KKTC Meclisi siyasi partiler yasasını yaparken, KKTC ve Anavatan düşmanlığını bayrak yapan partiler kurulmasını değil, KKTC’ye sahip çıkacak siyasi partiler kurulmasını ön görmüştür…
Bu amaçla da devlet bütçesinden siyasi partilere çok büyük miktarlarda devlet katkısı yapılmasını yasal güvence altına almıştır…
Yine aynı şekilde basın yasasını ve fikir ve düşünce özgürlükleri ile ilgili düzenlemeleri yaparken de amaç, Türkiye ve KKTC düşmanlığı yapan ve adeta 5. Kol görevi üstlenen değil, KKTC’ye sahip çıkan bir medya yaratılmasını öngörmüştü..
Nitekim medyayı güçlendirmek için 6 özel TV’nin her birinin yıllık 720 bin TL tutan ( toplam 4.5 milyon TL) uydu kiraları ve 6 TV ile 4 gazetenin tüm çalışanlarının yılda 2.5 milyon TL tutan tüm sosyal güvenlik yatırımları, devlet tarafından ödenmektedir .
Ne ilginçtir ki bunların büyük çoğunluğu, Türkiye ve KKTC’ye yıkıcı saldırılar yapmaktadır…
Aynı şekilde KKTC Devleti, sendikaların kurulması için yasal düzenlemeleri yaparken de, KKTC ve Anavatan düşmanlığını bayrak yapan, Rum Devletine hızmet eden bir siyasal sendikacılığı değil, KKTC’ye sahip çıkacak, çalışanların ekonomik ve özlük haklarını koruyacak bir sendikacılığı öngörmüştü…
Bu amaçla sendikaların güçlenmesi, rahat çalışması için kamuda örgütlü her sendikanın kamu görevlisi olan 3 yetkilisinin işe gitmeyerek, profesyonel sendikacılık yapmasına, ama maaşını da işe gitmiş gibi devletten almasına imkan tanındı…
Devlet yine güçlü sendika yaratmak için üyelerin aidatlarını kaynağında maaşından kesip toplu olarak sendikaların bütçesine yatırıyor…
Böylece sendikaların grev fonlarını da güçlendiriyor…
Devlet yine güçlü sendika yaratmak için bu sendikaların nakillerde, tayin ve terfilerde, kamu yönetiminde ve milli eğitimde söz sahibi olmasını sağladı…
Ne ki, devlette örgütlü sendikaları ele geçiren KKTC ve Türkiye düşmanı sendika ağaları, yıllardır, devletin çalışanlara daha iyi hızmet etmek için sağladığı bu imkanları, Rum propagandası yapmak, devleti yıkmak, Anavatan’a saldırmak, her Allah’ın günü KKTC’ye, hükümete, Anavatana, devlet ve hükümet yetkililerine küfretmek, Türkiye ve KKTC’yi Dünya’ya şikayet etmek, Halkımızı “Türkiyeli-Kıbrıslı”diye bölerek iç çatışma yaratmak, dış güçlere hızmet etmek, ırkçı Rum yönetimiyle KKTC-Türkiye karşıtı bir zeminde işbirliği yapmak için kullandılar, kullanıyorlar. Devletin kendilerine tanıdığı imkanları, Halkı, Türkiye ve KKTC’den soğutup Rum devletine yamalamak için kullanmaktadırlar..

HÜKÜMET YASAL DÜZENLEME YAPMALI
Dolayısı ile hükümetin artık, KKTC ve Türkiye karşıtı particiliğe, dernekçiliğe, yayıncılığa ve siyasal sendikacılığa daha fazla destek olmaması gerekmektedir…
Devlet, kaynak aktararak beslediği partilerin, medya organlarının ve sendikaların saldırılarına karşı kendini savunmak durumundadır…Bu bağlamda;
1- KKTC’ye ve Türkiye’ye saldırmayı esas amaç ve ana hedef haline getiren siyasi parti faaliyeti, sendikacılık, dernekçilik suç ve kapatma nedeni olmalıdır… Bu amaçla Siyasi Partiler Yasası’nda, Sendikalar Yasası’nda, Dernekler Yasası’nda, Öğretmenler Yasası ve Kamu Görevlileri Yasası’nda, Ceza Yasası’nda gerekli düzenlemeler yapılmalıdır…
2- Devletten ödenekli sendikacılığa son verilmelidir...Devletten her ay 10 bin TL maaş çekip kamu görevine veya okula gitmemek, bu imkanı devleti yıkmak, Meclise, polise ve fikirlerini beğenmedikleri kişi ve kuruluşlara saldırmak, Rum’a hızmet etmek, Anavatan’a küfretmek için kullanmak kabul edilemez. Bu suç teşkil eden eylemleri yapanlar derhal kamu görevinden uzaklaştırılmalıdır…Bu nitelikteki kişilerin parti, sendika, dernek yönetimlerine gelmeleri yasaklanmalıdır…
3- Aynı şekilde devletin her ay kamu görevlilerinden kestiği milyarlarca liralık aidatı düzenli olarak sendika bütçelerine yatırması ve bu devlet düşmanı sendikaları yapacakları yasa dışı eylemler için maddi yönden güçlendirmesi de son bulmalıdır.
