Duşa girilecek ısıtıcı açılıyor yaklaşık 30 dk çalıştıktan sonra elektirik bile isteye kesiliyor. 1 saat sonra tekrar akım verliyor ve baştan ısıtıcısı çalıştıracağım ve suyun ısınmasını bekleyip duş alacağım. Bu bir kişi. Bir evde 3 veya 5 kişinin duşa gireceğini düşünemiyorum.

Şu an bir asgari ücretli maaşının 4/1 elektirk faturasına harcayacak. Geri kalan harcamaları kalem kalem yazmaya gerek yok zaten.

Elektirk zamanın ülke geneldi failli meçhul cinayet gibi infal yarattığını. Günlerce konuşulup yavaştan yavaştan hatta "YUMUŞAK GEÇİŞ" diye adlandırılan muazzam zamı nihayetinde hayata geçirdiler. Buraya kadar sorun yok. Var ama yok.

Peki...

*Elektiirk nerede?

*Neden dönüşümlü eletirik akımı veriliyor?

*Faturalar yatmıyor mu?

*Otellerden tahsilat yapımadı mı?

*Göz yumulanlardan tahsilat neden alınmıyor?

*Enerji açığı neden bir türlü kapanmıyor?

Ve daha bir çok soru vatadandaşın aklında. Ne bitmez bir enerji açığımız varmış. Ne tükenmek bilmeyen bir elektrik sorunumuz varmış. ZAM yaparak halkın cebinden alıp kurumun açığını kapatma çabalarına girişim kaldı ki bunu kendileri zaten dile getirmişlerdi. Şimdi daha ne isteniyor ki vatandaş ödediği bu faturanın karşılığını alsın. Sabah telefonlarımıza elektirk faturası geliyor 1 saat sonra yatıran, her türlü vatandaşlık yükümlülüklerini yerine getiren, yüce devlete kuruş borcu olmayan vatandaşın bu eziyeti bu bile isteye yapılan haksızlığı yaşamak zorunda mı?

İşin aslı vatandaş aslında kendi faturasını ödüyor diye düşünüyor ya aslında komşunun borcunu da ödüyor.

Nasıl mı?

Tahsilatı yapılmayan köklü firmalar, devasa oteller siyasi bağları olanların faturalarına vatandaşı da ortak ederek. Zamın zaten başka izahı olamaz. Bunu da vatandaş ister istemez kabul etmiş durumda. Ama yine enerji açığımız var yine var ve hep var olacak.

İnsanların iş yerlerinde çıkıp bu anormal soğuk gecelerde evlerine gidip iki lokma yiyecekleri ısınackalrı, evinden iş yapacak doktor öğretmen ve bunun gibi evinden işini yürütmek zorunda olan insanların o saatlerde kapatın şalteri uygulamanız hangi yönetimliğe sığıyor?

Yine mi söyleyelim, bu ülkede yaşlısı var hastası var çocuğu var diye. Yine mi anlatalım başarısızlıklarınızı? Yine mi dile getirelim kafaya keyfe ve şahsa göre iş yapıtığınız. Yine mi ifade edelim ülkenin batması için cabalarınızı.

Her şey yolunda mis gibi bir ülke. Vatandaşın tüm hakları korunuyor. Devlet olarak halkına sahip çıkıyor. Kısacası on numara beş yıldız bir yönetim ve ülke halindeyiz ki, tek derdimiz belediyeler kaldı. Al şunu oradan koy şunu oraya. Birleştir böl çıkart.

Yeter artık !!!

6 koyup 1 geri çekmekle. Ebusuut efendi gibi esnaf market market dolaşıp kadı uslü ceza uygulama şakları ile vatandaşın gözünü boyamayın. İnsanlar halk açlığı da gördü sayenizde çaresizliği de. Dilenmeyi de gördü hırsızlık yapmayı da. İntihara da gitti. Memlekten de kaçtı.

En çok gençlerimize üzülüyorum. Hala bu ülkede okuyup geleceğini kurmayı düşünüyorlar. Bilmiyor ki gelecekleri çoktan ellerinden alınmış.

ULU ÖNDER MUSTAFA KEMAL ne demişti? "Gelecek için hazırlanan vatan evlatlarına, hiçbir güçlük karşısında yılmayarak tam bir sabır ve metanetle çalışmalarını ve öğrenim gören çocuklarımızın, ana ve babalarına da yavrularının öğreniminin tamamlanması için hiçbir fedakarlıktan çekinmemelerini tavsiye ederim."

Doğrusu şu ki, analar babalar hiç bir fedakarlıktan kaçmadı. Ama ülke yönetimi GELECEK bırakmadı...

KARAKUŞ