Bu
fayda, hipertansif hastalarda daha da belirgin.

Günlük tüketimi ne kadar olmalı?
Tuzu tamamen kesmek hem doğru değil hem de pratikte mümkün değil. Tuz, vücudun birçok fonksiyonunda yeri olan çok önemli bir mineral. Kan seviyesinin belli değerlerin altına düşmesi hayatla bağdaşmaz. Öte yandan başta ekmek olmak üzere birçok hazır gıdada önemli oranda tuz var. Sağlıklı yaşamak için günlük 3-4 gr. tuz yeterli. Hipertansif hastalarda günlük tuz tüketimi 6 gr.’ı sağlıklı bireylerdeyse 8-9 gr.’ı geçmemeli. 6 gr. tuz yaklaşık 3 silme çay kaşığı sofra tuzuna denk gelir. Halbuki yapılan çalışmalarda, Türk toplumunun aşırı tuz tükettiği, bu rakamın 18-19 gr.’ı bulduğu yani istenenin 3.5 katı fazla olduğu görülüyor.

GİZLİ KAYNAKLAR 
Hazır gıdaların birçoğu önemli oranlarda tuz içerir. Örnek olarak soslar özellikle de soya sosu, konserveler, tahıllar, pide, ekmek, turşu, kuruyemişler ve maden suyu tuz yönünden zengin.

TÜKETiMi AZALTMAK iÇiN

* Yemeğin tadına bakmadan tuz atmayın. Tuz eksikliği varsa az miktarda tuz ekleyin.
* Mümkünse sofraya tuzluk koymayın. 
* Tuzu yemeği pişirirken değil piştikten sonra koyun. Böylece daha az tuz kullanmış olursunuz.
* Aşırı ekmek yemekten, turşu ve kuruyemişlerden, maden suyuyla soda tüketiminden kaçının. 
* Hazır gıdaların içindeki sodyum değerlerini okuyun. Düşük tuzlu olanları tercih edin.
* Bol miktarda taze meyve ve sebze yiyin. Bunların içerisindeki potasyum, tuzun etkilerini dengeler.
* Yemeklere tuz yerine limon suyu, sirke, taze sarımsak, nane gibi çeşniler ekleyin.