Sn. Cumhurbaşkanı, bugün Başbakanımız Ersin Tatar ve Başbakan Yardımcımız Kudret Özersay ile görüşeceksiniz

Bu vesileyle, KKTC’de devleti koruyucu yasaların çıkarılmaması nedeniyle oluşan, kamu düzenini bozcu, devletimizin altını oyan, geleceğimizi tehlikeye atan mevcut durumu bilginize getirmek ve KKTC 'ye yapılacak yardımları bazı şartlara bağlamanız yönündeki talebimizi dile getirmek istiyorum…

Bugün KKTC’de, terörle mücadele yasası yoktur… Terör örgütlerinin bayraklarını, dergilerini bulundurmak, onların sloganlarını atmak, propagandasını yapmak suç değildir… Bu yasanın süratle çıkarılması gerekmektedir.
Bugün KKTC’de, “vatana ihanet” yasası yoktur. Memur olsanız bile, ateş-kes halinde bulunduğumuz düşman devletle işbirliği yapmak, Rum kuruluşlarının KKTC-Türkiye aleyhine düzenledikleri eylemlere katılmak, onların parası ile Brüksel’deki AB merkezinde Türkiye-KKTC karşıtı eylem yapmak, KKTC-Türkiye düşmanı faaliyetler, açıklamalar yapmak, Türkiye-KKTC yetkililerine hakaretler yağdırmak, Büyükelçilik önünde Anavatana “işgalci” diye saldırmak suç değildir… Devletin bazı memurları, aldığı maaşın karşılığı olarak devleti yıkmaya çalışmaktadır. Yani, KKTC’den maaş alıp Rum’a hizmet etmek suç değildir Çıkarılacak yasalarla bu eylemler, kamu görevinden ihraç nedeni sayılmalıdır.
Bugün KKTC’de sendikalara, devletten maaşlı 3 profesyonel sendikacı bulundurma hakkı tanınmıştır. Bu kişiler bir tek gün bile okula-daireye gitmez, ders vermez, iş yapmaz ancak her ay devletten 5-10 bin TL arası memur-öğretmen maaşı alıyorlar. Buna karşılık “sendikacı” adı altında Türkiye ve KKTC karşıtı eylemler organize ediyorlar, provokatif bildiriler yayınlıyorlar, Türkiye ve KKTC’ye saldırıp halkı kışkırtıyorlar… Devletimiz ve Türkiye, kendini yıkmak için maalesef maaşlı adam besliyor. Bu duruma son verecek yasal düzenleme yapılması şarttır.
Bugün KKTC’de, Türkiye-KKTC düşmanı yayın yapan televizyon kanalları ve gazetelere ayda toplam 50 bin TL, KKTC karşıtı derneklere bir yılda 900 bin TL Türkiye’nin gönderdiği yardımlardan ve bütçemizden para verilmektedir. Yani, Hükümetler, Türkiye-KKTC düşmanı yayınları kendi bütçesinden finanse etmektedir… Buna son verilmesi şarttır.
Bugün KKTC’de, sosyal, yazılı ve görsel medyada düşünce ve basın özgürlüğü altında Türkiye-KKTC’ye küfredilmekte, devlet yetkilileri aşağılanmakta, Rum propagandası yapılmaktadır. Basın yasası mutlaka yeniden düzenlenmeli ve internet ortamında işlenen suçlar için de bir Bilişim Yasası çıkarılmalıdır.
Bugün KKTC’de, başta AB olmak üzere dış güçler, devletin bilgisi, onayı, denetimi olmadan her yıl kendi yandaşlarının oluşturduğu gurup ve derneklere milyonlarca Euro akıtmakta, bu paralarla KKTC-Türkiye karşıtı eylemler finanse edilmekte, gençlerin beyinleri yıkanmaktadır… Gerekli yasalar çıkarılmalı, devletin bilgisi, denetimi ve onayı dışında dış güçlerden direkt para alınması yasaklanmalıdır
Bugün KKTC’de hükümet iki devletli çözümü savunurken, CB Akıncı federasyon görüşmelerini yeniden başlatmak üzeredir. Bu durum halkımızı iki kutba bölmüştür. Anavatanımız olarak federasyonu değil, iki devletli çözümü savunduğunuzu duymak istiyoruz. Halkımız endişelidir, açıklamanızla bizi rahatlatınız.
Sn. Cumhurbaşkanı, KKTC Başbakanı ve Başbakan Yardımcısı’ndan, Anavatan’ın yapacağı yardımlara karşılık 3 ay içinde bu yasaların çıkarılmasını talep ediniz…

Aksi halde emperyalist güçler ve KKTC Devleti tarafından finanse edilen Türkiye-KKTC düşmanlarının yıkıcı faaliyetleri sonucu, KKTC’de çok kötü gelişmeler olacaktır.
Anavatanımız olarak buna fırsat vermeyiniz.