Restorancılar Birliği (RES-BİR) Başkanı Salih Kayım, 1 yılı aşkın süredir pandeminin devam ettiğine işaret ederek, salgınla beraber kontrollü bir şekilde yaşanılması gerektiğine dikkat çekti.

Şu anki yönetimin ülkedeki vaka sayılarının sıfırlayamayacağı, bu yüzden hem açık hem de bu salgınla birlikte sürdürülmesi gerektiğini düşünen bir yönetim olduğunu belirten Kayım, bu çerçevede taleplerini yenilediklerini dile getirdi.

"KAPALI OLARAK YAŞAMAK, İNSANLARI YASAK OLAN ŞEYLERE İTİYOR"

“Bizim halk olarak daha çok bilinçli hareket ederek birbirimizi korumamız gerekiyor” ifadelerini kullanan RES-BİR Başkanı Kayım, “Çoğu işletme kurallara uyuyor… Uymayanlara ise biz uyarılarımızı gönderiyoruz. Kolluk kuvvetleri bu süreçte bence daha çok sahada olmalıdır” dedi.

Herkesin kapalı olarak yaşamaktan bıktığının da altını çizen Salih Kayım, “Kapalı olarak yaşamak, insanları yasak olan şeylere itiyor. Yapılması gereken şey, tam açılımı sağlayıp, kontrolü arttırmaktır. Bu yüzden taleplerimizi yeniledik” şeklinde konuştu.

"MAYIS AYINDA YURT DIŞINA AÇILACAKSAK, KADROLARIMIZI TAMAMLAMAMIZ GEREKİR"

Mayıs ayında Turizm Bakanlığı’nın ‘çift aşı ve çift PCR’ uygulaması kapsamında Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nden görüş beklemesi üzerine de konuşan Kayım, “Ülke olarak, çift aşısını gösteren misafirleri ülkemize kabul etmemiz gerekir. Yurt dışından ülkemize çok talep vardır ve bunu kaçırmamamız gerekir. Turizmin olması gerekiyor. Bununla alakalı bizim şimdiden hazırlıklarımızı tamamlamamız gerekiyor. Mayıs’ta yurt dışına açacaksak, restorancıların derhal kadrolarını tamamlaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

İşletmelerini saat 23.00’de kapatmalarının gerektiğine de vurgu yapan Salih Kayım, restoranların tam kapasiteyle çalışarak, tüm tedbirlere uymaları gerektiğini söyledi.

"EKONOMİK OLARAK GEMİLERİMİZİ YÜZDÜRMEMİZ GEREKİYOR"

“Bir an evvel ekonomik olarak gemilerimizi yüzdürmemiz gerekiyor…” diyen RES-BİR Başkanı Kayım, şöyle devam etti:

“İnsanların çoğu evde oturmuyor… Pazar günleri de yine aynı oluyor. Kontrol altında insanları mekanlarda buluşturmuş oluruz. Biz zamanı ve günleri daraltıyoruz, insanları sıkıştırıyoruz…”