Geçtiğimiz gün, CTP Milletvekili Dr. Sıla Usar İncirli, Lefkoşa’ya 500 yataklı hastane yapımı için ayrılan arazinin TC Büyükelçiliği’ne devredilmesini eleştirdi.

Kusura bakmasınlar ama kendileri eleştirmesi gereken en son kişidir!

Çünkü bu süreçte kendilerinin de parmak izi var!

Lefkoşa’ya yapılacak hastane ile ilgili olarak bundan tam ikibuçuk yıl önce bir yazı kaleme almıştım.

(https://www.kibristime.com/hastane-pis-lefkosaya-dus-makale,5839.html)

Yazımın başlığı, HASTANE PİŞ, LEFKOŞA’Ya DÜŞ idi.

İşte o yazımdan alıntılar:

 

Aralık 2017 seçimlerinde, kocaman broşürlerle, Lefkoşa, Girne, Güzelyurt, Gazimağusa’ya şehir hastaneleri yapılacağı vaadini vermişti UBP.

Buna en karşı çıkanı CTP idi. ‘’Nalbantoğlu Devlet Hastanesi eskidir ama, ‘’modüler mantıkla’’, etrafındaki boş alanlara ek binalar yapılarak güçlendirilmesi mümkündür.’’ diyordu CTP adına, şimdinin Sağlık Bakanı Sayın Dr. Dt. Filiz Besim. Onkoloji merkezinin, ülkenin ve halkın kendi olanakları ile yapıldığını, yeni hastane bazında da kendi göbeklerini kendilerinin keseceklerini ima ediyordu. Şehir Hastanesi kavramına yeni bir yaklaşım getirerek, ‘’şehir efsanesi’’ diyordu…

Gel gelelim zaman geçti, Sayın Sağlık Bakanı, kendisini ve milletvekilleri Dr. Sıla Usar İncirli ile birlikte, o güne kadar haritada belki yerlerini bile tam bilemedikleri, Yozgat’da buluverdiler. Buradaki şehir hastanesini ziyaret etti(rildi)ler!

Dönüşlerinde, Lefkoşa’ya yapılacak hastane ile ilgili olarak söylemlerinde değişmeler başladı. Dr. Sıla Usar İncirli, Lefkoşa’ya yeni bir hastane yapılması gerektiğini söylüyordu. Niteliği ile ilgili detaya girmekten kaçınarak, ‘’ihtiyacımızı karşılayacak yeterli büyüklükte bir hastane’’ diye geçiştiriyordu. Benzerini Sayın Sağlık Bakanı da yapmaya başladı. Lefkoşa’ya yeni bir hastane yapılmasının gerekliliğinden dem vururken, seçim dönemindeki söylemi olan modüler hastane sistemini bir daha ağzına almaz oldu.

  • Lefkoşa’ya nasıl bir hastane düşünülüyor?

  • Bu hastaneyi hangi mimar çizecek?

  • Bu hastanenin yapımını hangi firma üstlenecek?

  • Bu hastanenin finansmanı nasıl sağlanacak?

  • Bu hastane nasıl işletilecek?

  • Bu hastanede görev yapacak personel nasıl temin edilecek?

Sayın Sağlık Bakanı ve Sayın Milletvekili Dr. Sıla Usar İncirli, bu soruların cevaplarını verebilmelidir.

Neden bu kişiler? Sayın Recep Akdağ’ın davetlisi olarak gidip incelemelerde bulunan ve dönüşte de söylemleri değişen bu iki siyasimiz de ondan. Detay konusunda ağızlarını bıçak açmıyor nedense!

Geçen gün de Sayın İncirli, hastane süreci ile ilgili hem şu soruları sordu hem de tespitlerde bulundu:

‘’-Bu devrin nedeni nedir?

Söz konusu olan geçici bir devir mi? Kalıcı mı?

Yapılacak olan hastanenin mülkiyeti kime ait olacak?

Kullanıma girdikten sonra hastane yönetimi kime ait olacak?

Nerden çıktı bu devir meselesi? Ne yapılmaya çalışılıyor?

Bu sorulara cevap bekliyoruz. Sorumluluk almaya cesaret edemeyen, teslimiyetçi bir zihniyet yönetiyor bu ülkeyi.’’

Değerli okurlar, bundan iki buçuk sene önce, Sayın Besim’e ve Sayın İncirli’ye benzer soruları ben de sormuştum ancak elbette cevaplanmamıştı.

Sayın İncirli kendi cevaplaması gereken soruları kendisi sorarak hastane üzerinden siyaset yapma baltasını yine hastanenin taşına vurmayı başarmıştır.

Üretmeyip eleştiren, eleştirirken kendi hastalarını görmeyen bu siyaset mantığını çok iyi bilmemiz gerekiyor.

Gerçekleri görüp kişileri iyi tanıyalım ki, sağlığın önündeki engelleri tek tek aşıp, insanlarımızın hak ettikleri sağlık sistemine ve hastanelere kavuşalım.

Gerisi kuru milleyetçiliktir…

İletişim: 0542-8529899