Seninle tanıştığım o gün bu cümle ağzından dökülmüştü.  

Merhaba "KARDEŞİM" diye...

O günden sonra senle bir yola çıktık ve belli bir süre birlikte çalıştık. Sonra iş yaşamımız ayrılsa bile kardeşlik bağımız asla kopmadı. Bir kere her pazartesi o kornayı sana çalmadan geçmezdim ofisin önünden. Ve sen içerde olduğun zaman  "Yine kornaya basıp geçtin" diye beni arar hadi kahveye derdin. Ya o köpek  eğitimcisi aradığımız gün. Ne güldük ne espriler yapmıştık. 


Hayatıma dokunup geçen ender insanlardan birisin sen. Senle ilğili geçmiş zaman asla kullanmayacağım. Duruşun, merhametin ile asla unutamayacağım kardeşimsin. Sadece benim için değil, başta ilayda kızın ve onca sevenin içinde unutulmayacak, eskimeyecek ve hep aramızdasın. 

İnkar ve kabullenmeme değil bu. Senin aslanlar gibi yüreğinin, adam gibi adamlığının bıraktığı iz hep bizimle. İzzetim derdim yes kardeşim derdin. Hala öyle, hep öyle ve de öyle olmaya devam edecek..

Sadece bir ağırlık var cuma'dan bu yana göğsümün üzerinde bitmek bilmeyen, uzun bir zaman da geçmeyecek. Durmadan çınlıyor o son konuşmamız kulaklarımda.  Bilseydim  daha uzun tutarım seni konuşmaya. Bilseydim korna çalıp geçmez gelir saatlerce yanında otururdum. 

Çalışkanlığın ile , azmin ile davan ile hep gurur duyuyoruz. Manidar bir gündü. Taşınmak istemedin ama  kalkıp bizler'den uzağa öte yana gittin. Biz pes etmeyiz derdin. O bıyık altı gülüşünle gülen gözlerine baktığım zaman "İzzetim ne iş" derdim sende "öyle işte kardeşim" dersin. 

Çok ağır bir yük emanet ettin bizlere. Anılar, yaşanmışlıklar, sohbetler, gülümsemeler, o apansız buluşmalar, içilen kahveler, denen parfümler ve en önemlisi şu elini omzuma atıp da  "SEVİYORUM KARDEŞİM SENİ" demelerin büyük emanet bana. Tesadüfen bir tanışmanın ve de birlikte çalışmanın bizi getirildiği nokta ve sensiz ortada kalma. 

Zor diye bir  şey yok diyorsun . Azim kardeşim azimle aşılamayacak hiç bir güç yok diyorsun . Doğru İZZETİM bunu da öğrettin bana. Üzülme geçmeyecek tek şey kendine yaptığın kötülük diyorsun. Geçelim bunları hadi gül diyorsun. Sen gülünce bende gülüyorum...

Bu kez pazartesi değil cumartesi geldim yanına. Gül dedim , ben geldim  dedim kardeşim. İzzetim korna çalmadım bu kez  direk geldim işte dedim ama cevap vermedin. Ya da verdin ama ben duymadım.. Çünkü çok kalabalıktı , çünkü ilayda vardı. Çünkü tüm sevenlerin vardı. Seni seven, senin sevdiğin her kim varsa geldi izzetim. Sana yakışır şekilde bir uğurlama ile uğurladık seni. 

Dedim ya geçmiş zaman konuşmayacağım senle ilğili. Güzel yüreğini, gülen gözlerini ve KARDEŞİM diyişini hep hatırlayacak,  canlı tutacağım ve tutacağız. Senin kardeşliğin bende emanet. Uzun uzun yıllar gerekmiyor birinin hayatınızda önemli ve güzel yer edinmesi için.  Azcık zamanlar ömürlere bedel oluyor bazen. 

Ben yine her zamanki gibi sana heycanla şunu anlatayım. O kalabalık, seni seven eşin, dostun, arkadaşların, ilaydan herkes sana geldi. Elleri sana açık , gözleri sana bağlı en güzel köşeye seni uğurladık. 


İyi ki seni tanıdım İZZETİM...

İyi ki o gün orada seni gördüm İZZETİM...

İyi ki senle yan yana çalıştık İZZETİM...

İyi ki sen, iyi ki sen ve hep iyi ki sen İZZETİM...

Unutulması imkansız olanlar var. İşte tam benim için "O" sensin. 

RAHMET VE İHTİRAMLA 

İZZETİM...

KARAKUŞ