Lefkoşa, 16 Nisan 24 (TAK): ABD’nin Güney Kıbrıs Büyükelçisi Julie
Fisher, BM Genel Sekreteri'nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in “zaman
ve alana ihtiyacı olduğu” görüşünü dile getirdi.
Fileleftheros gazetesi, “Temsilci İçin Zaman ve Alan – ABD Holguin’in
Görevinde Sıkı Takvimler Fikrine Katılmıyor” başlıkları altında verdiği
haberinde, ABD’nin Güney Kıbrıs Büyükelçisi Julie Fisher’ın Yunanistan’da düzenlenen
“Delfi Ekonomik Forumu’nda” yaptığı konuşmada, Holguin’in görevinin sıkı
takvimlere bağlı olması gerektiği görüşüne katılmadığını söylediğini yazdı.
Gazete, Fisher’ın konuşmasında; “Şu anda BM temsilcisinin mevcut
olmasının önemine” dikkat çekerek “Bu düzeyde bir temsilcinin ortak zemin bulabilmesi
için zamana ihtiyacı olduğuna inanıyorum.” dediğini bildirdi.
Holguin’in görevinin, “tarafları müzakere masasına getirmeye
yetecek ortak zemini bulmak olduğunu” ifade eden Fisher; “bu işin sessizce,
sessiz görüşmelerle yapılmasının daha iyi olacağına inandığını” da vurguladı.
Gazete, Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk tarafının tezleri arasındaki
farkın hatırlatılarak, bu tezler arasında köprülerin nasıl kurulabileceği şeklindeki
bir soruya ise Fisher’ın “Temsilcinin işi bu” yanıtını verdiğini aktardı.
Fisher: “Anlamamız gereken şudur ki; bir yandan kamuoyuna
ilan edilen tezler varken diğer yandan, kamuoyundan uzaktaki görüşmelerde sıklıkla,
ortak çıkarların ve ortak zemine götürecek çıkarların bulunabildiğidir” şeklinde
konuştu.
Gazete haberinin devamında ise, Rum hükümetinin her fırsatta
Türkiye’ye, Genel Sekreter temsilcisinin görevinin başarıya ulaşabilmesi adına
iş birliği yapma çağrısında bulunduğunu, benzer bir açıklamanın ise Kıbrıslı Rum BM Daimi
Temsilcisi Maria Mihail’den geldiğini yazdı.
Habere göre Mihail, Türkiye BM Temsilcisi'ne verdiği yanıtta özetle,
Türkiye’nin BM tarafından onaylanmış çözüm çerçevesini reddetmeyi sürdürdüğünü,
iki devletli çözüm talep ettiğini ve çözüm çabalarını engellemeye çalıştığını
iddia etti.
Konuşmasında bilindik Rum tezlerini de yineleyen Mihail, BM
Güvenlik Konseyi kararlarında belirlenen bütünlüklü bir çözümü amaçlayan barış
sürecinin yeniden canlandırılmasına katkı koyması yönünde Türkiye’ye çağrıda da
bulundu.
(SB/GÜL)