Avrupai tutuklama kararı cami duvarına işemektir

Rum yönetimi iyice kaşınmaya başladı.

Boyuna posuna bakmadan 85 milyonluk Türkiye’ye kafa atmaya kalkmaktadır.

“Eceli gelen köpek cami duvarına işermiş”

İşgalci, ambargocu, ENOSİS’çi, hakimiyetçi ve hegemonyacı Rum yönetiminin 25 FATİH mürettebatı için AVRUPAİ tutuklama kararı çıkarması tam da bu deyişimize uygundur.

Devam ederse belasını bulacaktır.

AVRUPAİ TUTUKLAMA KARARI Rum yönetimi AB üyesi olduktan sonra elde ettiği bir silahtır.

Buna göre herhangi bir AB üyesi ülkenin yerel mahkemesinden çıkarılacak bir tutuklama kararını üye ülkeler yerine getirmek ve aleyhine emir çıkarılan kişiyi tutuklayıp ilgili ülkeye iade etmek zorundadır.

Rum yönetimi benzer kararları, geçmişte Derinya’da bayrak direğine tırmanıp bayrağımızı indirmeye çalışan bir Rum’un öldürülmesini emrettikleri iddiası ile dönemin KTBK Komutanı Hasan Kundakçı Paşa ve Polis Özel Harekât Birliği Komutanı Erdal Emanet hakkında çıkardı.

Bildiğim kadarıyla ikisi de bu nedenle AB ülkelerine seyahat etmiyorlar.

Rum yönetimi geçmişte “eski Rum mülklerini işgal ederek üzerlerine yatırım yaptıkları” gerekçesiyle bazı yerli ve yabancı yatırımcılar aleyhine de AVRUPAİ TUTUKLAMA KARARI çıkardı.

Garry Robb adlı yatırımcı İngiltere’deki tutuklandı ve Güney’e gönderildi, orada hapse atıldı.

Rum yönetimi şimdi FATİH sondaj gemisinin yerli – yabancı 25 mürettebatı için de yerel mahkemeden çıkardığı kararı Avrupa ülkelerine gönderdi. Bu kişiler günün birinde AB ülkelerine giderse, tutuklanıp Güney’e iade edilecek.

Yani kendileri FATİH gemisine baskın yapıp tutuklama yönüne gitmeyecekler, bu karar o anlama gelmiyor.

25 personel için sıkıntılı bir durumdur.

Türkiye ve KKTC’nin önceki gün yaptıkları uyarılar, umarım Rum tarafının aklını başına getirir ve yanlış bir adım atmaz.

Rum yönetiminin iddiası Fatih’in kendi deniz yetki alanları içinde yasa dışı sondaj yaptığıdır…

Oysa Türkiye’nin açıklamasında da belirtildiği gibi sondaj bölgeleri Türk kıta sahanlığı içindedir.

Buna karşın tutuklama yönüne giderlerse çok sert karşılık göreceklerini bilmelidirler.

HANGİ ADIMLAR ATILMALI?
Böyle bir adımı atarlarsa misilleme olarak şu adımlar atılabilir:

1-KKTC ve Türkiye, doğal gaz ihaleleri açan Rum yetkilileri ile sondaj yapan yabancı şirket yetkilileri hakkında tutuklama emirleri çıkarılmalıdır

2- Maraş yerleşime açılmalıdır

3-Sondaj için gelen platformların kazıya başlamaları engellenmelidir

4-Rum bandıralı gemilere uygulanan yasaklar daha da ağırlaştırılmalıdır

5-Limasol ve Larnaka limanlarına abluka uygulanmalı ve hiçbir geminin girişine izin verilmemelidir

Bu karşı önlemler daha da çoğaltılabilir…

TC Dışişleri Bakanlığı’nın önceki gün de açıkladığı gibi, Türkiye’nin elinde daha birçok önlem alma gücü ve imkânı vardır.

O nedenle Rum yönetimi , “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da olmak” istemiyorsa aklını başına toplamalı ve bu tür gasp girişimlerine son vermelidir.

Ya KKTC ile kıta sahanlığı sınırlandırma anlaşması yapmalı, ya da doğal gaz ihale sürecini KKTC ile birlikte yürütmek için ortak bir komite kurulmasını kabul etmelidir.