Güncel

Erhürman, Arapköy’de bölge halkıyla bir araya geldi

Cumhurbaşkanı adayı Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Kıbrıslı Türkler, Baf’ta da, Limasol’da da, Larnaka’da da; adanın güneyinde de, kuzeyinde de, denizinde de, karasında da, havasında da bu adanın asli unsuru ve hak sahibidir” dedi.

Erhürman: “Kıbrıslı Türkler, adanın güneyinde de kuzeyinde de hak sahibidir”

Cumhurbaşkanı adayı Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Kıbrıslı Türkler, Baf’ta da, Limasol’da da, Larnaka’da da; adanın güneyinde de, kuzeyinde de, denizinde de, karasında da, havasında da bu adanın asli unsuru ve hak sahibidir” dedi.

CTP’den yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Arapköy’de bölge halkıyla bir araya geldi ve Cumhurbaşkanlığı vizyonunu paylaştı.

Tufan Erhürman’a ziyaretinde, Catalköy-Esentepe Belediye Başkanı Ceyhun Kırok, CTP Girne İlçe Başkanı ve Milletvekili Ongun Talat ile birçok milletvekili eşlik etti.

-“Uluslararası zeminde görünür olmak amacıyla ‘Kamu Diplomasisi Birimi’ oluşturulacak”

Ziyarette konuşan Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, bomboş beş yılın geride kaldığına dikkati çekti.

19 Ekim’den sonra Kıbrıs Türk halkının haklarını masada savunacaklarının altını çizen Erhürman, geçmiş dört cumhurbaşkanları dönemlerinden örnekler verdi. Dört cumhurbaşkanı döneminde de yeni kapı açıldığını ve Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümüyle ilgili müzakerelerin gerçekleştirildiğini anımsatan Tufan Erhürman, ilk kez beş yılın sıfır müzakereyle tamamlandığını belirtti.

Cumhurbaşkanlığında “Kamu Diplomasisi Birimi” oluşturulacağını söyleyen Erhürman, “Kamu diplomasisi, bir devletin yabancı ülkelerin halklarını ve aydınlarını, kendi kültürünü, politikalarını ve hedeflerini anlatarak, onları etkilemeyi amaçladığı, karşılıklı anlayış ve iş birliği geliştirmeye yönelik bir dış politika aracıdır. Bu süreç, geleneksel müzakerelerin ötesine geçerek, yabancı kamuoyları arasında ülkeye karşı olumlu bir algı oluşturmayı, güven inşa etmeyi ve stratejik hedeflere ulaşmak için uygun bir zemin hazırlamayı hedefler” dedi.

Söz konusu birimin amacının uluslararası zeminde görünürlük olduğuna vurgu yapan Erhürman, “Avrupa’da, İslam İşbirliği Teşkilatı’nda, Türk Devletleri Teşkilatında ve mümkün olduğunca çok merkezde Kıbrıs Türk halkının varlığını, bilim insanları, sanat insanları, kültür insanları, iş insanları, spor insanları, gastronomi gibi alanlarda görünür kılmak” dedi.

-“Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesini tüm dünyaya güçlü biçimde anımsatmanın zamanıdır”

Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesini tüm dünyaya gösterdiğine dikkat çeken Erhüman, “Şimdi bu iradeyi bir kez daha güçlü biçimde anımsatmanın zamanıdır” dedi.

“Kıbrıslı Türkler, Baf’ta da Limasol’da da Larnaka’da da; adanın güneyinde de, kuzeyinde de, denizinde de, karasında da, havasında da bu adanın asli unsuru ve hak sahibidir” diye konuşan Erhürman, bu gerçeği kimsenin inkâr edemeyeceğine işaret etti.

Tufan Erhürman, “Hidrokarbonlar konusunda Kıbrıslı Türklerin haklarının yok sayılması asla kabul edilemez” dedi.

Kıbrıslı Türkleri ve Türkiye’yi dışarıda bırakmak amacıyla enerjide AB destekli fizibıl olmayan projelerle enterkonnekte sistem projesinin de geliştirilemeyeceğini söyleyen Erhürman, “Kıbrıslı Türklerin çözüm iradesi ortadayken; KKTC’yi tanımama gerekçe gösterilerek iklim değişikliği, çevre, kültürel miras gibi konularda, yangın, deprem gibi afetlerde birlikte proje üretmek, birlikte uygulama yapmak reddedilemez. Kıbrıslı Türklerin çözüm iradesi ortadayken, Kıbrıslı Türk çocukların, gençlerin, sanatçıların, sporcuların, akademisyenlerin, emek ve iş dünyasının, sivil toplum kuruluşlarının dünyayla buluşması engellenemez. Yeni geçiş noktaları açılması ve var olan geçiş noktalarında geçişlerin rahatlatılması konularında sorun çıkarılamaz. Bunlar gerekirse tek taraflı yapılır ve mesele dünyaya anlatılır” şeklinde devam etti.

Tüm bu başlıklar ve daha pek çok konunun dünyaya ısrarla anlatılabileceğine işaret eden Erhürman, diplomasi ve diyaloğun önemine dikkat çekti. Tufan Erhürman, “Yalnızca Cumhurbaşkanlığı eksenli bir çabayla değil, bilim insanlarının, iş insanlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve tüm mekanizmaların aktif biçimde kullanılacağı bir diplomasiyle…” diye ekledi.