ABD Senatosu’nun sözde “Ermeni Soykırımı” safsatasını tanıyan bir karar alması, devamla Türkiye’ye yaptırım uygulamak için adımlar atması, ABD’nin dost ve müttefik bir ülke değil, düşman bir ülke olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır…
Bu adımlar, ABD emperyalizminin Türkiye’ye karşı sürdürdüğü ilan edilmemiş savaşın bir devamı olarak, silahsız bir saldırıdır…
AİHM’in Perinçek davasında verdiği “Ermeni soykırımı yoktur, bunu inkar etmek-reddetmek yasaklanamaz ve suç teşkil edemez, bu konu parlamentoların değil, tarihçilerin araştırması gereken bir konudur” şeklindeki karara rağmen ABD Senatosu’nun aldığı bu karar, Türkiye’yi baskı altına almaya yönelik düşmanlık dolu, siyasi bir tavırdır…
Hele siyasilerin, parlamentoların, kendilerini mahkeme veya tarihçi yerine koyarak, Ermeni yalanlarını gerçek kabul etmeleri ve Türkiye’yi “soykırım” yapmakla suçlamaları, asla kabul edilemez…
Bu, sadece Türkiye Cumhuriyeti’ne değil, Türk Ulusuna yönelik bir saldırganlıktır...
Türk Ulusu, hiçbir belgeye dayanmayan safsatalarla karalanamaz, yaptırım tehditleri ile sindirilemez…
Akıllarınca Türkiye’ye ve Türk Ulusuna aba altından sopa gösterip ayar vermeye çalışıyorlar!…
Birkaç ay önce ABD Temsilciler Meclisi’nin, şimdi ise ABD Senatosu’nun Anavatan Türkiye’yi “soykırım yapmakla” suçlayan karar alması, yaptırımları ileri götürecek adımlar atması, Türkiye’nin, ABD baskılarına rağmen S 400 alımını, İŞİD’i, PKK/YPG terör örgütünü ezmesini ve Doğu Akdeniz’de meşru hak ve çıkarlarımıza sahip çıkışını cezalandırmak için atılmış bir adımdır…
Bu adımlar, ABD emperyalizminin, Türkiye ile örtülü bir savaş halinde bulunduğunu yeniden kanıtlamıştır..
Türk Ulusu ve kopmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk Halkı bu düşmanlığı asla unutmayacaktır…

ATATÜRK SOYKIRIM YALANINI ÇÜRÜTMÜŞTÜ

Atatürk, 26 Şubat 1921’de Amerikalı gazeteci Clanence K. Streitin’e, Ermeni tehcirine ilişkin şu tarihi gerçekleri söylemiştir:
“Düşmanca ithamda bulunanların sürdükleri büyük mübalağalar dışında Ermenilerin tehciri meselesi aslında şuna inhisar etmektedir:
Rus Ordusu 1915’de bize karşı büyük taarruzunu başlattığı bir sırada o zaman Çarlığın hizmetinde bulunan Taşnak Komitesi, askeri birliklerimizin gerisinde bulunan Ermeni ahalisini isyan ettirmişti.
Düşmanın sayı ve malzeme üstünlüğü karşısında çekilmeye mecbur kaldığımız için kendimizi daima iki ateş arasında kalmış gibi görüyorduk. İkmal ve yaralı konvoylarımız acımasız bir şekilde katlediliyor, gerimizdeki köprüler ve yollar tahrip ediliyor ve Türk köylerinde terör hüküm sürdürülüyordu.
Bu cinayetleri işleten saflarına eli silah tutabilen bütün Ermenileri katan çeteler, silah, cephane ve iaşe ikmallerini, bazı büyük devletlerin daha sulh zamanından itibaren kendilerine kapitülasyonların bahşettiği dokunulmazlıklardan istifade ve bu maksada matuf olarak büyük stoklar husule getirmeye muvaffak oldukları Ermeni köylerinde yapıyorlardı…İngilizlerin sulh zamanında ve harp sahasından uzak olarak İrlanda’ya reva gördüğü muameleye hemen hemen kayıtsız bir şekilde bakan dünya efkarı, Ermeni ahalinin tehciri hususunda almaya mecbur kaldığımız karar için bize karşı haklı bir ithamda bulunamaz.” “Bize karşı yapılmış olan iftiraların aksine, tehcir edilmiş olanlar hayattadır ve bunlardan ekserisi şayet İtilaf Devletleri bizi tekrar harp etmeye zorlamasa idi evlerine dönmüş olurlardı…. Gerek umumi harp sırasında gerek mütarekeden sonra Ermeniler ve Rumlar tarafından Müslüman ahaliye yapılan mezalim üzerinde durmak uzun bir hikaye olur….Brest Litovks Muahedesinin akdini müteakip Rusların şark vilayetlerimizi tahliyeye başladıkları sırada Ermeni çetelerinin yapmış oldukları katliam ve tahribat kafi derecede herkesin malumudur.”

ABD UTANMALI

“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” diyen büyük Atatürk’ün ağzından tarihi gerçekler böyledir…
Türkler ve Türkiye soykırımcı değildir…
Gerçek soykırımcı, milyonlarca Amerikan yerlisini katleden İngiltere, İspanya, ABD’dir..
Cezayir’de, Ruanda’da, Kongo’da milyonlarca insanı katleden Fransa’dır…
Libya’da yüzbinlerce Libyalı’yı katleden İtalya’dır…
Girit’te, Mora’da, Anadolu’da, Kıbrıs’ta milyonlarca Türk’ü katleden Yunanistan’dır, Atlılar, Taşkent, Sandallar, Muratağa’da toplu soykırım yapan Rum yönetimidir
Milyonlarca Yahudiyi katleden Almanya’dır…
Türk Ulusuna ve Anavatana çamur atmaya kalkan, yalanlarıyla ulusumuza hakaret eden ABD aldığı karardan utanmalıdır…
Türkiye, ABD emperyalizminin yalana dayalı bu kararına ve yaptırımları ileri götürmesine boyun eğmeyerek gerekli yanıtı vermelidir…
ABD bize karşı ilan edilmemiş bir savaş sürdürdüğüne göre, Kürecik ve İncirlik dahil, tüm ABD üs ve tesislerinin faaliyetleri askıya alınmalıdır…
ABD ve Fransa başta olmak üzere batılı ülkeleri uyguladıkları soykırımlar her türlü yolla Dünya gündemine taşınmalıdır…
Bu bağlamda KKTC hükümeti ve Meclisi de Azerbaycan hükümeti ve Parlamentosu’nun yaptığı gibi, ABD’yi kınayan kararlar alarak Anavatan ile dayanışmamızı belirtmelidir…