3. CUMHURBAŞKANI DERVİŞ EROĞLU MESAJ YAYINLADI

EROĞLU: “HEPİMİZE DÜŞEN GÖREV KKTC’YE SAHİP ÇIKMAKTIR”

 Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, “hepimize düşen görev; en büyük gücümüz, özgürlüğümüzün, egemenliğimizin, güvenliğimizin simgesi, somut hali Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sahip çıkmaktır” dedi.

Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletini güçlendirdiği, devlet yönetimini daha iyi noktalara taşıdığı ve refah seviyesini yükselttiği oranda Kıbrıs’ta istediği sonuca ulaşma şansının artacağına işaret etti.

3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 32. kuruluş yıldönümü dolayısıyla mesaj yayınladı. 

Eroğlu, mesajında, Kıbrıs Türk halkının çok zor süreçlerden geçerek bugünlere geldiğini ifade ederek, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruluşu; 1571’den itibaren üzerinde yaşadığı, yönettiği toprakları İngilizler tarafından bazı oyunlarla elinden alınan bir halkın kendi topraklarında yeniden egemen olduğunu dünyaya haykırışıdır” ifadelerini kullandı.

KKTC’nin ilanının; “adayı Yunan egemenliği altına sokmak için onlarca yıl çaba gösteren, kan dökenlerin 1960’ta kurulan ortaklık devletinden silah zoru ile Kıbrıs Türkünü atanların bir daha aynı yollara başvurmaması için oluşturulan bir yapı” olduğunu vurgulayan Eroğlu, KKTC’nin kuruluşunun; “Kıbrıs Türk halkının kendi kaderini tayin hakkının bir sonucu ve bir halkın geri döndürülemez bağımsızlık ilanı” olduğunu kaydetti.

Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının, kendi kendini idare etmek istediğini, 1974 Barış Harekatı ile oluşan coğrafya üzerindeki egemenliğini, özgürlüğünü ve güvenliğini Anavatan Türkiye’nin tam desteği, etkin ve fiili garantisi ile idame ettirmekten asla vazgeçmeyeceğini bir türlü 1974 öncesine geri dönüş hayalinden vazgeçmeyen Rum komşularına ve onun destekçilerine göstermek için hür iradesi ile KKTC’yi kurduğunu dile getirdi.

“ÇOK ŞEY BAŞARDIK”

“32 yılda küçümsenmemesi, hatta ve hatta övünülmesi gereken çok şey başardık” diyen Eroğlu, şöyle devam etti:

“Ben, dinamizmine, bilgisine ve vatan sevgisine yürekten inandığım Kıbrıs Türk Halkı’nın yaşananlardan dersler çıkararak kendi Devleti’ne sahip çıkacağından, daha gelişmiş, yaşam kalitesi daha yüksek bir KKTC yaratacağından eminim.

Kıbrıs konusunun sürüp gitmesi asla bizim kendi ülkemizde, Devletimizde yapmamız gerekenleri gerçekleştirmememiz için bir gerekçe olarak ileri sürülmemelidir

Yapılması gereken çağdaş gelişmelere uygun ekonomik, sosyal ve siyasal kararları daha fazla gecikmeden almak, bir birimize karşı daha anlayışlı, hoş görülü olmak ve birlik, beraberliğimize gereken değeri vermektir.”

“RUM TARAFININ ZİHNİYETİ DEĞİŞMEDİ”

Rum tarafının zihniyetinin henüz değişmediğini ve kısa süre içinde de değişecek gibi görünmediğini ifade eden Eroğlu, bu konuda şunları dile getirdi:

“Benimle Sayın Anastasiades arasında 11 Şubat 2014 tarihinde imzalanan ortak açıklamaya rağmen sonuç alıcı görüşmeler yapmak yerine oylama taktiklerine başvurmayı tercih ediyorlar.

Bir kez daha vurguluyorum; Kıbrıs konusunun görüşülmeyen, konuşulmayan hiç bir yanı kalmamıştır. İki taraf da kimin hangi konuda ne istediğini, neye karşı olduğunu, hangi konuda nereye kadar ilerleyebileceğini ya da gerileyebileceğini çok iyi biliyor. Dolayısı ile eğer niyet varsa kısa sürede Kıbrıs’ta var olan gerçeklere dayalı bir antlaşma mümkündür.

Ancak Rum tarafının gerçeklere dayalı bir çözüme niyeti yoktur. Onlar hala Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devam edip bizim bir anayasal değişiklikle ona yamalanacağımız bir antlaşma istiyor.

Rumların amacı; varılacak bir antlaşmayı lehlerine kullanarak iki kesimliliği yok etmek, hegemonyalarını her tarafa yaymaktır. O nedenle varılacak antlaşmanın AB’nin birincil hukuku olmasına karşı çıkıyorlar ve Kuzey’de nüfus ve mülkiyet bakımından sarih çoğunluğun Kıbrıs Türkü’nde olmasını istemiyorlar.

Niyetleri iyi olmadığından dolayıdır ki, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden mutlaka kurutulmak istemektedirler.” 

3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, işte böylesi bir ortamda herkese düşen görevin; en büyük güçleri olan, Kıbrıs Türk halkının özgürlüğü, egemenliği ve güvenliğinin simgesi, somut hali Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sahip çıkmak olduğunu vurguladı.

Eroğlu, “Halk olarak, Devletimizi güçlendirdiğimiz, Devlet yönetimimizi daha iyi noktalara taşıdığımız, refahımızı yükselttiğimiz oranda Kıbrıs’ta istediğimiz sonuca ulaşma şansımız artacaktır” görüşünü dile getirerek, bu noktada ise başlıca görevin; “parlamentoya, hükümetlere, kurum ve kuruluşlara düştüğünü” vurguladı.

“ARTIK ZAMANI GELMİŞTİR”

Derviş Eroğlu, şöyle devam etti:

“Artık zamanı gelmiştir. Her kes şapkasını önüne koyarak düşünmeli ve doğrular ne ise onlar yapılmalıdır. Başaracağız. Yeter ki çok çalışalım, üretelim ve çağın gereklerini yapalım, ülkemizin avantajlarını iyi kullanalım. Yeter ki, bazı sahte vaatlere aldanarak, bir birimize düşerek, Anavatan Türkiye’den kopma gafletine düşerek yolumuzdan ayrılmayalım.”

3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Cumhuriyet Bayramı vesilesi ile bugünlere gelmelerinde büyük katkıları olan Özgürlük ve Varoluş Mücadelesi Lideri Doktor Fazıl Küçük ile Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı, tüm şehitleri, tüm Anavatan Türkiye Devlet ve hükümet yetkililerini rahmetle, aralarında olanları şükranla andı.

Eroğlu, halkın Cumhuriyet Bayramı’nı candan kutladığını ve herkese en derin sevgi ve saygılarını sunduğunu da belirtti.