Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler (CTP-BG) Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, Özelleştirme Yasa Tasarısı’nın halkın yararını gözetmeyen, büyük yanlışlar ve çelişkilerle dolu, Anayasa’nın eşitlik ilkesi ve demokratik hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmayanbir yaklaşımla hazırlandığını, tasarının bu şekliyle kamu yararına sonuçlar doğurmasının olanaksız olduğunu savundu.

“Ulusal Birlik Partisi’nin hazırladığı bu tasarı özelleştirmeyi değil, kamu kurum ve kuruluşlarının peşkeş çekilmesine zemin yaratmayı hedeflemektedir” diyen Yorgancıoğlu, CTP-BG olarak halkın yeni ve daha büyük kayıplara uğramaması için tasarıya her türlü karşı duruşu yükselterek sürdüreceklerini vurguladı.

CTP-BG Genel Başkanı Yorgancıoğlu bu sabah parti genel merkezinde basın toplantısı düzenleyerek Meclis’in gündeminde bulunan Özelleştire Yasa Tasarısı’nı değerlendirdi. Toplantıda Yorgancıoğlu’na, Genel Sekreter Asım Akansoy ile  milletvekilleri Ömer Kalyoncu ve Teberrüken Uluçay eşlik etti.

“KABUL EDİLEMEZ ANLAYIŞ”

Tasarının mevcut halinin, KKTC halkının sahip olduğu stratejik sektörler dahil en önemli kurumların bile “özelleştirme” adı altında peşkeş çekilebileceğine işaret etmekte olduğunu savunan Yorgancıoğlu, tasarı ile halka ve devlete ait her ne varsa satılabileceğini; devletin en temel görevlerinin dahi sonradan geri döndürülemez biçimde kontrol dışı kalabileceğini kaydetti.

“Böylesi bir anlayış kabul edilemez” diyen Yorgancıoğlu,tasarıda, özelleştirilecek kurumlarda ve işletmelerde yalnızca KKTC vatandaşlarının istihdam edileceği ve vatandaşların bu işlemler sırasında pozitif ayrımcılıkla ekonomik olarak geliştirileceğine dair herhangi bir düzenleme de bulunmadığını ifade etti.

Yorgancıoğlu, “Özelleştirmenin temel getirisi, kamu yararı öngörerek ve zarar eden kurumların çalışanların hak ve çıkarlarını koruyarak verimli ve ekonomik biçimde çalıştırılmasıyken; UBP hükümeti özelleştirme yoluyla yeni bir işsizler ordusu yaratmayı göze almaktadır” dedi.

Tasarıda öngörülen şekliyle özelleştirmeden elde edilecek gelirin yeni yatırımlara yönlendirilmek yerine, borçların ödenmesinde kullanılacağını da kaydeden Yorgancıoğlu, ekonominin kısa ve orta vadede büyütülmesine yasa tasarısı ile herhangi bir katkıda da bulunulmayacağını ileri sürdü.

“TASARI ÇELİŞKİLİ”

Tasarının bütün maddelerinin çelişkiler içerdiğini,  haksız rekabetin oluşmasını engelleyecek düzenlemelerin de tasarıda bulunmadığını belirten Yorgancıoğlu, “Rekabet Kurulu’nun onay vermediği hiçbir özelleştirmenin yapılamaması gerekirken, tasarıda bu konuda herhangi bir kaygı gözetilmemiştir” ifadesini kullandı.

Yorgancıoğlu,  yasa tasarısının Rekabet Kurulu’nun itirazı ve hilafına rağmen özelleştirme yapabileceği yönünde düzenlendiğini belirterek, “ UBP hükümeti, böylesine önemli bir konuyu her zamanki gibi hiçbir demokratik teamülün sorumluluğunu hissetmeden, ne kendi yeterince tartışmış ne de tartıştırmıştır. Hükümet, konuyla ilgili hiçbir kurum, sendika ya da sivil toplum örgütünün görüşlerini dikkate almadan, çağ ve akıl dışı bir yasa tasarısıyla tüm topluma adeta meydan okumaktadır” dedi.

