Kiprianu, bugün Haravgi gazetesinde yer alan demecinde “eğer gerçekten iki kesimli iki toplumlu federasyon çözümü istiyorsak, gerginliğe neden olan eylemlerde Türkiye’yi takip etmememiz gerekir” ifadesini kullanan Kiprianu, “kendi yaklaşımlarının tam olarak, Kıbrıs sorununun çözülmesi için gerginliğin nasıl azaltılacağı şeklinde olması gerektiğini” belirtti.
Gazeteye demecinde özetle, her iki tarafta da askerileştirme (militarizasyon) olması durumunda, durumun daha da kötüleşeceğini ve giderek bölünmeye (taksim) ulaşılacağını savunan Kiprianu, Yunanistan ile Güney Kıbrıs’ın, geniş bölgedeki gerginliği azaltacak şekilde faaliyet göstermekle yükümlü olduklarına işaret etti.
Demecinde Türkiye’nin tutumunu da analiz eden Kiprianu, Türkiye’yi başlıca ilgilendiren şeyin enerji konusu olduğunu ve Türkiye’nin “ben de katılmazsam hiçbir şey olmaz demeye çalışarak tepki gösterdiğini” iddia etti.
AKEL’in, ileri sürülen Türk provokasyonları ile saldırganlığının ele alınmasına ilişkin tek etkili yolun, müzakerelerin yeniden başlaması olduğunda ısrarcı olduğunu da belirten Kiprianu, Kıbrıs sorununun çözüm perspektifleri konusunda ise, Berlin görüşmesi açıklamasının konuları yerli yerine koyduğunu, ancak bu şekilde 100 açıklama yapılsa da, Türkiye, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in çözüme ilişkin gerçek irade göstermemeleri halinde, çözüm olamayacağını ileri sürdü.