Şimdi diyeceksiniz ki kavun değil ki koklayarak seçesin ya da  insanların karakterleri anlında mı yazıyor.  


Evet haklısınız...

Fakat kişilik bozukluğu, ruhsal sıkıntılı insanların anlaşılması pek de zor olmamalı. Birinde değil ise bir başka olayda kendini çok çabuk gösterebiliyorlardır.  Bu şekilde taciz ve istismar ve dahi tecavüz etme düşüncesi bir anda oluşan bir düşünce değildir. Yavaş yavaş adım adım büyüyen bir süreçtir. Tabi ki ben psikoloğ değilim fazla ilerisini bilemem fakat bu tarz  insanlar az çok kendilerini gösterebiliyor  diye düşünüyoruz. 

Dişin'den tırnağından biriktirip evlatlarını eğitim almak için okulla gönderiyorlar fakat belli başlı ender de olsa kendi bilmez kişiler tarafından tacize ve istismara mağruz kalıyorlar. 

Şimdi burada şu sorular aklımıza geliyor

*Bu kadar dengesiz insanların eğitim yuvalarında ne işi var?...

*Birilerini göreve başlatırken hiç mi GBT soruşturması yapılmıyor?...

*Aynı eğitim yuvasın da yıllarca görev yapan bu ruhsal sıkıntılı kişi ve kişler hiç mi  fark edilmedi?..

*Eğitim bakanlığı bu kaçıncı istismar ve taciz olayı?...

*Genç çocuklarımızın hayata hazırlanış şekli bu şeklide mi olmalı?...

*Ne idüğü belirsiz kişilerin çocuklarımızın başında ne işi var?...

*Bu düşüncelere sahip karaktersizlerin eğitimin tam ortasında ne işi var?...


Sorulacak o kadar soru alınamayacak verilemeyecek o kadar cevap var ki. Neresi  güvenilir neresi değil artık ülkede bunu anlamak mümkün değildir. Okulların artık güvende olmaması ne acı değil mi? Onca evebeyin nasıl endişe içerisinde yaşıyor. Bu kadar sapkın olayların eğitime girmiş olması kimi endişelendirmez ki. 

Son zamanlarda ülkenin geldiği ve içinde bulunduğu nokta ne yazık ki bu manzaraları bizlere gösteriyor.  Uyuşturucu madde kullanımı orta dereceli okullara kadar girmiş durumda. Her gün bir istismar ve taciz olayı. Daha önce de defa kez yazıp anlatmaya çalıştık denetimsiz göreve alınmalar, adaya girişlerin sonuçları bunlar. 

Okul içerisinde eğitim almak için giden çocuklarımıza ağza alınmayacak söz ve teklifleri yapan sözüm ona pedofili hastaların bu şekide davranış sergilemelerinin en büyük sebebi caydırıcı cezaların olmamasıdır. Bakınız son yıllarda istismar ve tacizler nasıl peşi sıra devam ediyor. Çünkü esaslı yargılanma ve cezalar yok. Haliyle de cesaret ve potansiyeli artırıyor. 

Çok değil bundan 1 hafta önce yolda otostop yapan,  ne yazık ki toplu taşımacılık olmamasın'dan dolayı bir kadını arabasına alıp toprak bir yola, ıssız bir alana götürüp bıçak ile zorlayarak ve de dahi yaralayarak tecavüze yeltenmiş başka bir pisko manyak olan vakayı haberlerde okuduk. Ne demek ya sen kimsin ki , sana bu hakkı kim veriyor ,insanları bu şekilde tahrik taciz istismar edebiliyorsun. 

Sana gelince sözüm ona okul görevlisi insan müsveddesi. Sen kimsin ki herkesin evladına o şekilde sözler sarf edip korkuttup iğrenç emellerine alet edeceksin. Pardon da sen kimsin aaa SAPIK karakter. Senin annen, bacın, kızın,  kuzenin yok mu ya. Sen nasıl bir ortamda büyütüldün ki el, dil,  göz uzatabiliyorsun hemde bir  çocuğa. 

Bastırılmış duygularını herkesin evladı üzerinde uygulama hakkını kimse sana vermemiştir. Ayrıca bu karaktersiz kişliksizlerin yeri değil eğitim yuvası, yolda yürüme hakkına dahi sahip bile  değillerdir.  Denetimsiz bir toplum olarak her geçen gün suç oranları ve şeklieri değişip çoğlamaktadır.  


Sokaklar'da otostop yapan, bir yere gitmek için bekleyen insanları yolun yolcusu sanan zavallı karakterler o kadar çok ki aramızda. Arkadaş aklımızın almadığı, itraak etmekte güçlük çektiğimiz nokta şu ki, bu ülke de herkes her şeyi yapabilme rahatlığını nereden alıyor. Nasıl bir cesaret nasıl bir vurdum duymazlık, nasıl bir kolaya kaçmaktır. 


Ama haklılar ...

Bakın ne kadar iğrenç ve itici bir cümle bu. Bunları icraa edenlerden daha suçlu olanlar var. Çünkü caydırıcı cezalar uygulanmıyor.  Çünkü bunu yapmayı planlayan insanlara şöyle ders olacak cezlar yok. Çünkü o kadar çok yabancı doldu ki ülke kimin eli kimin cebinde belli değil. Çünkü herkes kendinden sorumlu olmalı diyoruz. 

Hatta devlet olarak , yasa ve yargı olarak şöyle de diyebiliriz değil mi...

*O araca girmeseydi.. 

* O saatte orada ne işi vardı...

*Kim bilir ne giyiyordu....

*Bakalım kendi nasıl tahrik etti...


Bunları mı soralım, söyleyelim ve denetimsizlliğimizi ve caydırıcı olmayan cezalarımızın üzerini böyle mi kapatalım. Ne yapalım. Nasıl bunların olmayacağına halkı, bu ülkenin vatandaşını inandırcaksınız.  İnsanlar çocuklarını sokağa nasıl bıraksın. İnsanlar okul  bahçe ve etrafına nasıl güvenecek. Kaç tane milletten insanla aynı ülkeyi, şehirleri, ve mahalleleri paylaşıyoruz. Yarın insanların evlerine zorla girilmeyeceğinin garantisini nasıl verebilirsiniz. 

EVET ÜLKE YETKİLERİ 

Sizlere soruyoruz bu ülkede tüm bunların yaşanmasına neden izin veriyorsunuz? Bu ülkenin sahiline o kadar uyuşturucu nasıl vuruyor. Bu ülkenin deniz yolundan eli kanlı katiler nasıl gelip gidebiliyor.  Bu ülkenin çocukları, gençleri, yaşıları neden koruyamıyor ve istismara mağruz kalıyor. Bu ülke de yasaklı madde kullanımı neden bu kadar çok, sık ve rahat olabiliyor. Bu ülkenin yetkileri ülkemiz nasıl yönetiliyor. Bunu duymazdan gel, bunu görmedik , şuna izin ver , bundan zinhar haberimiz yok gibi yönetim ile sonuç bu işte...

Cinayetin var...

İstismarın var...

Tecavüzcün var...

Hırsızın var...

Dolandırcın var...

Uyuşturucunun var...


Her türlü milletten insanın var...

Köy sahipsiz olunca, millet sophasız gezermiş. 

ÜLKE İYİCE ZIVANADAN ÇIKTI...


KARAKUŞ