BAKANLAR KURULU’NUN YETKİSİ

Tasarının,“UBP’nin demokrasiden nasibini almadığını” ortaya koyduğunuda iddia eden Yorgancıoğlu, tasarıyla Bakanlar Kuruluna ucu açık ve çok geniş bir yetki öngörüldüğünü savundu.

“Ne Cumhuriyet Meclisi, ne de devletin diğer kurumları hükümetin vereceği bir özelleştirme kararının hem süreçlerinde, hem de sonucunda söz ve yetki sahibi olamayacaktır” diyen Yorgancıoğlu, CTP-BG olarak ciddi hassasiyet gösterdikleri Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu ile Telekomünikasyon Dairesi gibi stratejik ekonomik kurumların özerkleştirileceği ve siyasi boyunduruktan arınmış olarak faaliyetlerini sürdürmesine zemin yaratılacağına da tasarıda değinilmemekte olduğuna dikkat çekti.

“CTP-BG’NİN VAZGEÇİLMEZLERİ”

CTP-BG olarak vazgeçilmez ve pazarlık konusu dahi olmayan bazı konuları bulunduğuna da dikkat çeken Yorgancıoğlu, bunları özetle şöyle sıraladı:

“Bu yasada, stratejik ekonomik sektörlerin özelleştirilmesinin önü net biçimde kesilmeli ve ülkesel koşulların gözetildiği bir model yaratılmalıdır. Bu konuda Avrupa Birliği uygulamaları örnek alınmalıdır.Bu yasada Kıb-Tek ve Telekomünikasyon Dairesi gibi stratejik ekonomik sektörlerin özelleştirilemeyeceği çok açık ve kuşkuya yer bırakmayacak biçimde yazılmalıdır. Bu kurumların verimli biçimde etkinliklerini sürdürebilmeleri için özerkleştirilmeleri, yine geniş tabanlı bir uzlaşıyla temin edilmeli ve siyasi vesayetten kurtulmaları sağlanmalıdır.Geriye kalan kurumlar için, her özelleştirme konusu meclise gelmelidir. Özelleştirilmesi öngörülecek her bir işletme kendi özelinde değerlendirilmeli, konunun tüm yönleriyle ilgili bütün toplum kesimlerinin katılımıyla yeterince tartışılmasına olanak yaratılmalı ve bu süreç Cumhuriyet Meclisi’nin inisiyatifinde olmalıdır.Bu yasa ile Rekabet Kurulu’nun olumsuz görüş verdiği özelleştirmelerin yapılamayacağı açık bir hüküm haline getirilmelidir.Bu yasa tasarısında özel sektör tekelinin oluşmasını engelleyecek düzenlemeler kaçınılmazdır. Dahası, her türlü tekelleşme olasılığının önü net biçimde kesilmelidir.Özelleştirilecek işletmelerde yalnızca KKTC yurttaşlarının çalıştırılacağı ve bunun da yürürlükteki iş yasalarına uygun olarak gerçekleştirileceği açık bir yasa hükmü olarak yer almalıdır.Özelleştirilecek işletme çalışanlarının yeni koşullarda da toplu iş sözleşmesi ve sendika hakkı garanti altına alınmalıdır.Katılımcı bir sürecin ardından,  özelleştirilmesi gerekli olduğu saptanan ekonomik işletmelerde, çalışanların iş garantileri, çalışmışlıkları ve aldıkları ücret bağlamında dikkate alınarak, çalışan hakları mutlaka korunmalıdır.İşe alma ve işten uzaklaştırma uygulamalarında ilgili sektörde etkin yetkili sendikanın saptayacağı temsilci veya temsilcilerin aktif, söz ve oy sahibi olarak yer alması sağlanmalıdır.İhale süreci suistimale fırsat vermeyecek biçimde tamamen şeffaf ve açık olarak yürütülmelidir. Haksız rekabetin oluşmasını engelleyecek düzenlemeler ilgili diğer yasalarla birlikte ele alınarak, bu yasa kapsamına dahil edilmelidir…”