Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun eşi Meral Eroğlu, Kıbrıs Türk kadınının Anadolu’daki “Nene Hatun” örneğinde olduğu gibi verdiği mücadelelerle kendi destanını yazabildiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı’nın eşi Meral Eroğlu, Kıbrıs Türk kadınının milli mücadele ve savaş yıllarında yaşadığı travmayı atlatamadığına inandığını kaydederek, “ Bu travmayı geçirdikten sonra kadın haklarına sahip çıkmak, yarınlara sahip çıkmaktır” dedi.

Meral Eroğlu, kadın haklarında gelinen nokta yeterli olmasa da kat edilen mesafenin küçümsenemeyeceğini kaydetti.

Eroğlu, KKTC’de kadın haklarıyla ilgili kanunlar ve imzalanan uluslararası anlaşmalar olmasına rağmen bunların uygulanmasında  henüz başarılı olunamadığına dikkat çekti.

Eroğlu, eşi Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun gerek hekimlik görevi gerekse siyasette bulunduğu zamanlarda hep yanında olduğunu ve iyi bir aile babası olduğunu vurguladı. Eroğlu, eşinin en beğendiği icraatlarının başında DAÜ’nün kurulması geldiğini kaydederek, DAÜ’nün bugün dünyada adından söz ettiren bir üniversite haline geldiğini söyledi.

Doğu Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’yle ortaklaşa “Zirvedekilerle Söyleşi” etkinliği düzenledi.

Mavi Salon’da yer alan etkinliğe konuk olan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun eşi Meral Eroğlu, “Kıbrıs Türk Kadının Toplumdaki Yeri” konulu bir konuşma yaparak, mili mücadelede kadının rolünden kendi yaşamından örneklerle kesitler sundu, kadın sorunlarına dikkat çekti.

MERAL EROĞLU: ”SAVAŞ GÖRMÜŞ BİR NESLİN TEMSİLCİSİYİM”

Meral Eroğlu, savaş görmüş bir neslin temsilcisi olduğunu vurgulayarak, eşi Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun 1960’lı yıllarda Serdarlı ve Mehmetçik’te hekimlik yaptığı günlerdeki kırsal kesim yaşamını, verilen mücadeleleri ve kadın dayanışmasını paylaştı.

Eroğlu, Serdarlı’da elektrik ve su olmayan, 6 metrekare kerpiçten bir odada kimseyi tanımadan yaşamaya başladığını, görevi sırasında her zaman eşinin yanında olduğunu, 19 yaşlarında kendi acılarını ve özlemlerini bir kenara bırakarak, kırsal kesim kadınının acılarını paylaştığını, kadın dayanışmasını başlattıklarını kaydetti.

Bugünlere kolay gelinmediğini söyleyen Eroğlu, 1974 Barış Harekatı’na gelirken  açlık ve sefaletin başladığı günlerde kadınlar ve çocuklar olarak Gazimağusa’da hisarların altında altı ve üstü toprak olan mazgallara sığındıklarını, bu mazgallarda bütün gün ellerini açarak Tanrı’ya yalvardıklarını ve Mehmetçiğin gelmesini beklediklerini kaydederek, “ Türk kadınının o günlerde yaşadığı travmaları atlatamadığına inanıyorum. Bunu üniversiteler araştırmalı. Kadının çektiği travmadan sonra kadın haklarına sahip çıkmak yarınlara sahip çıkmaktır” diye konuştu.

“KIBRIS TÜRK KADINI ÜRETKENDİR”

Eroğlu, Kıbrıs Türk kadınının üretken ve çalışkan olduğunu, her süreçte eşinin arkasında değil yanında yer aldığını kaydetti.

Eroğlu, Kıbrıs Türk kadınının milli mücadelede yerini alarak,  zorlu mücadelelerle kendi destanını yazabildiğini, bu mücadelenin sonunda bir devlet kurulduğunu kaydetti.

“YOLUN BAŞINDAYIZ”

Meral Eroğlu, cinsiyet eşitliği ve kadının kimlik statüsünü yükseltmeye çalışan bir kişi olduğunu kaydederek, bu konuda daha yolun başında olunduğunu ifade etti.

