Annemin bir sözü var. O da; iyi sıhhatte olsun şimdi. Diyor ki; " Her şeyimiz tamam bir çamaşır mandalı eksik."

Ülkenin her tarafında, her hanede yangınlar aldı başını gidiyor. Halkın hür iradesi resmen elinden alındı. Saatlik değişen fiyatlar, karanlıklar içinde yaşanan hayatlar, ilaç yok, akaryakıt kuyumcudaki altının kat be kat üstünde, ya şimdi ya az sonra dürtülmeyi bekliyor. Eğitim bilen varsa söylesin. Çalış-getir stratejisini uygulayanlar, halkın üstüne git babam git.

O kadar müthiş Refah ve aydınlık içinde yönetiyoruz ki, avuç içi kadar bir ada olarak nelerin üstesinden gelip parmakla gösteriliyoruz ki! Uyuşturucu , cinayet, yoksulluk ne münasebet zinhar adamızda olmadı olamaz durumdayız ki; eğitim, sağlık kültürel ve sosyal çevrede on numara beş yıldız durumdayız ki, yollarımız bal kaymak, sokak lambalarımız, otomatik gündüz kapanan gece yananlardan. Bisiklet yollarımız yaz için yeniden boyandı, yaşlı yürüyüş parkurlarımız yaz için yenilendi v.b bir çok şey o kadar yerli yerinde ki...

Şimdi boş gezenin boş kalfası gibi kim ne yazmış ne paylaşmış, nasıl eleştirmiş. Hangi makama nasıl gerçekleri haykırmış, kimin asli fikir ve amaçları ortaya konulmuş, hangi kanalda kim ne söylemiş diyerek

Hiç erinmemişler ve "FACEBOOK TİMİ" kurmuşlar. Yazanı anlatan, söyleyeni yüksek mahkemeye şikayet edip haklarında yasal işlem yapacaklar.

Konuşmayacak, anlatamayacak, paylaşmayacaksınız ...

Güler misin?... Ağlar mısın?...

Oysa denizden sahile vuran cesetler, her köşe başında torbacılar, açlıktan çöp karıştıran insanlar… Borçlar yüzünden 3 işi bir arada götüren vatandaşlar. Tüm bunlar ve fazlası komşu ülkelerde oluyor. Ne gerek var bizim bunları araştırıp düzelttim temizlemeye . Bizim işimiz kim nerede ne söyledi, ne paylaştı hangi makam için gerçekler söylendi. Şu anki işimiz bu değil mi? ... Bunun için ekip kurup maaş verip lay lay lom..

Memleket yanıyor devlet-i alliye büyükleri devasa aynalarda boy gösteriyor. Her gece karanlığa gömdüğü vatdandaşını, verdiği 3 kuruş maaşı 5 kuruş olarak geri aldığı eğitimin yerle yeksan olduğu , sağlık keza öyle , binalardan atlamaya hazır psikolojiler, uyuşturucuya ekmek kadar kolay ulaşılabilen bir ülke , her köşeden çıkan yabancı ülke insanları. Saymakla bitmeyen onca sorun varken polise verilen göreve bakar mısınız?

Bir zamanlar bir arkadaşıma bundan tam 3 yıl önce kendisi ülke gidişatı hakkında bayağı bilgiye sahip olmasına istinaden bir sohbetimizde biliyor musun bir gün gelecek Türkiye Cumhuryetinde ne varsa burada da olacak demiştim ve çok beklersin demişti o da; iyi sıhhatte olsun.

En çok merak ettiğimiz şey yapılacaklar listesinde daha başka neler var? O telefonlar her açıldığı zaman bu halkı bir sonra ki gün ne bekliyor ? Evlatlarımızı, gençlerimizi daha neler bekliyor ? Daha bu güzelim adayı neler bekliyor?

Halkın tepesini aşan geçim zorlukları ve ülkesinde insanca yaşayacak haklarının elinden alınmaması için yarın sokaklara düşüyor. Bir engel de buradan koyun konuşacak, haykıracak hakkını savunacaklara. Kurun polisle etten duvarları , yazın cezaları, atın halkı içeriye. Çünkü gerçekleri konuşanlara , sizleri iyi tanıyıp anlatanlardan, hakkını arayanlardan çok korkuyorsunuz.

Konuşmaktan , anlamaktan anlaşılmaktan çözüm bulmaktan hakkı ile yönetmekten, uzlaşmaktan verdiği sözleri tutmaktan sadece almak değil vermesini de bilmekten tüm bunlardan ve bir çok şeyden daha korktuğunuz için kaçıyorsunuz ve korkular her zaman kendilerini geri çekip üzerimize başkalarını sallarlar...

Unutmadan BU MEVSİM BURSA ÇOK GÜZELDİR ....

KARAKUŞ