Türkiye Cumhuriyeti’ndeki egemen güç odaklarının Kıbrıslı Türk toplumunun seçimlerine müdahale anlamına gelen, olağandan öteye ilgi göstermesi yeni bir gelişme değildir. Toplumsal varoluş mücadelesi yıllarından günümüze her seçimde örtülü de olsa kendini göstermiştir. Ancak gelinen noktada 11 Ekim Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonucunu belirlemek adına yapılanlar hoşgörü sınırlarını zorlamakta ve iki ülke halkları arasındaki kardeşlik bağını ciddi şekilde yaralamaktadır. Seçimlere yönelik dıştan müdahalelerde bulunanlar da içeriden onlara davetiye çıkaran işbirlikçiler de, müdahaleyi görmezden gelip sessiz duranlar da bilmelidir ki halklar arasındaki kardeşlik ilişkisi zayıfladığında bundan herkes zarar görecektir. Bu bakımdan, dış müdahale anlamına gelecek her girişim veya harekete her siyasi aday ve parti kesin ve anlaşılır bir şekilde karşı çıkmalı, toplumun özgür iradesine saygı gösterilmesini kararlı bir şekilde talep etmelidir.

Partimiz, 12 Şubat 2020 tarihinde Parti Meclisimizin oy birliğiyle aldığı karar doğrultusunda Bağımsız Aday Mustafa Akıncı’yı aktif olarak desteklemektedir. Bu vesileyle, başta partililerimiz olmak üzere, Kıbrıs’ta federal çözüm hedefine bağlı, Türkiye ile ilişkilerin karşılıklı saygı temelli kardeşler ilişkisi olmasını arzulayan yurttaşlarımızı 11 Ekim’de mutlaka sandığa giderek ilk turdan Mustafa Akıncı’nın seçilmesini sağlamak üzere oy kullanmaya çağırıyoruz. Salgın bakımından endişe eden yurttaşlarımız bilmelidir ki, sandık başına gitmek alınan önlemler nedeniyle markete girmekten daha riskli olmayacaktır.

Partimiz 29 Haziran 2020 tarihli Merkez Yönetim Kurulu kararıyla11 Ekim’de yapılacak anayasa değişikliği referandumunda hayır oyu kullanılması yönünde çağrı yapmıştı. Çağrımızı bir kez daha yineliyoruz; Anayasadaki Geçici 10. Maddeyi hayatta tutarak yapılacak hiçbir anayasa değişikliğini kabul etmiyoruz. Toplumumuzun ihtiyacı olan sadece yüksek mahkeme yargıç sayısını artırmak değil, insan hak ve özgürlüklerini garanti altına alan yeni ve demokratik bir anayasa hazırlamaktır.

Bu gerçeklerden hareketle tüm yurttaşlarımızı haftaya Pazar günü sandığa gitmeye ve anayasa değişikliği referandumda, "yok tek başına kurtuluş ya hepberaber ya hiçbirimiz diyerek" hayır oyu kullanmaya davet ediyoruz.

            Saygılarımızla.