Eroğlu, Cumhuriyet Meclisi’nde sadece 4 kadın milletvekilinin bulunmasının yeterli olmadığına dikkat çekerek, kadınlara siyasette yeterince destek olunmadığının altını çizdi.

“AİLE İÇİ ŞİDDET BÜYÜK TEHLİKE”

Söyleşide kadın sorunlarına da parmak basan Eroğlu, aile içi şiddetin toplumun  tümüne tesir eden büyük bir tehlike olduğunu, evliliklerin yarısının boşanmayla sonuçlandığını kaydederek, “Ekonomik ve sosyal baskılar altında yıkılan yuvaları gördükçe üzüntü duyuyorum” dedi.
Eroğlu, kadının toplumda ezilmesinin çocuklarında ezilmesi anlamına geldiğine işaret etti.

Kadının toplumda ekonomik yönden de güçlü olması için devletin yanı sıra özel sektöre de büyük görevler düştüğünü söyleyen Eroğlu, kadın girişimcilerin mikro kredilerle desteklenmesi gerektiğini  belirtti.

Kaçak iş gücü sorununa da değinen Eroğlu, kaçak işgücünün hassas dengeleri zorlayan sosyal bir sorun olduğunu, çok zor şartlar altında yaşayan kadın ve çocukların sorunlarının gözden kaçırılmaması gerektiğini kaydetti.

Eroğlu, kadın sığınma evlerini de hayata geçirirken, sığınan kadınları tekrar hayata döndürmek için yapılması gerekenler olduğunu kaydetti.
Verilen zorlu mücadelelerin ardından bir devlet kurulduğunu ve en büyük destekçisi ve dayanağının da Türkiye olduğunu kaydeden Eroğlu, “Ne kökümüzden, ne milli aidiyetimizden, ne Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçeriz. Şu andaki gerçeklere dayalı olacak bir anlaşma istiyoruz. 1974 öncesine dönülecek bir anlaşmaya onay verilmesi Kıbrıs Türk halkının beklentisi değildir” dedi.

OSAM:” KADINLAR NÜFUSUN YARISI AMA KARAR MEKANİZMALARINDA YOK”

Rektörlük adına konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ülker Vancı Osam da, kadınların, nüfusun yarısını oluşturmasına karşın iş hayatında erkeklerin gerisinde kaldığını ve karar mekanizmalarında yer alamadıklarını ifade etti.

Osam, toplumsal alanda kadınların hak ettiği yere gelememesine rağmen, umutları artıracak nedenler bulunduğunu, özgüvenli ve eğitimli kadın sayısının giderek arttığını kaydetti.

Osam, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun eşi Meral Eroğlu’nun sosyal sorumluluk alanında bir çok proje yapan, etkin, üretken ve sorumlu bir kadın olduğunu da sözlerine ekledi.

ÖZTOPRAK:”KADINLAR HAYATIMIZIN ÖNEMLİ BİR PARÇASI”

DAÜ Rektörü Prof. Dr. Abdullah Öztoprak da,  kadınların hayatın önemli bir parçası olduğunu kaydederek, toplumun çok ilerleme kaydetmesine rağmen eşitlik konusunda özlenen seviyeye gelinemediğini belirtti.
Öztoprak, ileri bir toplumun, kadın-erkek eşitliği sağlanmasıyla mümkün olabileceğini söyledi.

HARUTOĞLU:”KADINA DEĞER VERMEK GELECEĞE YAPILAN EN BÜYÜK YATIRIM”

DAÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Harutoğlu da, Türk kadınını en iyi şekilde temsil eden Meral Eroğlu’nun pek çok başarılı sosyal sorumluluk projesine imza attığını kaydetti.

Harutoğlu, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun yanında yer alarak başarılı çalışmalara imza atan Meral Eroğlu’nun vatansever Kıbrıslı Türk kadınının simgesi olduğunu söyledi.

Harutoğlu, kadınların, toplumun gelişmesinde ve ilerlemesinde sosyal dinamiğin temel kaynağı olduğunu, kadına değer verme ve hayatın her alanına ortak etmenin geleceğe yapılan en büyük yatırım olduğunu ifade etti.