Önceki gün gerçekleştirilen Kurultay, değişimin ve yeni bir başlangıcın mesajlarını da içeriyordu.

 

Kurultay salonunu dolduran yüzlerce insanın yüzünden okunan umut ışığı ve heyecan, bu harekete iktidarı da müjdeliyordu aynı zamanda.

 

Siz bakmayın besleme gazetecilerin kuyruk sallayıp patronlarını selamlamalarına.

 

Bu hareket dolu dolu geliyor ve emin adımlarla iktidara yürüyor.

 

Yıllardan beri ezilen, itilip kakılan, başına vurulup ekmeği alınan vefakar, cefakar DP’liler, “Artık yeter. Vakit doldu geliyoruz” dediler önceki gün Atatürk Spor Salonunda.

 

Kurultayda yanıma yaklaşan bir grup magosalı arkadaş bana 19 Kasım 2012 de Demokrat Bakış gazetesinde yazdığımız başyazıyı hatırlatıverdiler.

 

O yazımı, umumi istek üzerine bir de buradan yayınlıyorum.

 

VAKİT DOLDU, GELİYORUZ…

 

 

Aylardan beri ayaktayız.

 

Gitmediğimiz köy, basmadığımız sokak, sıkmadığımız el kalmadı.

 

Bize dair ne varsa söyledik meydanlarda.

 

“Bir ölür bin diriliriz” dedik. “Denktaş öldü bunlar bitti” diyen gafillere.

 

Güldük geçtik sırtımızdan bizi kurşunlayan kahpelere.

 

Köklerimize tutunup yeniden boy attık.

 

Kaf dağının ankası neymiş, gösterdik namertlere.

 

“Yiğit düştüğü yerden kalkarmış” dedik ve halkımızın sinesinde yeniden canlandık.

 

Yediğimiz her darbede yeniden bilendik.

 

İnişli çıkışlı da olsa hedefimizden şaşmadık.

 

İhanet etmedik bize ışık saçan bedeni ile olmasa da ruhu ile aramızda olan büyük lidere.

 

Onunla var olup ona ihanet eden zavallılara, içine düştükleri çukura bakarak güldük.

 

Yılmadık yıkılmadık.

 

Yumuşak demir iken çifte su verilmiş çelik olduk.

 

Şimdi kınımızdan çıkacak günü bekliyoruz.

 

Kararlıyız…

 

İnançlıyız…

 

Müsaadenizle beyler

 

Vakit doldu.

 

Geliyoruz…