BAK AZ KULLAN KARIŞMAM !!!

Az kullan az öde ne demek ya?... Kim evinde kendi aile ve yaşamı için, bir şeylerden fedakarlık edip az kullanıma gidecek ki?... Kim yaşlı anne, baba veya çocuğunun makineye bağlı şeklide aldığı sağlığın fişini çeker ki?... Kim çocuğunun soğuk evde oturmasına razı ki?... Hangi az kullanımdan söz ediyorsunuz siz?

Elektiriğin insan hayatındaki önemi tartışılmaz sanırım. İletişimden, ulaşıma sanayiden, tarıma ve sağlığa kadar hayatımızın en önemli yerinde. En çoğunluğunda yer alan, elektirik enerjisinin geldiği ve daha kim bilir nereye kadar gideceği belli olmayan, kurallarına bakar mısnız?...

Evimizin kapısı bile elektirk ile açılıyor. Evlerin içerisindeki her şey elektirik enerjisi ile çalışan bir çok eşya ile dolu. Ütü, kahve makinesi, ısıtıcı, TV, su sebili, klima, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, buzdolabı, oda ışıkları v.b bir çok eşyadan söz ediyoruz . Hangisini kullanmadan ev içerisindeki hayatımızı idame ettirmemizi buyuruyorlar.

Hangisini az kullanarak az ödemememizi istiyorlar?... Ayda bir kez çamaşır mı yıkayın diyorlar?... Bulaşık makinesi kurmayın mı diyorlar?... Evde oda ışıklarının yerine telefon ışığınız mı kullanın diyorlar?... Evinde sağlık problemi yaşayan ve bir şeklide makineye bağlı olan vatandaşlara kısacası ölün mü diyorlar?... Soğuk ve veya sıcak havalarda klima kullanmayın donun veya bunalın mı diyorlar?... Aldığınız maaşınızı tek başınıza değil devlet ile paylaşın mı diyorlar?... Size bu kadar asgari ücret zamı çok geri verin mi diyorlar?...

Evet...

Tam da bunları söylüyorlar. Rezil bir hayat yaşamamız için her gün muazzam zam furyalarında bizleri boğarak, yaşam kalitemizi sıfıra indirmiş durumdalar. Takribi 15 gün de bir akaryakıt zamlarını, vatandaşa yavaşça enjekte etmeyi başarmışlar. Şimdi elektirk enerjisini de aynı duruma getirip keyfi değil mecburi kamuflaj açıklamaları ile artık evin içindeki yaşamlarımızı da çekilmez bir hale getirmeyi başardılar.

Üretim yapan devasa fabrikalar, devlet kurumları, büyük marketler, küçük bakkallar, hastaneler, okullar v.b bir çok işletme. Hangisi ne kadar az kullansın?... Neyi kapatmalı?... Ülke kalkınmasını bu şeklide mi başaracaksınız?... Bu mu sizin halkı refaha çıkartma sözleriniz?... Bu mu vatandaşa daha iyi ve güzel gelecek vaatleriniz?...

Vatandaşın, kendi ülkenin insanı artık lanet ederek yaşamını sürdürmeye çalışıyor.

Yazıklar olsun!!!

Kapılarına kadar gidip , sıkılmadan sizleri bir yerlere getirmeleri için ve ceplerinizi doldurmak için , şu an sorsak yüzlerini dahi hatırlamadığınız bu halkı bu durumlara getirdiniz. Aslında hep o koltuk sevdanız diyoruz ya. O koltuğun bir suçu yok. O koltuk diye atladırdığımız şey aslında sizlerin cepleri oluyor. O koltuğa oturan dev maaşı garantiliyor. Yoksa sizin makam hizmetleri ile yakından uzaktan alakanız yok, asla da olmayacak.

Ülkeye amacı dışında gelmesine göz yumduğun insanlar senin vatandaşın değildir. Senin vatandaşın yıllardır bu ülkeye hizmet veren emeklin, halihazırda çalışan kamu görevlin, bir çok insana iş imkanı sağlayan özel sektöründür. Ne yazık ki seni oralara taşıyan kendi vatandaşına çekilmez bir hayat sunuyorsun. Günlerdir hükümet kurma çalışmaları devam etti. Neden bu kadar zahmetli işlere kalkışıyorlar ki. Bu ülkede hiç bir şey değişmez, değişmeyecek de... Değişmesine de asla izin vermeyecekler.

40 yıldır biz hala komadayız ve uyanacak gibi de değiliz.

AZ KULLANALIM YOKSA KARIŞMAZLAR...

KARAKUŞ