ÖZEL OKULLARDAN ALALIM MI ÇOCUKLARI??? 

Savaş döneminde yiyecek, sağlık ve eğitim almak ne kadar zordur? Bunu anca yaşayanlar, o dönemleri görenler biliyor. Fakat şimdi içinde bulunduğumuz duruma bakınca, herhangi bir savaş durumunda olmayan ülkenin girdiği durum savaş zamanını pek aratmıyor.

 Her gün bir zam furyası içinde insan hayatının devamı ve yaşam kalitesi için gerekli, olan her şeyin ateş pahası durumuna gelmesi çekilecek, mücadele edilecek gibi değil artık. 

Eğitimin de nasibini aldığı zamlardan dolayı özel okullar artık servet talebine girdiler veya yeni dönemde bu duruma geleceklerdir. İki çocuğun özel okulda okuması demek eve giren iki maaşın 2 katı kadar masraf demektir.

 Nasıl başa çıkılır bilinmez. Özel okullar ardından üniversiteler ateş topuna dönüşmüş durumda. Kim çocuğunun eğitimini kesebilir veya bunun önüne geçebilir ki? Mutfak masrafı, sağlık masrafı, akaryakıt, elektrik ve eğitim masrafları çığ gibi büyüyor ve artık altına eziliyor duruma geliniyor. Hangisini yapmamak gerekiyor ki? 

Sorun patates ve domatesle sınırlı değil; sorun artık denizler ve deryalar kadar derin ve yüksek hale gelmiş durumda. Aşılamayacak kadar çıkmazlara sürükleniyor halk. Dostlarım, evli çocuklu aile bireyi kime baksam, kimle konuşsam:

"Çok zorlanıyoruz!" 

"Artık tek araba işe gidiyoruz!"

 "Çocuğu yıl sonu gezisine yollayamıyoruz!"

 "Benim maaşım elektrik ve akaryakıta, eşimin ki ise mutfak masrafına!"

 *Çocukları okuldan mı alalım?... 

*Et, tavuk ve sebzeden mi geçelim?... 

*Herkes arabasını satsın işe yaya mı gitsin?...

 *Elektrik ile başa çıkmak için mum ışığına mı dönsün?... 

*Göç ermek için haritayı önümüze mi açalım?...

 Ne yapmalıyız?...

 Her ülke zor döneme girebilir, dünya ile aynı anda her türlü zorlukla karşılaşabilir fakat önlem almak da o kadar eşit olmalıdır. Verilen maaşlar ile artık evlat okutmak mümkün olmayacak. 

Aslında çok bariz bir gerçek var ki; çoğunluk olmasa da artık halk sesini çıkartmıyor duruma geldi. Belki söylesek ne olacak ki mantığı, belki var olan ile gittiği yere kadar gitsin düşüncesi fakat alt tabaka yok olmuş durumda. 

Bir yandan biyolojik silahlar ile insanlığın sonunu getirmeye çalışanlar hummalı çalışmalarını sürdürürken. Pandeminin biri bitip öbürü başlamaya yüz tutmuşken, bir de insanların maddi olarak sıfıra çarpmaya doğru gidiliyorken, söyleyin bizlere boğazından sağlığından yaşam kalitesinden ödün veren onca insan evlatlarını okumaktan vazgeçsin mi?... 


Sorun sadece domates ve patates olsa yemeyelim ya olsun bitsin.

KARAKUŞ