Aylardan sonra siyasetin dışında bir yazı yazmanın heyecanı içindeyim.

Siyaset ilkeli ve dürüstçe yapıldığında insana zevk veriyor.

Değilse, acıların en büyük kaynaklarından birisi haline gelebilyor siyaset.

Son bir kaç aydır sadece acılarını gördük siyasetin...

Acılarını ve yorgunluğunu...

Geçenlerde siyasetin dışında yazmaya başlarsam, hangi konuya öncelik verirdim diye düşünürken Metropol bölgesinde trafiğe yakalandım.

Hava sıcak mı sıcak.

Benim külüstür arabanın kliması da yok. Zaten bir müddet sonra harareti de yükseldi garibanın. 

“Ne oldu yahu. Bu trafik niye kilitlendi bu saatte” diye kafamı camdan uzattım ki, yan tarafta bekleyen bir arabanın şöförünün galiz küfüründen aldım cevabımı.

Asker, her bayram öncesi olduğu gibi tören provası yapıyordu.

“La havle” çektim içimden.

Yan taraftaki şöförün söylenmelerini ve küfürlerini işitmemek için kafamı içeri çekip arabanın camını kapadım.

Sonra da kilitlenmiş trafikte şu iki sorunun cevabını aradım kafamda.

Birincisi; Asker, her bayramda tekrarladığı aynı törenler için, illada prova yapmak zorunda mı?

İkincisi; bu provaları yapmak zorunda ise, bunun mesai saatleri içinde olması ve trafiğin kilitlenmesi şart mı?

Kıbrıs Türkü, Türkiye’nin milli bayramlarını hatta daha da ötesi Atatürk ilke ve inkılaplarını hiç bir baskı ve telkine uğramadan tamamen kendi rızası ile kabullenmiş bir halktır.

Gariptir Atatürk ilke ve İnkılapları, Türkiye’de kolay hazmedilmemiştir oysa.

Hatta, Cumhuriyetin ilanından hemen sonra kurulan İstiklal mahkemeleri, ibret-i alem olsun diye bir çok kişiyi, Atatürk inkilaplarına karşı çıktığı gerekçesi ile idama mahkum etmiştir..

Demem o ki, bu halk Anavatanına da, Anavatanın değerlerine de sonuna kadar saygılıdır

Ama ne olur, bu halkı böyle saçma sapan uygulamalarla milli değerlerinden ve mesela bayramlarından soğutmayın.

Yani bu provalar, hafta sonu veya mesai saatlerinin dışında yapılsa kıyamet mi kopar.

Asker, ek mesai mi ödüyor provalara katılan erlere birader?

Binlerce insanı o sıcakta saatlerce trafikte bekletmenin ekonomik maliyetini bir kenara bırakın, psikolojik bedelini düşünmek, bu kadar zor mu?


Bayramlar, halkın ortak sevinç kaynağı olması gerekirken, insanları hem bayramlardan hem de bu bayramları coşku ile kutlayan askerlerimizden soğutacak,

yöneticilerimize ise küfrettirecek böyle bir uygulama en kısa zamanda gözden geçirilmelidir.



Umarım, yeni hükumetimiz bu konuya acilen el atar.



ERHAN ARIKLI