4- Sendikacı olsa da hiçbir kamu görevlisinin veya öğretmenin, devlete, yasalara ve Anavatana saldırma, Hükümeti “uşaklıkla” suçlama, Rum ağzı ile “işgal” edebiyatı yapma, Türkiyeli-Kıbrıslı bölücülüğü yapma, devleti “kukla, alt yönetim” vb ifadelerle aşağılama, Rum devletinin görevlendirmesi ile Güney’deki okul ve kurumlarda görev yapma ayrıcalığı tanınmamalıdır…Bu kişiler derhal dairelerle okullardan uzaklaştırılmalıdır.
5- Grev, Toplu Sözleşme ve Sendikalar Yasalarında var olan boşluklar süratle doldurulmalı ve sendikalar keyifleri her istediğinde siyasi grev ve siyasi amaçlı eylem yapamamalı, devlete, Anavatana ve ulusal davaya yönelik saldırı eylemlerinde bulunamamalı, siyasi partilerle ve Rum devletindeki örgütlerle ortak platformlar oluşturamamalıdır…
6- Parti, Sendika, medya organı, iki toplumlu guruplar ve derneklerle, gazetecilere ve sendikacılara yurt dışından yapılan tüm maddi yardımlar devlet üzerinden yapılmalı ve denetime tabi olmalıdır…
7- Dernekler de tüzüklerinde belirtilen amaçlar dışında siyasi faaliyetler yapamamalıdır…Bu amaçla Dernekler Yasası düzenlenmelidir…
8- Okul aile birliklerini bugünkünden çok daha etkin duruma getirecek düzenlemeler yapılmalı, eğitim sadece üç-beş sendika ağasının insiyatifine terk edilmemelidir.
9- Aynı şekilde sendikaların, memur ve öğretmenlerin nakil, terfi ve tayinlerinde ve müfredatta ağırlıklı söz sahibi olmasına son verecek yasal düzenlemeler de süratle yapılmalıdır.
10- Düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırları, KKTC’yi, Anavatanı ve milli değerlere yapılan saldırıları-hakaretleri önlemek amacıyla, yorum kaldırmayacak açıklıktaki yeni yasal düzenlemelerle belirlenmelidir…Bunu ihlal edenlerin cezalandırılması için yasal boşluklar giderilmelidir…

DEVLET, KENDİNİ SAVUNMAK ZORUNDADIR
Bütün bunlar için artık hükümetin harekete geçmesi, süratle gerekli yasaları geçirmesi iç barış ve KKTC’nin yaşaması açısından zorunludur.
KKTC bir hukuk devleti ise, Hükümet ve Meclis bu görevden kaçamaz.
En azından AB ülkelerinde var olan yasal düzenlemeler bizde de olmalıdır
Dış güçlerle, Rum yönetimi ve AKEL-CTP ile irtibatlı sendika ağaları ile bazı partiler, Türkiyeli-Kıbrıslı kavgası yaratmak, Anavatanı bizden, Halkımızı Anavatanından soğutmak, kaos yaratarak iç huzuru bozmak, KKTC’yi yıkmak, Halkımızı Rum’a yamalamak için yoğun faaliyet içindedir…
Halkın ezici çoğunluğu sendika ağalarına ve içimizdeki 5. Kol’a artık DUR denmesini istemektedir…
UBP- HP hükümeti bunu yapmayacaksa, milliyetçilikten, Anavatan –KKTC sevdasından, iç barıştan hiç söz etmesin…
5. Kol’a karşı hiçbir önlem almazken, hatta üstünden devlet kaynaklarını onlara akıtırken atılan milliyetçi nutuklara karnımız toktur…
Sahte değil, bu devlete ve Anavatana sahip çıkan gerçek milliyetçiler olduğunuzu kanıtlayın…
Aksi halde sizi teşhir etmek boynumuzun borcudur