AK PARTİ VE CTP-DPUG HÜKUMETİ
Prof. Dr. Erhan ARIKLI
Başbakan Yorgancıoğlu gecikmeli Türkiye ziyaretini nihayet gerçekleştirdi...
Böylece, “Bu Hükumeti Türkiye istemiyor.Onun için randevu verilmiyor..” spekülasyonları da şimdilik sona erdi.
Yeni spekülasyon konusu ise; “Başbakan tamam da, Başbakan yardımcısı hala ambargolu. Bu sebeple o gitmedi...?”. Hele hele bu spekulasyonu Anavatan-KKTC ilişkilerinde üfürdükçe mangalda kül bırakmayan anlı şanlı “Bağımsızlıkçılar” yapınca, insan ister istemez tebessüm ediyor ve “Bu ne perhiz. Bu ne lahana turşusu” diyor.
Önce “Başbakan Yardımcısı niye gitmedi” sorusunu cevaplandıralım. Çünkü; Başbakan Yardımcısının muhatabı olan TC Başbakan yardımcısı bugün KKTC’ye geliyor. Başta ekonomik paket ile iligli konular olmak üzere görüşmeler bütün ciddiyeti ile burada yapılacak. Bu aşamada Serdar Denktaş’ın Türkiye’de işi ne?
Hükumetin Türkiye ile ilişkilerine gelince;
KKTC dünyanın sayılı demokratik ülkelerinden birisidir. Demokrasisi, BM’ye üye 192 ülke arasında ilk 50 arasındadır.
Buradaki yönetimleri, gerek Cumhurbaşkanını ve gerekse Meclisi ve dahi o Meclisten çıkan Hükumeti halkın hür iradesi belirler. Bu iradeye, hoşuna gitsin veya gitmesin herkes saygı göstermek zorundadır.
AK Parti de bu iradeye saygı göstermek zorundadır.
Aksi taktirde kendi kendini inkar eder.
Öyleya; Sayın Başbakan Filistinde Hamas yönetimi ile ilişki kurduğunda dünyadan kendisine gelen tepkilere ne cevap vermişti; “Hoşunuza gitse de gitmese de buradaki iradeye saygı göstereceksiniz...”
Aynı şekilde Mısırda Nursi askeri darbe ile devrildiğinde bu konuya sessiz kalan ABD ve Avrupa’ya nasıl seslenmişti Sayın Başbakan; “ Halkın iradesi ile işbaşına gelen yönetime niye sahip çıkmıyorsunuz. Bunu yapmazsanız sizin demokrasi anlayışınız sorgulanır?”
Sayın Başbakan ve AK Parti Hükumeti, dünyayı Filistin ve Mısırdaki halk iradesinin sonucu ortaya çıkan iktidarlara saygıya davet ediyorsa, elbette bu davete uygun olarak kendisi de KKTC’de sandıktan çıkan iktidara saygı duymak mecburiyetindedir.
Aksi ise, çifte standarttır.
AK Partinin KKTC’de tercihi bugünkü iktidardan farklı olabilir. AK Parti’nin geçmiş dönemlerde olduğu gibi emir-komuta şeklinde işleyen bir TC-KKTC arzulaması son derece normaldir. Hatta bunun gerçekleşmesi için son gece CTP’ye telefon açılması da anlaşılabilir.
Ama neticeyi AK Partinin tercihi değil Kıbrıs Türkünün özgür iradesi belirlemiştir.
Demokrasi denilen şey de budur.
O dönemde kendisi ile ilgili spekülasyonlara karşı Serdar Denktaş; “Benim suçum ne. Davaya veya Türkiye’ye karşı bir suçum varsa siyaseti bırakmaya hazırım...” diyerek isyan etmiştir.
Dik durmak, boyun eğmemek, önce kendi halkının çıkarlarını düşünmek, emirle hareket etmemek, yalakalık yapmamak bir suçsa, Serdar Denktaş çok ağır suçludur ve derhal idam edilmelidir.
Netice itibari ile Kıbrıs Türk siyasetçisi; Türkiye ile eşit egemen mütakabiliyete dayalı bir ilişki kurmak zorundadır.
Diklenmeden dik durmasını bilmeli ve ona göre davranmalıyız.
ERHAN ARIKLI
Yorumlar