SERDAR DENKTAŞ HATASININ BEDELİNİ ÖDÜYOR. 

DP de iken son yapilan Genişletilmiş DP MYK toplantısında şunları demiştim; "% 23 oy ve 12 Milletvekili bu halkın bize verdiği son kredidir. Bu krediyi düzgün degerlendirmez isek, bu halk bizi gireceğimiz ilk seçimde paspas eder. Görünen o ki, bu krediyi CTP ile yaptigimiz koalisyonda yanlış kullanıyoruz. Taban hızla bizden uzaklaşıyor. DP bu gidişle1993 seçimlerinde ki hezimeti yeniden yaşayacak"

Haklı çikmiştim. % 23 oyun simarikligi ile iktidar sarhoşluguna kapılanlar, bana inanmamis, yaklaşan tehlikeyi görmemiş ve girilen yerel seçimlerde halktan kocaman bir tokat yemişlerdi. 

Münneccim değildim. Geçmişi biliyor ve halkın özellikle de DP tabanının nabzını iyi tutuyordum. 

Aynı şeyi geçmişte de yaşamıştı DP.

1992′de kurulan DP, girdiği 1993 erken genel seçimlerinde 17 yıllık UBP iktidarına son vermişti. 

DP %29,2 oy orani ile 19 Milletvekili cikarmis ve KKTC nin en büyük Partisi olmuştu. 

Ne var ki halkın beklentileri çok büyüktü. DP, halka vaad ettiği bir çok şeyi yapamadı. Halkta müthiş bir hayal kırıklığı yarattı ve bu yuzden bir yıl sonra girdiği 1994 yerel seçimlerinde büyük oy kaybı yaşadı ve 3. sıraya geriledi. 

DP, halkın kendisine verdigi krediyi iyi kullanamamanin faturasını hep ödedi. 

1998 yerel seçimlerinde yine oy kaybı yaşadı, 1998 genel seçimlerinde “değişim” temasını ön plana cikarmasina ragmen DP ancak 13 milletvekili çıkarabildi.

2003′teki genel seçimlerde DP %12 oyla ancak 7 milletvekili çıkarabildi ve CTP’yle kurulan koalisyonun küçük ortağı oldu. 

DP, 2005 yılındaki seçimlerde de % 13.5 oy ile 5 milletvekili ancak çıkarabildi. 

2009 yılında büyük umutlarla girilen seçimler de DP ye yaramadı. Muhalefette dahi oy kaybeden DP, % 10.5 oy ile yine 5 Milletvekili ancak çıkarabilmisti. 

O seçimlerde UBP tek başına iktidara gelmiş fakat, Eroğlu'nun Cumhurbaşkanı seçilmesi ile birlikte UBP de taht kavgası başlamıştı. Bu kavga UBP nin ortadan ikiye ayrılmasına sebep olmuştu. Alınan erken seçim karari üzerine ortada kalan grup, çareyi DP'ye katilmakta bulmuş Partinin adı da DP-UG olmuştu. 

DP-UG olarak girilen son seçimde DP, % 23.5 oy ile 12 Milletvekili çıkardı. 

Tartışmalar da seçimden sonra başladı. UG' ciler DP de ki oy artışının kendilerinden kaynaklandığını söylerken, kök DP liler bu oyun kendi oyları olduğunu, UG cilerin Parti'ye mühür değil karmadan tik getirdiklerini iddia ettiler.

"Mühür" mu "Tik" mi tartismalari hic bitmedi. Bilinen tek bir sey vardi, DP ye katilan UG ciler UBP den tek bir örgüt istifa ettiremediler. Tek bir üye dahi yazamadilar. Bunu ya bilerek yapmadılar, ya da buna güçleri yetmemişti. Hatta UBP de örgüt başkanı olan Milletvekillerinin akrabaları dahi gelmedi DP ye.

Oysa Serdar Denktaş oldukça iyi niyetli idi. Genel Sekreterliği ve Koalisyonda Bakanlıkların yarısını onlara vermiş, bu şekilde UG cilerin DP ye amalgamesini sağlayabileceğini düşünmüştü. 

Serdar Denktaş evdeki bulgurdan da olmuştu. UG ciler Koalisyonda UBP adına hareket ediyor buna sessiz kalan ve hatta alet olan Serdar Denktaş, tabanda büyük tepki alıyordu. UG cileri kazanmak isteyen Serdar Denktaş, yakın çevresini ve tabanını büyük ölçüde kaybetmişti. Yola çıktıklarını, yolda bulduklarina değiştirmenin bedelini ödüyordu yani.

Şimdi DP de kartlar yeniden karıliyor. 

Ortada iki soru var; 

Birincisi; Kendilerini hala daha UBP ye ait gören ve fakat esasen Derviş Eroğlu ' na bagli olan bu Milletvekilleri, UBP'ye donemeyeceklerine göre DP den ayrılıp Dervis Eroglu'nun manevi baskanliginda ayri bir Parti mi kuracaklar, yoksa DP'nin bir neferi olarak mı kalacaklar? 

ikincisi; Serdar Denktaş Partisi'ni toparlayip 92 ruhunu yeniden canlandırabilecek mi, yoksa DP adı siyasi tarihimizde hoş bir seda mi olacak?

Hep birlikte göreceğiz. 
--