Türk düşmanı, hakimiyetçi, hegemonyacı, ırkçı zihniyete sahip olan bu silahlı örgütler, Rumlar içinde ezici çoğunluktadır…

1998-2005 yılları arasında Cumhurbaşkanlığındaki görevlerimden biri de Güney’i izleyerek Türk düşmanlığı içeren faaliyetleri listelemekti.

Bu liste daha sonra bir mektup eşliğinde BM’ye ve yabancı büyükelçiliklere gönderilerek Rumların barış, çözüm, dostluk, işbirliği istemediği, düşmanlık ürettiği ortaya konmaktaydı…

CB Akıncı, Rum saldırılarını “münferit” gördüğü için, bu uygulamadan vazgeçti.

Onun yapmadığını değerli diplomatımız Dilek Yavuz Yanık yaparak ELAM suç dosyasını Facebook’ta paylaştı…

Şu saldırganlık listesine bakın:

11 Kasım 2010: Larnaka’da Rainbow adlı 2 toplumlu etkinlikte sahne alan müzisyen gencimiz Sertunç Akdoğu, yüzlerce ELAM’cının linç girişimine uğradı, göğsünden bıçaklandı, ölümden döndü..

26 Mart 2014: Konferans amacıyla Limasol’a giden 2. Cumhurbaşkanı Talat’a, 150 ELAM’cı linç ve yakma girişiminde bulundu.

15 Kasım 2015: KKTC’nin 32. yıldönümünde, Türk araçlarına taşlarla saldırıldı, linç girişiminde bulunuldu..2 Türk ciddi şekilde yaralandı.

7 Haziran 2016: Bir Türk aracının camları patlatıldı, araca zarar verildi..

24 Haziran 2016: Aya Napa’ da 5 Türk sopalı saldırıya uğradı, araçları kullanılmaz hale getirildi..

17 Mayıs 2017: 3 Türk trafik ışıklarında durunca motosikletli ELAM’cıların saldırısına uğradı

30 Haziran 2019: Rumların Maraş eylemine destek için katılan Şener Elcil, Ali Kişmir dâhil 10 “solcumuz!” “Türkleri bize verin” diye bağıran ELAM’cıların saldırısına uğradı…

11 Temmuz 2019: Larnaka’dan yolcu taşıyan Türk şoföre saldırıldı, dövüldü… Daha önce de KKTC’ye turist taşıdıkları için 3 Rum otobüsü yakılmıştı.

Bunlar sadece birkaçıdır…

Bu saldırılardan dolayı Rum polisi tek bir ELAM üyesini tutuklamadı, bir tek kişi mahkûm edilmedi…

SİLAHLIDIRLAR
Güney’de her evde silah bulunduğu, 80 bin seferinin evinde 90 mermisi ile G3 silahı olduğu, 285 bin silahın evlerde saklandığı dün Rum basınında açıklandı…

Yani, ELAM’cılar silahlıdır…

Trodos dağlarında askeri eğitim aldıkları ve paramiliter bir yapı oldukları, kendi internet sitelerinde fotoğraflarla ortaya konmuştur…

ELAM’cıların sloganları da şöyledir:

Türk kanı içeceğiz… Helen toprağında öleceksiniz… EOKA yolumuzu aydınlatıyor… Kıbrıs Helen’dir… Türkler dışarı… En iyi Türk Ölü Türk’tür… Tanklarımızın paletlerini Girne’de yıkayacağız… Türk askeri gidene, işgal sona erene kadar mücadele…

Güney’de ELAM ile aynı hedefleri paylaşan birçok EOKA derneği, Rum komando dernekleri, Kiliseye bağlı lise-üniversite öğrenci federasyonları, DİKO, EDEK gibi siyasi partiler de vardır..

Yani, ne Türk düşmanı örgütler, ne de saldırılar münferittir…

Türk düşmanı, hakimiyetçi, hegemonyacı, ırkçı zihniyete sahip olan bu silahlı örgütler, Rumlar içinde ezici çoğunluktadır…

Daha Türk ordusu burada iken, GKK sınırlarımızı korurken, garantörlük devam ederken, kendi egemen devletimiz varken bu denli saldırgandırlar…

Bir de Türk ordusunun adadan çıktığını, GKK’nın dağıtıldığını, sınırların kaldırıldığını, “4 özgürlük” denerek, içimize yüzbinlerce Rum’un yerleştiğini, KKTC’nin feshedilerek birleşik federal Kıbrıs’ın egemenliği olmayan bir eyaletine dönüştüğünü düşünün…

Başımıza gelecek olanlar belli değil mi?

Ve altın soru:

CB Akıncı, bu Türk düşmanı silahlı yapılanmaları ve saldırılarını bugüne kadar sizce niye hiç masaya getirmedi?