KIBRIS MANŞET  - ÖZEL

KTAMS Başkanı Güven Bengihan KKTC’de şu anda yaşanan ekonomik sıkıntıların nedeninin 1974 sonrası yaratılan ganimet düzeni olduğunu söyledi.

KIBRIS MANŞET’in sorularını yanıtlayan Bengihan üretimden koparılmış, yıllar içerisinde tamamen dışa bağımlı bir hal almış yapının  artık tıkanma noktasına geldiğini ve bu durumun devam edemeyeceğini ifade etti.

“Sendikamız Kıbrıs Türk Halkının malı olan stratejik öneme sahip kurumlarının AKP sermayesine peşkeş çekilmesine şiddetle karşıdır. Bu nedenle bu tür özelleştirmelerin gündeme gelmesi halinde Kıbrıs Türk Halkının varlıklarını korumak adına her türlü mücadeleye tüm gücüyle destek verecektir…”

4’lü koalisyon hükümetinin 15 aylık icraatlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dörtlü Koalisyon Hükümeti kurulurken halkta olumlu yönde büyük umutlar yaratmasına rağmen maalesef beklentileri karşılayamamıştır.

Hükümetin kurulmasından kısa bir süre sonra  TL’nin büyük oranda değer kaybetmesi ile başlayan ekonomik kriz ve sel felaketinin  dörtlü koalisyon hükümeti  için büyük bir şanssızlık olduğunu kabul etmek gerekir.  Yaşanan ekonomik kriz özellikle dar ve sabit gelirlilerin zaten düşük olan alım gücünün büyük oranda erozyona uğramasına neden olmuştur. Dörtlü koalisyon hükümetinin kriz karşısında almış olduğu tedbirler ne yazık ki dar ve sabit gelirli kesimin hayatına olumlu anlamda katkı yapmaktan çok uzaktı. Ekomomik krizin bedeli çalışanlara ödetilmek istendi. Ekonomik olarak  çok daha güçlü olan kesimlerden hiçbir fedakarlık talep edilmemesi adil bir yaklaşım değildi.

Özellikle UBP hükümetlerinin seçim malzemesi olarak kullandığı vatandaşlık konusunda dörtlü koalisyon hükümetinin uygulamalarının daha kontrollü ve şeffaf oduğunu söyleyebiliriz. Ancak çok önemli bir konu olan ve siyasilerin elinde malzeme olmaması gereken   vatandaşlık yasası ve ülkemizde giriş çıkışların kontrol altına alınması için acilen hayata geçirilmesi gereken  muhaceret ve  yasası  ile ilgili  gereken adımları atmayarak bu konuda da hayal kırıklığı yaratmıştır.

Yıllardır tartışılan ve bir türlü ellenemeyen üçlü kararname sistemi ile ilgili yapılan yasa değişikliği  müşavirlik sorununu ortadan kaldırmakla birlikte beklentileri karşılamaktan uzak kaldı  hatta birçok belirsizlik ve karmaşaya neden oldu.

UBP-HP Hükümetinin 4 aylık icraatlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

UBP-HP Hükümeti  icraatlarından çok oluşumu ile  tartışılan bir hükümet olmuştur. Dörtlü Koalisyon Hükümetinin dış telkinlerle bozdurulup UBP-HP Hükümetinin kurdurulmasını Kıbrıslı Türklerin iradesine saygısızlık olarak değerlendiriyoruz. Ancak müdahale eden kadar müdahaleye fırsat verenler de bu durumdan sorumludur.  Dörtlü

Koalisyon Hükümetinin TC Hükümetine güven vermediğini, bu nedenle Türkiyeden kaynak aktarılmadığını   gerekçe göstererek kurulan UBP-HP Hükümeti dört aydan beridir  Türkiyeden gelecek kaynağın yolunu gözledi.

Dört aylık sürede UBP-HP Hükümeti verdiği sözünlerin  aksine halkı ekonomik yönden rahatlatmak bir yana  yaptığı en önemli icraat kanun hükmünde kararname ile ve Anayasa Mahkemesinin kararına rağmen

Maaşlardan %2’lik hayat pahalılığı ödeneği kesintisi yapmasıdır.

Bu hükümetin kamuoyunda en çok tartışılan icraatlarından diğeri ise yönetici kadrolarına yaptığı atamalardır. Yapılan atamaların büyük çoğunluğu savcılıktan onay almamıştır. 

UBP-HP Hükümeti döneminde Yönetmen ve Tiyatro sanatçısı Yaşar Ersoy’un “Yangın Yerinde Kabare” adlı oyununun sahnelenmesinin Devlet Tiyatroları Müdürlüğü tarafından uygun bulunmamasını da ifade özgürlüğü hakkının engellenmesi olarak değerlendiriyoruz.

Ülkede şu anda yaşanan ekonomik sıkıntıların nedenleri nelerdir?

Ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntıların temel nedeni  1974  sonrası adamızın kuzeyinde bilinçli bir şekilde oluşturulan ganimet düzeni ve buna bağlı olarak  üretimden koparılmış, yıllar içerisinde tamamen dışa bağımlı bir hal almış yapının  artık tıkanma noktasına gelmesidir.

Kendi siyasi ve ekonomik kararlarını veremeyen , talimatla yönetilen, nüfusu dahi bilinmeyen, kendi parası olmayan   bir ülkede ekonomik sıkıntılar  kaçınılmazdır.

Bazı kurumların özelleştirilmesi dündeme geldiğinde KTAMS’ın yol haritası ne olacaktır?

Sendikamız Kıbrıs Türk Halkının malı olan stratejik öneme sahip kurumlarının AKP sermayesine peşkeş çekilmesine şiddetle karşıdır. Bu nedenle bu tür özelleştirmelerin gündeme gelmesi halinde Kıbrıs Türk Halkının varlıklarını korumak adına her türlü mücadeleye tüm gücüyle destek verecektir.

Yılan hikayesine dönen kamu reform niçin bir türlü yürürlüğe girmemektedir.

Her gelen hükümetin programında yer almasına rağmen kamu reformu yıllardır beklemededir. Bunun en önemli nedeni ülkemizde hükümetlerin çok kısa süreli olması, başlatılan çalışmaların bir türlü sonuçlandırılamamasıdır. Bazı   hükümetler de  bu konuda samimi olmadıkları için birşey yaparmış gibi görünüp aslında hiçbirşey yapmamaktadırlar.Kamunun daha verimli bir yapıya kavuşması için tek başına  kamu reformunun yeterli olmadığına inanıyoruz.  Fiziki  (Bina ve teknik) altyapı eksiklikleri, insan kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmaması, dairelerin özel yasalarının güncellenmemesi ve yıllardan beri yerleşmiş olan zihniyet, etkin ve verimli bir kamu hizmeti önündeki en önemli engellerdir.

Kıbrıs Türk halkı sendikalara ne kadar güveniyor?

Sendikalar ve diğer demokratik kitle örgütleri  ülkemizde demokrasinin, temel insan hakları ve özgürlüklerinin, emeğin  sigortasıdır. Bu değerlere yapılan birçok saldırı sendikaların kararlı duruşu ile engellenmiştir. Kıbrıs Türk halkının  bunu  idrak edebilecek kapasiteye sahip  olduğuna inanıyoruz.