Türkiye'nin Dublin Büyükelçisi Ahmet Altay Cengizer, AB ile müzakerelerde başlıca sorunları Güney Kıbrıs ve Fransa’nın çıkardığını hatırlatarak, enerji başlığının açılmasını da Rumların engellediğini söyledi.
Cengizer, İrlanda'nın AB Dönem Başkanlığı'nda müzakere sürecinin tekrar işlemeye başlayacağı kanaatinde olduğunu da irterek, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın Dublin'de düzenlenen AB Bakanları toplantısına katılacak olmasının önemli bir aşama olduğunu söyledi.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Cengizer, Türkiye'nin İrlanda'nın AB Dönem Başkanlığı'ndan beklentisinin ne olduğu sorusu üzerine, son 2,5 yıldır AB ile müzakere başlıklarından hiçbirisinin açılamadığını anımsattı.
Bununla birlikte Türkiye'nin son dönemlerde dünyada en süratle büyüyen ekonomilerden biri olduğuna ve siyaseten daha güçlü bir ülke haline geldiğine dikkati çeken Cengizer, dolayısıyla AB açısından bir çeşit anormallik olarak değerlendirilebilecek bir durumun ortaya çıktığını belirtti.
Cengizer, "Türkiye, Avrupa'nın içinde bulunduğu krizden çıkmasına en etkin şekilde yardımcı olabilecek bir büyüme ve ekonomi içerisindeyken ve bir nüfus yapısına sahipken, Avrupa'nın birtakım, tamamen siyasi nedenler öne sürerek müzakere başlıkları açmaması anormal bir durum ortaya çıkarttı" diye konuştu.
Her anormalliğin ancak bir müddet devam edebileceğini vurgulayan Cengizer, gerçeklik ve reel politiğin bunu daha sonra karar vericilerin yüzüne çarpacağını kaydetti.
Avrupa'nın, Türkiye ile müzakerelerin artık askıda daha fazla bırakılamayacağını anladığına işaret eden Cengizer, ancak buradaki başlıca güçlüklerin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Fransa'dan kaynaklandığına dikkati çekti.
GKRY'nin özellikle AB için de çok önemli olan Türkiye ile enerji müzakere başlığının açılmasını önlediğini anımsatan Cengizer, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande hükümetinin ise Türkiye ile müzakerelerin devamı konusunda derin bir gözden geçirme faaliyeti içinde olduğunu gösteren emareler bulunduğunu kaydetti.
İrlanda'nın da Türkiye ile AB ilişkilerinin bu derece kendi haline bırakılamayacağını anlayan bir ülke
olduğunu ifade eden Cengizer, şöyle devam etti:
“Bize, temaslarımızda defaten, muhakkak surette müzakerelere tekrar geri dönülmesini, müzakere sürecinin tekrar işlemeye başlamasını istediklerini, bu yönde çalışacaklarını, fakat mikyası, çapı belli olan bir AB üyesi olarak da Lizbon Anlaşması sonrasında da dönem başkanlığının kapasitelerine de dikkat çekerek, Fransa'nın tutumunun çok önemli olduğunu bize söyleyegeldiler."
