Şunun şurasında üç gün kaldı. Siyasi partiler ve milletvekili adayları kapı kapı dolaşırken, bir yandan da mitinglerde el ele tutuşarak meydanlarda boy gösteriyorlar…


   Her şeye rağmen halkı bir türlü harekete geçiremediler, kabuğundan çıkaramadılar.


Çıkanlarsa daha çok partilerin militanları…


   Her seçimde olduğu gibi, bu seçimde de ‘konvoylar’ ve ‘toplamalar.’ 


   Ancak halk kararını çoktan verdi. Yorumlar ve değerlendirmeler ardı ardına devam ediyor. “Falan parti dün akşam Mağusa’da görkemli bir miting yaptı, kalabalıktı…


Ancak geçen akşamki filan parti daha çok insan toplamıştı… Güzelyurt’ta falan partinin durumu iyi, ancak filan partinin atakları devam ediyor.


Yarış şu partiler  arasında… İskele’deki açık ara kapatılmak üzere…

Girne’de ise filan parti sokakta yok” türden değerlendirmeler alabildiğine gidiyor. 


   Sistemin çarpıklığından dolayı adaylar da adeta nefes nefese… “Kes kesebildiğince” politikası bir defa nesillere mal olmuş… Kısa süre içinde gençler de adapte olmuş bu sisteme, ya da sistemsizliğe…


   Velhasıl kısa süre içinde çıkılan bu yarışta beğenilse de, beğenilmese de, birileri sevinçten göz yaşı dökerken, birilerinin de üzüntüden göz yaşı dökmesi kaçınılmaz. İşin kuralı bu… Mesele ipi göğüsleyebilmekte…

 
   Aslında ne meydanlar ölçüdür, ne de konvoylar!.. Ölçü halkın nabzıdır. 


   Örneğin, Gazimağusa’da sandıklardan kimlerin çıkacağı az-çok tahmin edilmektedir. Aynı durum Lefkoşa, Girne, Güzelyurt ve İskele için de geçerlidir. Gene de yanılgılar olabilir ve kesin sonucu sandıklar belirler. 


   Gelelim Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Kadri Fellahoğlu’nun ‘İlk 100 gün’ münasebetiyle düzenlediği basın toplantısına…
   Demokrat Parti – Ulusal Güçler (DP- UG) Lefkoşa milletvekili adaylarından Serhat Kotak ile Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Lefkoşa milletvekili adaylarından Boysan Boyra ile her iki partinin belediye meclis üyeleri salonu basarak, çeşitli iddialarda bulundular ve toplantıyı protesto ettiler. “CTP’ye avantaj sağlamak için yapılan bir toplantı, protesto ediyoruz” dediler. 



   Bu arada DP – UG Genel Merkezi’nden, Fellahoğlu’nun basın toplantısıyla ilgili yazılı bir açıklama yapıldı ve “CTP’nin LTB’yi seçim malzemesi yapması kabul edilemez” denildi.



   Bir durumdan dolayı basın toplantısına biraz rötarlı gittiğimden hengameyi kaçırdım.


   Önümüzdeki pazar günü yapılacak olan erken genel seçim de dikkate alınarak, ‘İlk 100 gün’ dolayısıyla basın toplantısı düzenlenmeli miydi, düzenlenmemeli miydi?.. Konu tartışılabilir. Kimileri ‘niye düzenlenmesin?’ sorusunu sorabilir. Kimileriyse “şeker suya mı düştü, seçimden sonra da olabilirdi” şeklinde görüş beyan edebilirler.


   Her şeye karşın geride kalan yüz (100) gün var. Fazla detaya girmeden ifade etmek gerekirse, Başkan Kadri Fellahoğlu, rakamlar vererek, gelinen aşamayı izah etmeye çalıştı ve mali ve idari yapısı çökmüş bir belediyeyi devraldıklarını, sıkı bir disiplin sistemi uygulamakta olduklarını kaydetti. 


   Belediyenin normalleştirilmesi döneminin başladığına işaret eden Fellahoğlu, çalışanların hakkı olan maaşların gününde ödenmesine başlandığını ifadeyle, bazı belediyelerden ve duyarlı işadamlarından destek ve katkılar aldıklarını söyledi. Çeşitli projelerden de bahseden LTB Başkanı, Asmaaltı Yayalaştırma Projesi ile bisiklet yolları projesinin önemini vurguladı.



   LTB Müdürü Mehmet Çakmak, Müdür Muavinleri Hüseyin Gürbüz ile Gülev Sıdal ve meclis üyesi Zerrin Akalın’ın da hazır bulunduğu basın toplantısında fellahoğlu uzun uzadıya yapılanları sıraladı ve bilgiler aktardı.


Görevde hangi partiden ve kim olursa olsun, sonuçta yaşadığımız kenttir önemli olan. Soluduğumuz havadır. 


Çünkü Lefkoşalı geçen yıl çok çekmişti… Grevler, eylemler ve çöpler insanları hayattan bezdirmişti…   


  Şimdilerde ileriye doğru olumlu yönde atılan adımların arkasının geleceğini düşünmek bile insana huzur verir. 


    Öyle inanıyoruz ki, LTB Başkanı Kadri Fellahoğlu, basın toplantısında da ifade ettiği gibi, hiçbir parti ayırımı gözetmeksizin başkentlinin beklentilerine yanıt verebilme yönünde çalışmalarını sürdürecek, 200’üncü günde daha da güzel bir tabloyla basının karşısına çıkacaktır. 



   Şu ana kadar alınan mesafeyi küçümsememek lazım. Nihayet Lefkoşa hepimizindir ve güzel, sağlıklı bir çevrede yaşamak Lefkoşalının da hakkıdır’.