ÜLKEDE KÜLTÜR KARMAŞASI VAR MI?

Değerli okurlar bugün üzerinde yaşadığımız bu topraklarda bir çok kültürden insanın var olduğu asla inkar edilemez.Kültür toplumun, bireylerinin beraberce paylaşımlarının dışa yansımasıdır.Kültür ayni zamanda toplumları oluşturan kişilerin meydana getirdiği ortak hamurun son ve değişmez şekillenme halidir.

Toplumsal yapıya göre şekil alan bu hamurun yapısal bozukluğa uğratılması, kültürde tam anlamı ile dejenerasyona yol açmaktadır. Bu dejenerasyon ise toplumsal dinamiklere onarılamaz zararlar vermektedir.

Kültürler iç içe yaşadığı gibi yan yana da yaşama şansına da sahiptirler.Ve bu her iki yaşayış şeklinde de karşılıklı etkileşim içinde olmaları işin doğası gereğidir.

Kim ne derse desin her insan topluluğunun kendine has bir kültür yapısı mevcuttu.Bu kültür yapısının kendine has özelliğini yaşam boyu hayata yansıtması doğal bir olgudur.

Herhangi bir toplumu başkalaşıma uğratmanın en kestirme yolu kültürel değerlerinin ayarları ile oynamaktır.Bir başka değişle o toplum üzerine uydurma kültür gömleğini giydirmek toplumu kendi özünden uzaklaştırmak eş anlamlıdır.

Üzülerek belirtmek isterim ki yaşadığımız bu topraklarda halkımızın alışıla gelmiş kültürel yapısı ile oynanmaktadır.

Bunları yazarken ülkede yaşıyan kültürleri dışlamak ve küçük düşürmek gibi bir düşüncemiz yoktur.Aksine çok kültürlülüğü bir zenginlik olarak görmekteyiz.

Bizim kabul etmediğimiz konu uyduruk, hiçbir bilimsel veriye dayanmayan ve siyasi ranta hizmet veren bir kültürün Kıbrıs’ın ana kültürü olarak lanse edilmesidir.

İşin daha vahim yönü ise kimi kesimler tarafından, Kıbrıs’lının yıllardır yaşadığı ve yaşattığı öz kültürü’nün”Rum Kültürü”olarak nitelendirilmesidir.Kıbrıs Türk kültürel yaşamı ile Rum Kültürel yaşamı karşılıklı olarak bir birini etkilemiştir,etkilemektedir ve gelecekte de etkilemeye devam edeceği gerçeği gün gibi aşıkardır….

Bu etkileşim, kaçınılmaz olarak Kıbrıs Türkü ile 1974 sonrası adaya gelip bu toprakları vatan olarak kabul eden kişiler arasında da süreç içinde şekil bulacaktır.

Bahse konu bu etkileşim olgusunun, kültürlerin bir birini yok etme yerine karşılıklı saygı çerçevesinde meydana gelmesi kültürel yapımızın ana unsuru olmalıdır.

Bir başka önerimiz ise; kültürel yapının yaşatılması sırasında, görevin sivil kültür örgütlerine havale edilmesidir.Siyasilerin olaya müdahalesi ve o siyasilerden inanılmaz rant elde eden “YALAKALARIN”bu işlerden uzak tutulmasıdır.


ÖPTÜM

İRONİKA