Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, son Greentree zirvesiyle BM'nin çizdiği yol haritasına göre BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’ın Mart sonunda rapor yayınlayacağına ve Genel Sekreter Ban’la Güvenlik Konseyi’nin bu rapor ışığında Kıbrıs müzakerelerinin geleceğine karar vereceğine işaret ederek, “kritik bir eşiğe gelindiğini” söyledi.
CTP Basın Bürosu’nun açıklamasına göre, Yorgancıoğlu, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş’ın davetlisi olarak gittiği İzmir’de Ticaret Odası Meclisi’ne hitaben “Kıbrıs Sorunu ve İş Dünyasının Çözüme Katkısı” başlıklı konuşma yaptı. 
CTP’nin her zaman için Kıbrıs sorununun çözümünü siyasetinin merkezine aldığına işaret eden Yorgancıoğlu, “içinde bulunduğumuz günler son derece önemli ve hassas günlerdir. Hem Kıbrıslı Türkler hem de TC için çok hayati bir süreçten geçiyoruz” diye konuştu. 
2004 referandumunda barışa ulaşılamamış olmasının Kıbrıslı Türkler için kuşatılmışlığın ve sorunların devamı anlamına geldiğinin altını çizen CTP-BG Genel Başkanı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İkinci Cumhurbaşkanımız Mehmet Ali Talat, başkanlığı döneminde itibarımızın ve barış istekliliğimizin devamı için büyük gayret sarf etti ancak çözüme ulaşılamamış olması nedeniyle seçimi kaybetti.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, seçilir seçilmez BM'ye yazdığı mektupta Talat'ın kaldığı yerden devam edeceğini beyan etmişti ancak çapraz oy, dönüşümlü başkanlık, mülkiyet ve toprak konularında tutum değiştirerek müzakerelerde ciddi bir darboğaza girilmesine yol açtı.
Son Greentree zirvesinin ardından BM'nin çizdiği yol haritasına göre Mart ayı sonunda Downer bir rapor yayınlayacak ve BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’la ve Güvenlik Konseyi, müzakerelerin geleceğine buna göre karar verecek. İşte bu nedenle kritik bir eşikteyiz.
1 Temmuz 2012'de Güney Kıbrıs AB dönem başkanı olacak, ardından Rum toplum liderinin seçileceği seçim yapılacak olması ise, müzakerelerin uzunca bir süre kesintiye uğraması anlamına gelecektir.”
Bu kesintinin hem Kıbrıslı Türkler, hem de Türkiye-AB ilişkileri bakımından etkisi çok negatif olacağına dikkat çeken Yorgancıoğlu, Türkiye ile Yunanistan arasında siyasi sorunların henüz aşılmamış olmasına karşın son 15 yılda ticaret hacmi 200 milyon dolardan 4 milyar dolar düzeyine çıktığını kaydetti. Yorgancıoğlu, Kıbrıs Türk ekonomisinin hem gelişmesi hem de sürdürülebilir bir yapıya kavuşabilmesi için çözüm koşullarına gereksinim olduğunu vurguladı.
 Kuzey Kıbrıs’ın turizmde de, eğitim sektöründe de mukayeseli avantaja sahip olduğunu ifade eden CTP-BG Genel Başkanı, “Ancak çözümsüzlük ve istikrar eksikliği nedeniyle bu avantajlardan gereğince yararlanmak mümkün olamamaktadır” diye konuştu.
 Bologna sürecine dâhil olunamamasının da, Kuzey Kıbrıs'a doğrudan uçuşların yapılamamasının da nedenlerinin Kıbrıs sorunu olduğunu belirten CTP-BG Genel Başkanı, “İşte bu sorunun çözülmesiyle Kıbrıs Türk ekonomisinin rekabet gücü artacak ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşacaktır. Bugün Rum toplumu, çözüme dair isteksiz davranabilir ancak bizim bu konuda benzer bir tavır takınmamızın yararı yoktur. Çözümsüzlüğün en büyük zarar gören tarafı Türk tarafıdır ve bu zarara Türkiye de ortaktır” diye konuştu.
Yorgancıoğlu, bugün Türkiye -AB ilişkilerinde yaşanacak daha derin bir krizden ne Türkiye halkı ne de Türk iş dünyasının yarar sağlayabileceğine işaret ederek, bunun nedeninin, Kıbrıs sorununa taraf olan bütün unsurların mutlaka avantaj sağlayabileceği tek koşulun çözüm koşulları olduğunun altını çizdi.











KAYNAK : KIBRIS