Trump’ın yaptıklarını nasıl karşıladık?

Hazmedemiyor kaybetmeyi diye düşündük sanırım.

Evet, belli ki Trump hazmedememiş.

Yakıp yıkmayı göze almış.

Belli ki dövüşerek gitmek istiyor.

Açıkçası çok da aşina geldi Trump’ın hali.

Bizim dünyamıza şöyle bir göz gedirdim.

Kaybetmeyi hazmetmeyenleri.

Kaybederken gitmek istemeyenleri.

Giderken yakıp yıkanları.

Yıkarken benden sonra tufan diyenleri.

*****

Trump’ın ruh ikizi dolu etrafımız.

Mesela, seçime girer ama seçilmez.

“Oy satın aldı” der, çamur atar.

Ama oyları satın alan bizzat kendisidir.

“Yalan yaptı, hile yaptı” der, iftira atar.

Hileyi, yalanı bizzat kendisi yapmıştır.

“Kesti beni” der.

Halbuki tam aksi kesip, biçen ta kendisidir.

Aslında sadece hazımsızdır.

Çünkü o da bir Trump’tır.

******

Veya hasbelkader atanır bir makama.

Başarı, bilgi yok ama bir şekilde almıştır makamı.

Zamanı gelir, birileri göndermek ister.

Ama gitmemek için kılı kırk yarar.

Telefon rehberinden herkes aranır, yalakalık yapılır.

Direnir, bilgileri saklar, dosyaları gizler.

Oturduğu sıcak koltuğu bırakmaz istemez.

Oysa iki paralık akıldan bile yoksundur.

Tıpkı Trump gibi.

*****

Diyeceğim o ki, bizde çok Trump var.

Haketmeden gelenlerdir onlar.

Ya boşluktan seçilmişlerdir.

Ya yalaklıktan atanmışlardır.

Bu tipler gitmeyi hiç sindirmezler.

Temeli de hazımsızlıktır.

Bu yüzden gitmemeye direnir.

Ama gitmesi kesinleşirse yakıp yıkarak gider.

Zarar verir, can yakar.

Çünkü aslında hiçbirşeydirler.

Ve birşey olabilmenin can suyu o koltuklardır.

*****

Bu yüzden Trump var ya Trump.

Televizyondaki komik bir surat değil sadece.

Sokaklarımızda dolaşanlardır.

Cafelerde yanımızda oturanlardır.

Şöyle bir baş kaldırmanız yeter.

Görürsünüz bolca Trump matruşkalarını.